günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
günlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2014 Salı

Tekrar Merhaba. ..


Merhaba

Ne kadar uzun zaman olmuş…10 ay önce yazmışım en son.Her ne kadar ara ara bakma fırsatım olduysa da ,bir türlü oturup yazamadım.Ne kadar becerebilirim bilmiyorum ama aradaki 10 ayın özetini yapmaya çalışayım kısaca…

Yeni yılı arkadaşlarımızla beraber kutladık,evdeki tadilat işleri yetişti,bebek şekerleri hazırlandı vs.derken (her ne kadar ara ara erken gelme belirtileri gösterse de oğlum uslu durdu J )10 Ocak 2014 Cuma günü saat 07:? Çınar’ımız sağlıkla dünyaya geldi…Çok şükür her şey yolunda gitti… Akça pakça,hokka burunlu bir küçük adam (maşallah)Cansu  ise şaşkın,genel olarak uyumluydu J

41.gün sünnetimizi olduk …02 Mart’ta bebek&sünnet mevlüdümüzü yaptık..

Sonrası hep koşturmaca,günler nasıl geçti anlayamadım…Cansu kardeşini kolay benimsedi ,sahiplendi…Tabii olarak krizlerimiz,kıskanmalarımız oldu oluyor(3.aydan sonra daha belirgin olarak,çünkü küçük beyimiz gülücükleri ,aguları ile  ben de burdayım demeye başlamıştı)

İşbaşı yapmadan önce Çınar’ ı emanet edeceğimiz ablamıza da karar verdik .(Çok şükür iyi gidiyoruz maşallah)

İşe başlamadan 15 gün önce bir çılgınlık yapıp ,4 kişilik çekirdek ailemizle Kıbrıs’a tatile gittik.5 gün boyunca adanın çoğunu gezdik,yorucu ama keyifliydi(iyi cesaretmiş )

02 Haziran’da işbaşı yaptım.Bu sefer daha da zor geldi,öte yandan işimi ve çalışmayı da özlemişim tabii.

Güzel bir yaz dönemi geçirdik,Cansu yazlık dışında bizden ayrı ilk tatilini anneannesi,dedesi ve kuzeniyle yaptı.10 gün boyunca babamın emekli olduğu kurumun kampındaydılar(yazlığın bitişiğinde,ben de izinliydim gün içinde beraber zaman geçirme imkanımızda oldu.-biz yazlıkta ,onlar kampta J ) 6.ay aşıları tamamlandıktan sonra Çınar’da denizle tanıştı ve sevdi…Rüzgar olmadıkça yazlıkta olduğumuz günlerde denizle buluştu…Bu yazın en keyifli yanı,Cansu’yla başbaşa yüzmelerimizdi.Bulduğumuz her fırsatta kıyıdan dubaya kadar yüzdük,dubadan denize atladık,balıkları yakalamaya çalıştık…Bu yaz deniz tutkunu oldu(maşallah)(ki geçen yaz epey zorlanmıştık)

Yaza veda edip,sonbaharla beraber güzel telaşlarımız oldu. 17 Eylül’de Cansu’mun 4.yaşgününü okulda arkadaşları ile beraber kutladık.Her ne kadar Minnie sevdamız devam etse de ,yaz boyunca deniz kızı havasında olduğundan bu seneki temamızı Deniz kızı Ariel olarak belirledik(hazır hiçbir ürünü olmadığından çokça zorlandım,kendimiz hazırladık,ama sonuç çok güzeldi J )

Canım biricik kızım,yol arkadaşım sağlıklı,huzurlu,mutlu nice güzel yaşlarını hep beraber kutlayalım inşallah…seni çok seviyorum ipek bohçam…

20 Eylül’de abim evlendi,kına gecesi ve düğün için Afyon’daydık.Çok güzel ve keyifliydi,bir ömür boyu mutlu olsunlar inşallah…

Ardından Kurban Bayramı…

18 Ekim’de evde diş buğdayı partisi yaptık ve Çınar’ın dişlerini kutladık(ilk dişi 9 Ağustos’ta çıktı,şimdi 4 dişimiz var J ) Sağlıklı,inci gibi pırıl pırıl dişlerin olsun inşallah canım oğlum(meslek tepsisinden kalemi seçtik J )

Bu haftasonu için nasipse Denizli’ye abimleri ziyaret etmeyi planlıyoruz…

Sonrasında çocukların odasında birkaç değişiklik,bizim yazlık-kışlık değişimlerimiz ,eşimin doğumgünü,öğretmenler günü,aile fertlerimizin doğumgünleri,yılbaşı ve hayırlısıyla Çınar’ımızın 1 yaşgünü…İş,ev,çocuklar…

Genel olarak sürekli bir koşturmaca,evi toplama,işe-eve yetişme hali …Çok şükür…

Bu arada Çınar biraz üşüttü,öksürüğümüz var,geçirmeye çalışıyoruz…Cansu da  öksürüyor maalesef,inşallah toparlayacağız…

Bu arada örgü örmeyi çok özledim,umarım günde en azından iki sıra örecek zaman bulabilirim J

En özet haliyle şimdilik bu kadar ,en yakın zamanda tekrar yazabilirim inşallah,

Herkese sevgiler…

20 Aralık 2013 Cuma

Mutlu Haftasonları...

Bu aralar neler yapıyoruz neler?
minicik kar tanelerinde İzmir manzarası

Urla günbatımında bir güzel...

baba-kız...



Cansu'ya yeni ördüğüm yelek...

Çınar'ın darı düğmeli yeleği...

hediye paketlerimize hazırlık..




küçük hanımın ellerinden...



paşabahçenin çok zevkli ve anlamlı hediye paketleri...

diğer versiyonu...

Bol fotoğraflı ,az sözlü oldu bu sefer...
Tekrardan mutlu haftasonları....

Son Günlerden...

Yazacak ne çok şey birikti,bugün yarın derken kaldı…
Bir yandan doğum iznine ayrılacağımdan işyerindeki devir teslim,diğer yandan son hazırlıkları tamamlama telaşesi,yılbaşı hareketliliği derken epey yoğun geçiyor.
Evde yılbaşı hazırlıklarımızı yaptık,ağacımızı süsledik,ufak ufak hediyelerimizi de hazırlıyoruz…

Bu noel babayı yeni aldım,düğmesine basınca şarkı eşliğinde aşağı-yukarı gidip geliyor…


Cansu’nun sınıf arkadaşlarına da ufak hediyeler aldım,akşamları beraber paketleri hazırlayıp süslüyoruz.



Haftasonu tamamlamak istiyorum ki,hem salon çok dağıldı,hem de örgülere zaman kalmadı…

Herkese iyi haftasonları…

29 Kasım 2013 Cuma

Bu haftadan kısaca...

Bu hafta öyle hareketli geçti ki;ne zaman oldu da Cuma sabahına geldik bilemedim…
Pazartesi akşamı Cansu’yu aldığımda,ateşi çıkmıştı evde üstünü değiştirirken vücudunun genelinde ama özellikle kasık,kol altı-içi,ayak üstü bölgelerinde yoğunlaşan minik minik pembe bir döküntü fark ettim.Aynı isilik gibi,kaşıntı yok…Ablamla görüşüp onun Ege Üniversitesi’ndeki çocuk doktoru arkadaşıyla görüştük.Sabah görmek istediğini söyledi.Salı günü erkenden uyanıp gittik,kontroller viral bir enfeksiyonu işaret ediyordu.Ben rutin bir tahlil yaptırmak istiyordum epeydir,bu durumda üstüne gelince ,genel bir tahlil istedi doktoru.Gerçekten hastanelere ne muhtaç olalım ne yokluğunu görelim…Defalarca şükür ettim halimize…Allah hasta olan herkese acil şifalar versin inşallah…Kan verileceği sırada haliyle çokça zorlandık.Kıyametler koptu,ter içinde kaldı,3-4 tüp alınacağından daha da uzun sürdü vs.derken,işlemin bitmesiyle bizimkinin çıkarması da bir oldu(umarım bana çekmez bu konuda Cansu’ya hamileliğime kadar her kan alma-iğne işleminde bayılırdım,şükür geçti şimdi bir şey olmuyor,maşallah diyeyim yine de)
İki gün dinlendirdik,okula da göndermedik.Sonuçlara göre bizimkisi öpücük hastalığı geçirmiş…Tam olarak ne zaman geçirdiğini bilmiyoruz hastalığın kuluçka süreci 10-60 gün arasında.İnternetten ayrıntılı bilgiler mevcut.Ağız solunum-tükürük yoluyla bulaşıyor.Çok şükür geçmiş gitmiş…Özellikle bu mevsimde daha da dikkat etmenizi öneririrm.Kış aylarında kimseyle öpüşmesek hatta…Ne olur ki…
Neyse bugüne de (tesadüfen)3.yaş kontrolü için kendi doktorumuzdan randevu almıştık.Şükür genel gelişimi iyi,normal maşallah…Biraz soluk buldu doktorumuz ,tekrar bir kan tahlili istedi.Geçen seferki kadar kötü olmadı çok şükür.Sonuçlara göre(daha önceki sonuçlarımızda da gözlemlenmişti) biraz kansızız.Üç aylık demir takviyesi kullanacağız.(O kadar da pekmez takviyesi yapıyorum halbuki? )Çok şükür başka bir sıkıntımız yok…
Doktor çıkışı Cansu’yu okuluna bırakırken ,okul müdürümüz ve sınıf öğretmenimizle de görüştük.Şimdilik her şey yolunda gidiyor ,inşallah da böyle devam ederiz…
Çınar’ımız için de konuştuk doktorumuzla.Nasipse doğumdan sonraki 5.gün götüreceğiz kontrole.Telaştan sünnet konusunu sormayı unutmuşum.Aradım ,doğumdan itibaren ilk iki sene içerisinde öneriyor.Hayırlısıyla her şey yolunda giderse inşallah ,biz de ilk üç ay içerisinde yaptırmayı düşünüyoruz.
Bu arada babam dün katarakt ameliyatı oldu,iyi geçmiş,bugün de kontrole gitti.Her şey yolunda görünüyor.Umarım uzun vadede sonuçları da iyi olur…
Hastaneye karar verdik gibi(Cansu’nun doğduğu hastaneyi düşünüyordum ama bazı şartları değiştirmeleri nedeniyle sanırım kararımızı değiştirdik? )Haftaya Çınar’ın kontrolü var ,bu görüşmemizde hastane konusunu da netleştirmiş oluruz sanırım…
Eksikleri tamamlamam lazım; henüz bebek şekeri-kapı süsüne karar veremedim(Cansu’nun odasına da bir kapı süsü yaptırmayı düşünüyorum,mevlüt takımı vs derken liste yapayım en iyisi yine)
İzine çıkmama bir aksilik olmazsa en fazla 27 gün ,4 haftasonu var…evde yapılacaklar ve alınacaklar ile ilgili iki listeyi de bitirmem lazım hayırlısıyla…Ama benim canım sadece örgü örmek istiyor…
Şöyle bir netleştirip düzene oturtabilsem her şeyi bu kadar sıkılmıycam sanırım.Yapmak istediğim bir sürü şey var ama yapacak enerjiyi bulamayınca kendimi kötü hissediyorum.Bir de Cansu’ya karşı bazen o kadar sabırsız,gergin oluyorum ki…Hiç hoşlanmıyorum bu hallerimden .Bir an önce silkelenip ,kendime gelmem lazım…
Şimdiden iyi haftasonları….



25 Kasım 2013 Pazartesi

Haftasonu...

Haftasonumuz dolu dolu geçti…
Senelerdir aşure yapmaya niyet edip hep ertelemiştim.Bu sene çocuklu ve hamile olmama rağmen bir hevesle niyetlendim.Tabii ki annemden “yaparız” onayını alınca.Haftaiçi alışverişleri yapıp,Cuma akşamından hazırlıkları yaptım.(haftanın son günü olmasından mıdır bilmiyorum çok yorgun ve halsizdim,epey zorlandım aslında).Cumartesi sabahı kahvaltıdan sonra,eşim işe ,annemler bize…
Hepimiz bir koldan giriştik.Aynı anda kısır hazırlıklarına da başladık.Ablam ve çocuklar da gelince tam oldu kadro…Önce kısırlar ,ardından sıcacık aşureleri afiyetle yedik.Sağolsun annem,elleri dert görmesin çok lezzetli ,tam kıvamında olmuş.Allah kabul etsin inşallah,ilk kez evimizde yapıp,dağıttık çok şükür…



Bu arada çocuklar uyumadıkça yorgunlukları artıp,huzursuzlanmaya başladılar.Herkes evlerine gidince,ben de sağı solu toparla,süpür,sofra hazırla derken akşam olmuştu bile.Yemeğe Candostum davetliydi ailesiyle.Söz konuşu Emoşum olunca yorgunluk işlemiyor.Salata-meze sofra ve diğer hazırlıklar bitince onlar gelmeden önce 15 dk.uzanma fırsatı bile buldum.
Yemeklerimizi yedik,sohbet muhabbet derken çok keyifli bir akşam geçirdik.Cansu her ne kadar Ulaş abisi(Emoşun 8 yaşındakş büyük oğlu) gelmediği için biraz buruk olsa da Onur bebekle(Emoşun 4,5 aylık ikinci oğlu) ilgilenmekten pek de yalnız hissetmedi kendisini… Son zamanlarda dikkatimi çekiyordu ama o gece iyice fark ettim ki Cansu kendisinden ufak bebek/çocuk ağladığında panikliyor,üzülüyor,kendini kötü hissediyor.Ciddi anlamda panik oluyor ve kaygı yaşıyor.Dikkatlice anlatıyoruz ama sakinleştiremiyoruz…Çınar’la alışacaktır inşallah ama ilk günlerde,bu durum nedeniyle de zorlanacağız sanırım…Cansu’yu uyuttuktan sonra (sağolsun Emoşum bana bi iş bırakmadı) sohbet ,muhabbet derken çok keyifli bir akşam yaşadık…
Pazar günü kahvaltı,ev tembelliği yaptık,hep beraber film seyrettik,ev halkı olarak öğle şekerlemesi yaptık.Kalktıktan sonra hazırlanıp babaannesine gittik.Aşuresini verince babaannesi “nasıl yaptınız bu aşureyi?”diye sordu, bizimki de her zamanki bilmişliği ile “lezzetli lezzetli yaptık babaanne” cevabını veriverdi ,tatlı kuzum benim…Keyiflice zaman geçirirken halsizleşmeye de başladı ,zaten cumartesiden de burun akıntımız vardı.Eve dönüp,banyosunu yaptırıp,uykuya…Epey halsizleşmişti …
Sabaha karşı biraz öksürük derken ,halsiz halsiz hazırlayıp,çıktık evden(aslında anneme bırakmaktı niyetim ama sabah erkenden aradığımda panik olurlar diye vazgeçtim).O şiddetli sağanakta çıktık,okuluna bırakıp işe .8 km.lik yolu tam iki saatte alabildim…Sadece oto koltuğunun kemerini takıp-çıkarırken sırtım yamyaş olmuştu bile(umarım hasta olmam,lütfen)Her yer berbattı çok şükür sağ salim ulaştık,sıra dönüşte…
Bu sabah yine düşündüm;çalışmasaydım?evde olsaydım?kuzumu böyle hasta hasta evden çıkarmasaydım.......................................
Tam bir pencere önü çay/kahve,battaniye,kitap/örgü havasıydı bugünkü…Çok canım çekti…
Ufak ufak toparlanıp ,kuzumu alıp evde dinlendirmem lazım.Az önce görüştüm öğretmeniyle keyfi kaçacak,ateş çıkacak sanırım…Lokman hekim ruhuna bürünme zamanı …
Herkese sağlıklı,iyi,keyifli,afatsız haftalar olsun inşallah…

18 Kasım 2013 Pazartesi

Haftasonu...

Herkese iyi haftalar…
Yorgun bitirilen,yorgun başlanan günler,haftalar birbirini kovalıyor.Uykusuzluk ve ağırlaşıyor olmak her geçen gün beni daha da fazla yorgun ve halsiz bıraktırıyor sanırım.Hep derler ya ,anneler son aylarında uyuyamazlar ,aslında bu vücutlarını doğum sonrasına hazırlamak içindir diye…Öyledir umarım diyerek kabulleniyorum(Cansu’da bu kadar uykusuzluk çekmemiştim)(aslında yaşadığım şey uykusuzluk değil,uyuyamama ;erken yatamıyor,geç kalkamıyorum,fırsatım olduğunda da uyuya teslim olmuyor,bir şeyler yapıp duruyorum.Günde 5-6 saatlik uykularla geçiyor günler yaklaşık 2 aydır.Bir ortam olsa ,teslim olsam uykuya belki saatlerce uyurum,çok ihtiyacım var aslında…Neyse umutluyum canım,doğumdan önce bir dinlenirim inşallah…
Haftasonu çok hareketliydi;Cumartesi günü kahvaltıdan sonra anneme gittik Cansu’yla …Her yer miss gibi aşure kokuyordu…Dağıtmaya faydamız olur dedik ama dinletemedik,süslemeleri yapıp,kenara çekildik..Sıcacık aşureleri mideye indirdik(iki bayram,bir aşure ayı tartılara fena yansıyor ama neyse)Daha sonra kuzuyla eve döndük,Cansu’yu uyutup ben de uyuyacaktım ama ,listeyi kontrol edeyim,bir-iki ortalık toparlayayım diye uzanamadım,biraz örgü-tv derken zaten uyandı ipek bohçam…Akşam için arkadaşlarımızla sözleşmiştik,eşim gelince çıktık.Bu grubumuzla bir araya geldiğimizde 6 çift,7 çocuktan yaklaşık 19 kişi kadar oluyoruz.Ev tam kreş gibi oluyor,epey şenlikli …Ama çocuklar da bizler de keyif alıyoruz,bayanlar olarak çok güldük mesela …Gece geç saatte döndüğümüzde Cansu yolda uyuya kalmıştı.Pazar günü ilk kez onun dokunuşuyla uyandım(yatağından kalkmış gelmiş yanımıza) “anne ben uykuya dalamadım” dedi,sanırım üstünü de açmış,aldık aramıza koyun koyuna yattık ama uyumadı bizimki,anne-kız salona geçtik sabah 08.30 da …Kitap,fotoğraf bakmaca,tv derken kalkıp kahvaltımızı hazırladık…Kahvaltıdan sonra biz çay keyfi yaparken,Cansu’da odasına gitti,sesi çıkmayınca baktık ki,kitaplarını inceliyor,kendince hikayeleştiriyor,tokalarını düzenliyor vs.vs. Biz sohbet edip,çaylarımızı yudumladık,o da kendince zaman geçirdi,hiç seslenmedik.Sonrasında toparlanıp çıktık,önce Kemerlatı’na gidip,kısa bi tur attık,ardından Konak’tan vapura binip Karşıyaka’ya geçtik,Karşıyaka çarşıda turladık,hava serinleyip,kapatmaya başlayınca atladık vapura döndük geri … Ne kadar çok ihtiyacım varmış,ne kadar çok özlemişim…Vapur keyfini,denizin kokusunu,martıları yakından izlemeyi,ayın dolunay halini incelemeyi,vapurda çay içmeyi çok özlemişim…Bir de ne zamandır bunu ailece yapmayı istiyordum,çok iyi geldi.Yorulduk ama değdi.Hava karardığında Kemeraltından çıktık,bir şeyler yedik,eve geçtik.Gayet yorgun bir halde banyolarımızı yapıp ,uyku moduna geçtik…Cansu biraz zor da olsa uyudu(yorgunluktan uyuyamamak derler ya ,öyle oldu sanırım),ben de tv karşısında uyuyakalmışım…
Sabah yarım saatte zor uyandırdım kuzuyu “anne hadi gel uyuyalım” deyip durdu sürekli…

Yeni haftamıza başladık,hepimize iyi gelsin ,güzel geçsin inşallah…

15 Kasım 2013 Cuma

Günler...

Günler ne de çabuk geçiyor bu ara…Ekim ayı bayramlarla çok çabuk bitiverdi,Kasım’ı da yarıladık.
Bayram öncesinde  evdeki işleri tamamlamayı çok istemiştim,şükür halloldu;iki oda,koridor boyandı.Cansu’nun odasını değiştirdik,daha büyük olan orta odaya geçti,bu vesileyle yatağını da büyütmüş olduk.Bayramdan önceki bir hafta boyunca salon depo gibiydi.İki odadaki tüm dolap –çekmece içleri,oyuncaklar ne varsa hepsi salona yığıldı.Mobilyalar yerlerini alınca,tekrar yerleştirildi.Bir an hiç toparlanamıycaz sanmıştım ama sağolsun annemin her gün gelip-gitmeleri sayesinde atlattık. Gündüz işte ,gece evde çalıştım 10 gün boyunca.Çok yoruldum ama değdi.Cansu’nun odası çok içime sindi.(ufak-tefek işler kaldı;perdeler takılacak,fotoğraflar asılacak vs)
Kurban Bayramında,ziyaretlerimizi yaptık,gitmek istediğimiz çoğu yakınımızı ziyaret ettik çok şükür.Arkadaşlarımızla bir araya geldik,yorulduk ama keyifliydi.
Bayram sonrasında Çınar için alışverişlerimizi hızlandırdık.Alınması gerekenlerin çoğunu aldım,yıkanıp ütülenip kaldırıldılar.Hastaneye gidecekleri bir grup yapıp,çantaladım.Ufak-tefek ayrıntılar kaldı .Biliyorum aslında daha erken ve çok şükür her şey yolunda ama,malum herkes o kadar çok yorum yapıp göz korkutuyor ki(erken doğum söylemleri),Cansu’ya hamileliğimde de aynı şeyleri duyup,endişelenip 41 +1 ‘de zorunlu sezeryan olmama rağmen,tedirgin olup hazırlıklarımı hızlandırdım.İnşallah zamanında sağlıkla gelir oğlum…
İkinci bebeğimizin erkek olacağını öğrenince Cansu’nun eşyalarından tekrar kullanılmak üzere kaldırdıklarımı ,oda değişikliği sırasında açıp tek tek inceleyip ayırdım.Cansu’ya hatıra olarak saklayacaklarımı (hastane çıkışı,ilk bayramlığı vb)paketledim,cinsiyet farklılığı sebebiyle kullanamayacaklarımızı da candostumun 0-2 yaş aralığında kızları olan üç ayrı komşusuna ulaştırdım.Amacına ulaştığını görünce de çok mutlu oldum…
Hala yapılacak bir çok iş var;çekmeceler ,banyo dolapları düzenlenecek,mutfakta ufak bir tadilat(kapak –tezgah değişikliği)yaptırılıp ardından dolaplar temizlenip düzenlenecek,salon vitrin-perde temizliği vs.derken gözümde büyüdü yine.Çınar’ın  ilk 6-9 ay park yatakta yatması muhtemel olduğundan oda takımını seneye almayı planladık.Bu nedenle onun eşyalarını yerleştirecek bir alan ayarlamak lazım vs.vs.Çok şükürler olsun ki hepsi güzel telaşlar...Kısa zamanda toparlayıp,hayırlısıyla doğum iznini sakince geçirmeyi,en azından hamileliğimin son iki-üç haftasını daha yavaş, dinlenmeceli geçirmeyi arzu ediyorum.İnşallah arzu ettiğim gibi olur hayırlısıyla…
Evdeki işler bitmese de ,örmeye zaman ayırmaya çalışıyorum..İyi geliyor…Çınar için üç tane ,Cansu için bir tane yakadan başlama yelek ördüm.Şimdi bir yelek ve bir battaniye var elimde.Sonrasında bir battaniye daha var niyetimde(battaniye dediysem öyle ince bir şey değil,örmeye devam ettiğim kartopu anakuzusu ipten-çok istekle başladım ama ipin örülüşü zor geldi,biraz hevesim kırıldı.Diğeri de alizenin baby set marifetli-mini ponponlu ipi)…Ördüğüm yeleklerden ikisi aşağıdaki gibi.İpler Nako baby hoşgeldin.Tavsiye ederim,hem renkleri çok güzel,hem de örülüşü çok zevkli.Diğer favori ipimde Nako baby lüks minnoş.Örülenler bittikçe paylaşıcam inşallah.....


Cansu kuzuma gelince,büyüyor.Pazar günü 38.ayımızı bitirip,39. Aya giricez inşallah… Odası değiştiği,yatağı büyüdüğü için çok mutlu.Büyümek ve ablalık üzerine hep konuşmaları,heyecanları… Arada bana karşı çok diklenip,asabileşse de benden kaynaklandığını düşünüyorum(gittikçe halsizleşiyor,daha çabuk yoruluyor ve sabırsızlaşıyorum)Sabahları uyanmakta zorlandığında evden çıkmamız çok uzun sürüyor.Kendi uyanır ya da uykusunu almış olarak uyandırılırsa değmeyin keyfimize,yok tam tersi olursa işte o zaman işimiz iş… Canım kızım ,biricik prensesim…Nasıl da heyecanlı kardeşi olacağı için…Zor olacak ilk zamanlar tahmin ediyorum ama bir alışsın kardeşine,yeni düzenimize ,en çok o sahiplenecek kardeşini hissediyorum…Canım yavrum benim…
Şimdilik bizden haberler böyle…Her ne kadar yorum bırakamasam,düzenli yazamasam da çoğu bloğu takip etmeye çalışıyorum,inşallah hepimizi sağlık,huzur,mutluluk dolu keyifli günler bekliyordur.

*Bu arada bebek şekeri,kapı süsü,anı defteri gibi ayrıntılara henüz karar veremedim.Klasik ürünler,keçeler,kumaş ürünler arasında gidip geliyorum.İncelediğim kadarıyla kumaş ürünlere gidiyor gönlüm ama beğendiklerimin fiyatları çok yüksek...Hastane çıkışı,nevresim,tulumlar genelde düz krem,sütlü kahve,mavi ve gri tonlarında,ben de bu tonların kullanıldığı kumaş ürünlere yöneliyorum(isim kapı süsü,kadife lavanta keseleri gibi)ama karar veremediğimden önerilere açığım.Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim..

İyi haftasonları dileklerimle,
Sevgiler..



20 Eylül 2013 Cuma

Ufak ufak geri dönüyoruz demişim...

Ufak ufak geri dönüyoruz demişim, dönememişim 
Umuyorum ki bundan sonra daha çok buralarda olurum, en azından yılbaşına kadar…
Bir çok değişiklik, yenilik de var tabii hayatımızda …Kısa kısa hepsinden bahsedeceğim;

Öncelikle güzel, yorucu bir ilkbahar-yaz dönemi yaşadık…
Nisan ayında hem küpelendik (anneanne ve babaanne sağolsunlar)hem de saçlarımızın ucundan azıcık kestirdik(bebeklik saçları ,ilk kesim),ilk vesikalık fotoğrafımızı çektirdik, ilk uzun seyahatimizi yaptık(daha önce bahsetmiştim kuzenimizin düğünü için İstanbul’a gittik).
13/05/2013 günü Cansu kreşe başladı…(yaklaşık 32 aylıkken) Zorlanacağımızı tahmin ediyordum ama bu kadar fazla ve uzun sürmesini beklememiştim açıkçası …Tam 3 ay sürdü diyebilirim. Her sabah benden ayrılma sırasında sorun yaşadık, ben gittikten 5-10 dakika sonrasında normal rutinine ve düzenine dönüyordu…Şimdilerde çok daha iyiyiz maşallah… İletişimi kuvvetlendi, paylaşımları arttı, kurallara uymayı öğrendi, hiç dans etmeyeceğini düşündüğüm kuzuyu şimdi oturtamıyoruz vs. vs. Tek olumsuz yanı ; ki olması en olağan çok sık hasta olduk, Allah beterinden saklasın ama neredeyse 3 senede kullanmadığı kadar ilaç kullandı 3 ayda …Geçtiğimiz kışı antibiyotiksiz kapattığına sevinirken ,yaz ortasında antibiyotik kullanmak zorunda kaldık vs.vs. beklediğimiz şeylerdi, ateşli salgın vardı ama ne kadar olsa da insan üzüldük ,sıkıldık. Şimdilerde biraz öksürüğümüz var onu sökmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki hafta 3 yaş kontrolümüzde de değerlendirir doktorumuz.(3 yaş demişken konuyla ilgili yazıyı da en yakın zamanda hazır edeceğim inşallah)
Genel olarak okulumuzdan memnunum, çok şükür bir sıkıntı yaşamadık. İşlerinin hassasiyetini, önemini bilen, işini severek yapan insanlarla kızım çok şükür. İnşallah hep de böyle gider…
Daha önce de bahsettiğim gibi;22/06/2013’de Cansu yaklaşık 33 aylıkken çok şükür ki bezleri attık…O kadar gündem yaratan ve herkesin fikir yürüttüğü bir konu haline gelmişti ki… Kreşe bırakmalardaki halimizden çok yıprandığım bir günün sabahında(Cuma akşamı yarım valiz bezle Özdere’ye gitmiştik oysa)Cumartesi günü uyandık, son kez bezini çıkarttım, temizledim ve yenisini bağlamadım. Bezi sorduğunda, “Cansu sen artık büyüyorsun, sana göre hiç bez kalmamış” ilk tepkisi “ıııı napabiliyiz? maketten alabiliyiz” oldu. “sen çok güzel büyüdün annecim, marketlerde sana göre hiç bez yok ,bu yüzden artık sana bez bağlayamayacağız, aldığım o çok güzel külotlardan giyeceksin, tuvaletin geldiğinde haber verirsen ,hiç ıslanmayız, popomuz pişmez” dedim. “tamam” dedi ve başladık. Tabi ki firelerimiz oldu, hala ara ara oluyor, büyük tuvaletini tuttu 2-4 gün aralığında yapmadığı oldu-ki en korktuğum noktalardan biriydi- iki haftadan fazla sürmedi.(ek bilgi olarak yazmak isterim, daha öncesinde sabah uyandığında bezi kuruysa, tuvalete oturtup yaptırıyordum ama bezi atmamıştık).Ani bir kararla tuvalet eğitimine kalkıştık ve çok şükür ki atlattık(uzmanlar tuvalet eğitiminin 3 ay sürdüğünü ifade ediyorlarmış, yaklaşık 3.ayı doldurduğumuz şu günlerde “atlatmış” olarak görebilirim artık sanırım )Maşallah’ı ekliyor, darısı tüm isteyenlerin başına diyorum.
Bu yaz Cansu’nun denizle yıldızı pek barışmadı. Hepimiz şaştık. İlk iki yaz su kuşu olun yavrucak-özellikle geçen yaz denizden çıkaramıyorduk, simidi belinde elimizden kurtulup, bizi beklemeden suya atardı kendisini-ama bu yaz işler çok değişti. Sahilde kumun üzerine yatıp, dalga üzerine vurdukça “anne bak yüzdüm” diyordu. Üşümesin diye saçlarını bile kovadan su döküp ıslattık. Sokmaya çalıştığımızda ortalık yıkıldı vs.vs. Sanıyoruz ki izlediği, duyduğu bir şeylerden etkilendi,ara ara “anne denizde köpekbalığı va mı?balıklar biz yer mi?çiçekler(yosunlar)va mı?” diye sordu.Deniz içinde dondurma,çikolata vaatleri,kuzenleriyle kandırmaya çalışmalar fayda etmedi.Biz üstelemeyi bırakmışken bayramdan sonraki bir haftasonu nasıl yaptıysa annem bir şekilde kandırmış,bir baktım ki bizimki denizin içinde ,kolluklarıyla ayak çırpıyor,başını suya sokup "anne bak daldım” diyor ,neredeyse belim hizalarını geçmiş vs.çok şükür yaz bitmeden bu aşamaya geldik,ufak ufak geriledik bile ama bu bile bize yetti bu yaz için…(kreşte haftada iki gün havuz programı vardı ama sık hasta olduğundan düzenli gidemedi)
Bu arada hayatımda ilk kez çantamı çaldırdım  22/07/2013 Cansu’yu kreşe bırakırken eşya çok diye yanıma almamıştım,arabada iki koltuğun arasına sıkıştırmıştım ki, döndüğümde sadece 3 dakika içinde camın kırılıp ,çantanın gittiğini fark ettim. Şok yaşadım resmen, çok üzüldüm ,manevi değeri olan bir sürü şey gitti, telefonumdan aktarımını yapmadığım Cansu’nun bir sürü resmi vs.vs.hesapladığımda 1000-1500 TL arası benim için zarar (telefon,gözlük,nakit,kolye,yenilenen evraklar vs.vs.)Çok şükür cana gelmedi, koluma takmış olsaydım ,Cansu yanımdayken asılabilirlerdi ,bir sürü senaryo işte…Geçti ,gitti diyelim…
Bunların dışında bir sürü değişim, yenilik de oldu ama çok uzatmayayım özetlersek; serpildik,geliştik,değiştik,büyüdük,büyüyoruz…
Eğer yazıyı buraya kadar sabırla okuyabildiyseniz, benden ,ailemizden çok güzel bir haber daha vermek isterim; hamileyim  …
Evet nasipse ikince kez anne-baba olmaya hazırlanıyoruz, Cansu’muz da abla oluyor hayırlısıyla…
Anneler gününden bir gün önce aldık güzel haberi,11/05/2013 3.anneler günümün hediyesi 2.bebeğimin haberi oldu  şu anda 24.haftadayız ,nasipse sağlıkla bir erkek bebeğimiz olacak…
Çınar…
14.haftaya kadar biraz riskli geçti, ama şu anda her şey yolunda gidiyor…Ufak ufak hazırlıklara başladık. Çalışmaya devam ediyorum…Bayram öncesi ve sonrasında üç hafta arayla yaşadığım iki ateşli gribin dışında pek bir sıkıntı olmadı…Bayram öncesinde Cansu’yla da paylaştık ilk başlarda pek anlam veremese de karnım büyüdükçe anlamaya, alışmaya başladı…Her şey yolunda giderse yeni yılın ilk haftasında ailemize katılacağını tahmin ediyoruz…2014’de 4 kişilik bir aile olacağız inşallah…
Önümüzdeki günler biraz hareketli olacak bizim için,evde,odalarda ,mutfakta ufak-tefek değişiklikler yapmamız gerekecek,boya-badana ,dip bucak temizlik vb.Kurban Bayramından önceye yetiştirebilirsek,bayram tatilinde biraz dinlenmeyi umut ediyorum.(bu yaz hiç izin kullanamadım,doğum iznine kadar da zor görünüyor,inşallah bayramda dinleniriz biraz olsun..)
Bizden haberler böyle ,umarım herkesin de güzel haberleri vardır,daha sık buralarda olmaya çalışacağım, en azından doğuma kadar 
Sevgiler…



4 Temmuz 2013 Perşembe

Ufak ufak geri dönüyoruz...

Çok olmuş çok  … Nasıl toparlayıp yazayım son birkaç ayı? Neyse kısa başlıklarla geçelim aklıma gelenleri…
Blogla biraz ayrı düştük aslında… İlk önce fotoğraf yükleyememek, sonra da işlerin yoğunlaşmasıyla zaman ayıramamak etkiledi. Diğer sosyal medya olaylarına da biraz girişince aralar iyice uzadı. Tam kıvama gelmişken “DİREN”meye başladık…
Öyle böyle derken çok uzun zaman oldu… Neredeyse dolu dolu yazmayalı dört ay olmuş…
Son yazdıklarıma bakınca Mart ayında bünyemde hakimiyetini göstermeye başlayan rehavet halen beni terk etmiş değil…Örgülerim yarım kaldı(şimdi sıcaklar bastırdığından sonbahara kadar yaklaşamayız birbirimize sanırım),kitaplara ara vermiştim,hadi örgüler bekler,kitaplar başlar dedim,hala birine el süremedim.Evde bir sürü iş yapmama rağmen(yazlık-kışlık,eşya-kıyafet ayırma,paylaşma vs) ev berbat halde….Sanki aylardır toplanmamış gibi.Yine “bir girişsem bir günlük işi var” durumunda ama girişemiyorum L Şöyle dolu dolu bir enerji bekliyorum,bir gelsin,hemen toparlama-yerleştirme moduyla işi kurtaracağım inşallah…
Bu arada ,bahar aylarında haftasonları mümkün olduğunca gezdik,Bergama,sıkça Bayındır…Yaz gelince de yazlık sezonunu açtık hayırlısıyla…
Cansu’m güzel güzel ama zorlu,inatçı,hareketli bir halde büyüyor maşallah.Sağlığı,keyfi yerinde çok şükür .Ancak şu meşhur iki yaş sendromundan mıdır nedir? Yorucu ve yıpratıcı geçiyor günler…Aslında geriye dönük baktığımda son bir senedir böyle genel olarak.Gerek kendisindeki değişim,gerekse benim tahammülümün azalması etken sanırım.Anne-kız çatışıyoruz…Tüm bunlara ek olarak Mayıs ayında anaokuluna başlaması da tuzu-biberi oldu.6 mayıs’ta izin alarak 1 haftalık alıştırma dönemini beraber yaşadık(günde iki saat kendi öğretmeniyle zaman geçirdi,oyun oynadı)Sonraki hafta yani 13 Mayıs itibariyle tam güne geçtik.İlk üç günümüz süperdi ,ancak keşfedeceği şeyler azaldıkça kırçınlıklar ve itirazlar baş gösterdi.İnanılmaz bir direnç gösterdi.Yaklaşık 1,5 ayı devirmemize rağmen halen zorlanıyoruz.Çok şükür son iki haftadr daha iyiyiz ama aradaki 3-4 hafta inanılmaz zorlayıcı,yıpratıcı,yorucu geçti.Beni yıldırmak için her yolu denedi…Biten enerjimi toplamak için uğraşıyorum hala.Neyse buna da çok şükür…Sonuç olarak adaptasyon sürecimizin iki hafta sürmesini beklerken hala devam ediyor diyebilirim.Bazı bloglarda okurdum kıyafet seçme sorunu yaşanan hikayeleri,şimdilerde o da çıktı ortaya…
Bir önemli değişiklikte tuvalet eğitimimiz …Baharın gelmesiyle ufak ufak alıştırmalara başlamıştım ancak meşhur Cansu direnci yine baş göstermişti.Önceki hafta(22/06/2013) bir patlama neticesiyle ani bir karar karar vererek tuvalet eğitimine başladım.(bence çok da geç kalmıştık,malum bir de mahalle baskıları)İlk hafta çok zor geçti,bu hafta daha iyiyiz maşallah…Umuyorum bu işi de başarıyla tamamlayacağız…Darısı tüm zorlanan annelerin başına…
Daha bir çok şey var yazmak,anlatmak istediğim fırsat buldukça ekleyeceğim inşallah…
Yarın nasipse haftasonu yazlık yolculuğu,Pazartesi işbaşı…
Şimdiden herkese güzel haftasonları…
Daha uzun ve bol fotoğraflı yazılarda görüşmek üzere…
Sevgiler…

21 Mayıs 2013 Salı

Gecikmeli Mim...

Tuba'nın aylar öncesinden beni mimlediğini hatırlayıp,hemen cevaplıyorum....

ilk fırsatta da uzun uzun yazmayı planlıyorum...

En mutlu olduğunuz anı nasıl tanımlarsınız?

Çok içten gülerim…

Hayatınızda değeri asla eksilmeyecek kişi kimdir?

Ailem, candostum…

En sevdiğiniz yazı tarzı ve yazar kimdir?

Roman, hikaye türü kitapları severim. Son dönemlerde Elif Şafak diyebilirim.

Sevdiğiniz kişiden nasıl bir evlenme teklifi aldınız ya da almayı isterdiniz?

Doğrudan bir teklif oldu diyemem. Kendiliğinden gelişiverdi. Klasik, romantik teklifler hoşuma gitmiştir her zaman…

En sevdiğiniz mevsim hangisidir, neden?

İlkbahar ve yaz… Tazelenme, yenilenmedir benim için…(her ne kadar bu sene geç kalsa da, benim için en azından)

Yaptığınıza asla pişman olmadığınız en kötü şey nedir?

Tuba’dan kopya çekerek, ben de kopya çekmek diyeceğim J

Takip etmekten en çok hoşlandığınız blog hangisidir?

Blog listemdeki blogların hemen hemen hepsini keyifle takip ediyorum…

 En sevdiğiniz içecek hangisidir?

Soda ve ayran .

Ayakkabı numaranız nedir?

Bu soruya cevap vermesem J 39-40 diyelim…

Vazgeçemediğiniz abur cubur ürünü nedir?

Bitter çikolata, ara ara çiğdem…

En büyük idealiniz nedir?

Sağlıklı, huzurlu, mutlu yaşamak tabii ki ama, maddesel olarak dersek; içi sağlık, huzur, mutluluk, neşe dolu, ferah, büyük bir ev diyelim.

Hakkınızda ki 11 gerçek nedir?

11’mi?Çok değil mi?
* Duygusal ve buna bağlı olarak sulu gözlüyüm,
* Tez canlıyım, aklımdaki, ya da yapılması gereken hemen olsun isterim,
* Ayrıntıcıyım (anlatırken, düşünürken en ince ayrıntısına girerim)
*Sürpriz yapmayı severim,
*Kutlamaları severim,
*Hediye vermeyi severim,
*Hassasımdır,
*Hassaslığın derecesine bağlı alınganlık yapabilirim,
*Hobileri, üretmeyi severim(örgü örmeyi çok severim.)
Eeee dokuzda kaldım, ne eklesem?
*Kitap okumayı severim, dönem dönem ciddi bütçe ayırırım,
*Batıl inançlarım vardır,

Ben de Nil’i mimliyor sevgilerimi iletiyorum…

26 Nisan 2013 Cuma

Bizden özetler...

Yok…Ne yapsam atamıyorum üzerimdeki miskinliği..Tembellik,isteksizlik,yorgunluk vs.devam ediyor…
Uzun zaman olmuş,ne blogları takip edebilmişim,ne yorum bırakabilmişim ,ne de oturup iki satır yazmışım…Geçtiğimiz 1 ay boyunca işyerimdeki yoğunluk çok fazlaydı.Neredeyse her akşam 20:00-21:00’i buldu işten çıkmam…Cansu’yu al,eve git,onu uyut derken ,gün geldi ondan önce uyuya kaldım…
Ne geçmek bilmezmiş bir şeymiş bu miskinlik,uzun zamandır böyle olmamıştım,hoşuma gitmediği gibi ,fazla uzadı misafirliği,yeter diyorum artık.Nasipse,havaların ısınması ve akabinde yazlık-kışlık değişimi yapmayı bahane ederek,bütün evi şöööyle bir kaldırasım var.Bununla başlayıp,rahatlatabilirim belki bünyeyi…Arkası da gelir umarım.Ajandama notlarımı aldım bile;
*Yazlık-kışlık yapılacak,yapılırken ihtiyaç fazlaları,ihtiyaç sahipleri için hazırlanacak,
*Cansu’nun kıyafet ve oyuncak devir-daimi yapılacak(yeni ihtiyaçları not alınıp,imkan dahilinde temin edilecek.)
*Devir daim uygulaması evdeki tüm eşyalar için yapılırsa çok hayırlı olacak J
*Cansu’m için anaokulu seçimi yapılacak.(Eylül’ü beklemeden hemen başlatmayı düşünüyorum)
*Zaman kazanılacak.(Nasıl olacak bilmiyorum ama kendim için zamanlar ayırmam gerekiyor. )
Vs.vs.vs. liste uzar gider…
Biz bu aralarda neler yaptık?
Cimcime kızımın ,cümleleri,ifadeleri her daim değişiyor,güzelleşiyor,daha da bir cimcime oluyor (M)
Konuşmamız sohbet havasında artık.Bazı kelimeler kendi dili döndüğünce hala ve bu benim çok hoşuma gidiyor(aşkam(akşam),yüskek (yüksek) gibi )
Küpelendik(05/04/2013).Ben artık takılsın istiyordum ama kendim cesaret edemiyordum.Anneanne ve babaannesi halletmişler sağolsunlar.Pek yakıştı (M) J
İki hafta önce en uzun araba seyahatimizi yaptık.Kuzenimizin düğünü için İstanbul’a gittik arabayla.Cuma günü başlayan nezle ve hafif ateş nedeniyle vazgeçmiştim ama baktık iyi ,Cumartesi sabah 05:00 gibi yola çıktık,çoğunlukla uyudu.Susurluk’ta kuzenleriyle buluşunca keyiflendi.Düğüne katılıp,bir gece konaklayıp,Pazar sabahı 07:00 gibi tekrar yola koyulup evimize döndük.Çok şükür sorunsuz ,sağ salim gittik geldik.
Geçtiğimiz Cumartesi fuara gittik anne-kız.Hem çocuk şenliklerine katılalım,hem de kitap fuarını gezelim istemiştim.Ama çok izdiham vardı,trafik çok yoğundu.Kargaşa keyif vermekten çok eziyete dönüştü.Pişman  oldum desem yeridir.Kendimizi her anlamda yorup,döndük.
Havalar güzel oldukça gezmeye,temiz hava almaya çalışıyoruz haftasonları.Hal böyle olunca evdeki işler yığılıyor,bitmek bilmiyor.(ya da bana öyle geliyor)Bir aksilik olmazsa yarın evde oturup işleri bir ucundan tutup başlamak niyetindeyim.Bir günde bitirebilsem keşke…
Bahsettiğim gibi;Cansu’yu Eylül ayında anaokuluna başlatmayı planlıyorduk ama ,bir aksilik olmazsa Mayıs ayında başlatmaya karar verdik.Yaz  dönemini yazlıkta annemlerle geçirmesi çok iyi olacaktı mutlaka ,ancak annem ve babam yoruluyorlar artık.Hem haftasonları yine gideriz,onlar da haftaiçi dinlenmiş,kendilerine zaman ayırmış olurlar. Eylül’e odaklanıp,4-5 ay önce başlayacak olmasından dolayı biraz garip hissediyorum kendimi ama eninde sonunda olacak zaten …Alıştırmalıyım kendimi.Bugünlerde hazırlıkları tamamlayıp Mayıs’ın ilk 15 günü içinde okullu olacağız inşallah…
Hayırlısı olur umarım…Güvende,huzurlu,mutlu bir okullu olur inşallah…
Sevgiler…


2 Nisan 2013 Salı

Günler...Ve Nisan...

Günler nasıl da hızla geçiyor…Koca bir ay bitti,Nisan başladı…Bu aralar iş tempom çok yüksek.O kadar yoğun geçiyor ki ,akşam nasıl olmuş anlamıyorum.Bloga yazı yazmak bir yana,takip ettiğim blogların yazılarına yorum yapamıyor,ziyaret  dahi  edemiyorum.Tüm gün beyin fırtınasıyla geçiyor,akşam mesailer uzuyor,eve gittiğimdeyse ruh gibi oluyorum,hiçbir şeye enerjim kalmıyor.Genelde Cansu’yu uyuturken ben de onunla beraber uyuya kalıyorum.Ne kitap,ne örgü,ne de tv görüyor gözüm.Geçtiğimiz günlerdeki kadar fazla olmasa da genel isteksizlik halim devam ediyor.Hafta içi dinlenemeden geçip gidiyor,haftasonu da güzel havaları değerlendirelim diye dışarıya çıkıyoruz.Kalan son enerjileri de tüketip,haftaya yine yorgun başlıyoruz…Böyle bir kısır döngü …
Mart ayı çok güzel,çok enerji dolu ve pozitif başlamış olsa da,bu hal 1 hafta kadar devam etti bende.Son üç haftası maalesef yorgun,isteksiz,durgun geçti gitti…
Nisan’dan daha ümitliyim hayırlısıyla….Şöyleee neşeli,keyifli,hoş sohbetli,pozitif,güzel günler yaşayalım inşallah…
Bu arada bugün özellikle bir zaman ayırıp yazmamın iki nedeni var benim için;
İlki;canım ablamın doğumgünü bugün…Nice güzel yaşlara ablam…Sağlık,huzur,mutluluk dolu,güzel ailenle,sevdiklerin ve sevenlerinle yaşayacağın nice güzel yaşlara… İyi ki doğdun,iyi ki varsın….Seni çok seviyorummm…
İkincisi;blogumun da 1.yaşı doldu bugün…Nice güzel paylaşımlarla,nice yaşlara…
Keyifli,mutlu günler…Sevgiler…

25 Mart 2013 Pazartesi

İyi ki doğdum!

Bugün benim doğumgünüm...
Kızım,eşim,ailem,sevdiklerim ve sevenlerimle beraber,sağlık,huzur,mutluluk dolu  nice güzel yaşlar yaşayabilmeyi diledim...
Yüreklerimizdeki hayırlı dileklerimizin kabul olması ümidiyle...

sevgiler...

14 Mart 2013 Perşembe

Çok kısa

En son yazdığımdan beri üzerimde bir ağırlık,bir kırgınlık,halsizliktir gidiyor.Ayakta geçiştirmeye çalıştığım soğuk algınlığı,hızla değişen tansiyon değerlerimin de etkisi var mutlaka(soğuk algınlığını geçiştirmeye devam,tansiyon için kontrol oldum bir sorun görünmüyor şükür)Aynı gün içinde bile değişebilen havanın da katkısı var sanırım.Oysa geçen hafta resim ekleyebildiğimi fark edince nasıl bir yazma isteği gelmişti,ne olduysa Cuma günü oldu,bıçak gibi kesildi her şeyden hevesim,enerjim.Bloglara yorum yapmakta bile zorlanıyorum.İşte,evde ruh gibiyim.Ne ev işi,ne örgü,ne kitap vs.görüyor gözüm.Cansu’yla  ilgilenirken bile zorlanıyorum zaman zaman…
Kısa ölçekli limit dolum sinyalleri midir?bahar depresyonu mudur?Nazar mıdır ?Nedir?Bilemiyorum.
Umarım en kısa zamanda geçer gider…
Sevgiler…

5 Mart 2013 Salı

Kızlar Partisi 1-2

Misss gibi bir haftasonuydu…
Allah’a çok şükürler olsun ki;çok güzel bir haftasonu yaşadım/yaşadık…
Cuma akşamı işten çıkar çıkmaz alışverişimi yapıp,kızımı annemden alıp eve geçtim.Hemen mutfağa girdim.(hazır-kızarmış piliç,makarna,karışık kızartma(kuzenden)salatalar-mezeler vardı menüde.Ben sadece makarna ve salataları yaptım J)Önce ablamlar ,ardından kuzenlerim geldiler.Eksiksiz ,tam kadroyduk maşallah.Elbirliğiyle son hazırlıkları yapıp kurulduk masaya.Anılar,hatıralar,şarkılar,sohbet,muhabbet çok güzeldi.Yaman oğlumun uykusu gelince ablam erkenden ayrılmak zorunda kaldı.Ben Cansu’mu uyuturken kuzenlerim masayı-mutfağı topladılar sağolsunlar…Kuzumu  uyutup,yerine yatırınca mis gibi kahvelerimizi içtik.Ardından pijama partisine geçtik.02:30 gibi çocukluğumuzun oyunlarından olan “şişe çevirmece” oynadık.Doğruluk mu,cesaret mi?...Sorular epey zordu,ama gülmekten karınlarımıza ve yüz kaslarımıza ağrılar girdi J Kadrodan üç kişi sabah kalkıp işe gideceğinden,onların yataklarını hazırlayıp,oyunu bitirdik.Oturma odasında ayakta kalanlarla sohbete devam ettik.Sabah ezanıyla beraber toparlanıp,balık istifi yatışa geçtik.(Yattığımda saat 06:30’u geçiyordu)08:45 ‘de güzel kızım uyandı,sonra işe gidecekler…Biz uyuyacakları uyandırmamak için oturma odasına kapandık,işe gidenleri uğurladık.Kahvaltıyı hazırladık kuzumla,yavaş yavaş kalanlar uyandı,kahvaltımızı yaptık.En büyük iki kuzenim sağolsunlar ,evi süpürdüler,toparlamaya yardım ettiler.Kahvelerimizi içtik,hazır onlar varken kuzumun banyosunu da yaptırdım.Keyifle,tekrarlarında buluşma dileklerimizle onları da yolcu ettik.
O kadar keyifli ve güzeldi ki bu buluşma benim için anlatamam…Ben aralarında en küçükleriyim,en büyük kuzenim benden 12 yaş büyük…Tahminim bundan 27 sene önce (herkes bekarken)böyle tam kadro yemekli-yatılı  bir aradaydık(bayramlarda anneannemde).Sırasıyla evlilikler,çocuklar,iş hayatı girince aynı ortamı yaşayamadık.Düğünler,bayramlar,toplantılar oldu tabii ama bu bambaşkaydı.Hepimizin hayatında kendine göre mutlulukları-hüzünleri,zorlukları-çabaları –kolaylıkları var…Bunlardan fırsat bulamamışız …Ama şeytanın bacağını kırdık sanırım bu buluşmayla.İnşallah sıkça tekrarlayabiliriz…
Cansu’yu  uyutunca,ben de kalan işlerimi yapıp,yattım .Bir saat kadar uyumuşum.Kuzumun seslenmesiyle uyandım.Bu sefer ikinci parti misafirlerim için hazırlıklara başladım.Tam 24 yıllık çocukluk arkadaşlarımla planladık bu geceyi de.Aynı apartmanda tanıştık,yaşadık,büyüdük,kendimiz büyürken arkadaşlığımız,dostluğumuz da büyüdü.Okul,taşınma,evlilik derken uzaklaştık,ama hiç kopmadık.Sağolsun eşim gitmeden alışverişlerle beraber,balıkları da almış temizlemişti.Bana bir fırınlamak kaldı.Yanına salata,meze,kayınvalidemden cibez eklendi.Masayı hazırladım,önce Candostum,ardından Hatçem geldi.Cansu’ya anlatmıştım kimlerin geleceğini,kapı çalınınca koştu “anne dostum geldi”diye(Emoş’la birbirimize genelde böyle hitap ediyoruz.)(çocukları getirmemişler,bir tek Cansu vardı)Tuğba gelemedi o nedenle eksik kadroyduk maalesef.Yemeğimizi yedik,toparladık.Bir ara koltukta zıplarken Emoş “Cansu yapma teyzem ,düşeceksin”deyince “bi şey yok dostum bi şey yok”diye cevap vermiş. :)Cansu kuzumu uyuttum.Sohbet,muhabbet ,anılar derken ara ara hüzünlü ama genelde bol kahkahalı bir gece yaşadık.Bir ara Cansu rüya görmüş olmalı sayıklayarak uyandı “salakalık istiyom,salakalık yicem,anne ellerimi sile misin?beni salla mısın anne?”dedi,kucaklayıp,sallamak için odaya geçirirken ,salonda ışığı ve sesleri duyunca “anne babam mı geldi?”dedi,”yok annecim Emoş’la Hatice Teyzen var içerde,baba yarın gelicek”diye anlatırken uykuya daldı.Kahveler,çaylar derken sabah 07:30’da yattık.09:30’da kuzum uyandı,biraz yatak keyfi yaptık.Candostum erkenden ayrılmak zorundaydı,kahvaltı yapmadan çıktı.Biz de üçümüz kahvaltı yaptık,ardından evi toparladık,kahvelerimizi içtik.Sonra Hatçe’m de evine dönmek üzere ayrıldı.Kuzumla oyun oynadık,çamaşır astık.Balkon kapısından dışarıya bakarken seslendi kuzum “anne bak ucutma”…Balkona çıktık,kuşları,kedileri,uçurtmaları seyrettik,onlar hakkında sohbet ettik…Cansu’yu uyutunca,ben de etrafı toparlayıp yattım,bir saat kadar uyumuşuz.Uyanınca yemek yedik,oyun oynadık,yerlerde yuvarlandık,gıdıklamaca oynadık,uzun uzun kahkalarla güldük…Zaman nasıl geçti anlamadım.Gece uykusuna yatırınca,ben de Merhamet’in tekrarını izlerken,örgüye verdim kendimi(Candostumun bebeğine battaniye örüyorum,Alize baby set marifetliden-hani şu ponponlu iplerden-daha önce Cansu’ya pembe,Yaman’a mavisini örmüştüm ama en güzel beyazda gösteriyor kendini)saat 00:30 gibi eşim geldi.Özlemişim…Eşyalarını boşalttık,ganimetleri paylaştırdık,bizimkileri yerleştirdik,sohbet ettik derken 01:30 gibi uykuya verdik kendimizi…
Sabah Cansu’yu giydirirken “annem bak baba geldi” deyince , “baba,sen mi gedin,hoşgedin”dedi,gözler kapalı.Haftaya başladık böylelikle.Akşam annemden kızımı alıp eve geçtim,eşim de gelince çekirdek kadromuz tamamlandı.Yemek yedik,bol bol kudurduk,oynadık.Babasının gelmesinden kaynaklı olsa gerek pek bir şımardı akşam.Beş gece boyunca  yalnızken /kalabalıkken yapmadıklarını yaptı ?Zor oldu uyutmam,zaten ben de onunla uyuya kalmışım,eşim sırayla yatırmış bizi farkında bile değildim.Bu sabah alarm çalınca,uyku sersemliğiyle,“Allah Allah haftasonunda niye kurmuşum ki ben bunu?”deyip kapattım,sonradan tesadüfen uyandım,çok şükür.Cansu uyanmak ve giyinmek istemedi,biraz zorlandık ama uzun sürmedi.Kapıdan çıkarken eşim beni öpüp,uğurladı,kapıyı kapattı.Kucağımda uyuklama halinde olan kuzum merdivenin başına gelince “anne,ama babam beni öpmedi”dedi buruk buruk,döndük,kapıyı çaldık,babasına söyledik,öpüşüp,koklaştılar yola koyulduk….
Mart ayı,benim için çok güzel başladı…(Maşallah,hep böyle sürer hepimiz için inşallah)Geçen haftanın toplamında ortalama 20 saat daha az uyumuş olsam da,(sağolsun misafirlerim de çok yardımcı oldular)inanın hiç uykusuzluk ve yorgunluk hissetmedim.O kadar huzulu ve mutlu oldum ki her iki buluşmadan da,ruhumu doyurmuş hissediyorum kendimi.Çok istemiştim,keyifle yaşamayı bu anları,Allah’a çok şükür öyle de oldu.Eşim de sağsalim dönünce huzurla tamamlandı…

Meğer ne kadar çok özlemiş,ihmal etmişiz birbirimizi,kendimizi…İnşallah yakın zamanda tekrarlayabilir,her günümüzü böyle keyifle,neşe dolu bol kahkahalı yaşarız.
Darısı isteyenlerin başına…
Herkese mutlu,huzurlu,neşeli haftalar…
*Bu arada bu post benim 100.postum olmuş,hayırlı-uğurlu ola :)

1 Mart 2013 Cuma

KISACA....

Tembel miyim?Evet biraz bünyede tembellik var,kabul ama bu aralar çok yoğun geçti günler.Şubat ayında hiç yazmamışım neredeyse.Yine kısa başlıklarla geçicem,ayrıntılı yazmam gerekenler için de fırsat kolluycam (inşallah) (Okuduktan sonra ekliyorum,kısası buysa uzunu nasıl olur kimbilir?)
Mart geldi,hoş geldi….Bahar aylarının müjdecisi,kış-bahar arasında kalmışlığın kararsızlığı ve bir de benim doğduğum aydır Mart benim için…Bir yandan çok mutluyum bahar geliyor ve ardından yaz diye,diğer yandan bu sene İzmir’de doğru düzgün kış görmeyişimizin kaygısı(toplamda iki hafta kış soğuğu gördük diyebilirim)yaklaşan doğumgünümle 1 yaş daha alıyor olmanın garipliği(30’ları sevdim ama zaman daha çabuk geçmeye başladı sanki ),Cansu’nun  bir-iki aydır söylediği gibi(“Cansu sen kaç yaşındasın? C:”ikibucuğum”)dolu dolu 2,5 yaş olacak olması…(A.İ.) gibi vs.vs…
Gelelim jet hızıyla Şubat’ın ikinci yarısında yaptıklarımıza(hatırladığım kadarıyla L ) .İstanbul seyahatinden sonraki Cumartesi günü evdeydik,Pazar günü ablamlara kahvaltıya diye gittik,akşam yemeğinden sonra döndük eve.Hem biz çocuklara doyduk,hem de onlar birbirlerine…(ara ara yorulduk,söz geçiremedik ama güzeldi…)Yoğun geçen haftaya bir Aydın seyahati eklendi.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Cansu’mla Kemeraltı’na gittik.İlk kez metroya bindi kuzum,metroyu bilmediğinden tren olarak anlattım ona.Metrodan çok yürüyen merdivenlerden keyif aldı ….Hisarönü’nde gezerken annem aradı, “hadi sen de gel” dedim,geldi sağolsun.Beraber yemek yedik,usul usul yağan yağmurun altında çarşıyı talan ettik…Bebek arabasını almamıştım,hal böyle olunca bebek arabalarını gördüğünde ,ara ara tutturdu kuzum “anne ben arabama bincem”diye.Ama iyi idare etti,çok yorulduğunda-ki haklıydı- “anne ben yoruldum ,kucak ver” dedi.Bir yürüdük,bir kucakladım.Gezdik,alışveriş yaptık,dayanamadım yine yün aldım.Uzun zamandır istediğim sümbülleri aldım(eve dönerken kırılmışlar ama toparlandılar).Kocaman papağanı,yavru tavşanları görünce epey şaşırdı ipek bohçam.Babaannesinin işyeri Kemeraltı’nda,gün boyunca özellikle yorulduğunda “hadi annem az kaldı babaanneye gidicez” diye motive ettim.İyice yorulduğunda döndü “anne ,babaneye gidebili miyiz artık?” diye sordu.Babaannesinin işyerine yaklaşınca da “bak annecim geldik babaanneye”dedim,küçükhanım baktı ve “ama anne burası babanenin değil” dedi .Haklı yavrum,evine gideceğiz sandı herhalde(en son yaz sonu gitmiştik ,hatırında kalmamış),sonra başladım anlatmaya “babaanne de benim gibi çalışıyor,evine değil,işyerine gidiyoruz”diye.Yağmur nedeniyle gelmeyeceğimizi düşünen babaannesine sürpriz yapmış olduk,çok sevindi.İkisi de çok mutluydu…Babaannemizi de alıp,çıktık.Yolda oyuncakçı da durdular,kayınvalidem oyuncak almak isteyince,ben çok oyuncağı var diye itiraz ettim,kuzum da döndü “ama babane istemiyom ,hadi yürüyelim” dedi.(Maşallah,hep böyle olur inşallah)Yine metroyla eve döndük.Eşim de kayınpederimi alıp geldi.Hep beraber yemek yedik.Tüm gün uyumayan ve yürüyen yavruya banyosunu yaptırdık,erkenden uyuya kaldı(iyi dayandı maşallah benim bile ayaklarım zonkluyordu)Aile sohbetinin ardından kayınvalidemleri de uğurladık.
Pazar günü iki numaralı yeğenim,ablamın oğlu Yaman’ımızın 1.yaşgünüydü.Babamın deyimiyle “pamuk efe”miz 1.yaşını doldurdu…
Can oğlum,canım oğlum,okyanus gözlüm,güleç yüzlüm,teyzesinin yakışıklı küçük erkeği(maşallah)….
İyi ki doğdun!sağlık,huzur,mutluluk dolu nice güzel yılları hep beraber yaşayalım inşallah…Şansın,ömrün,bahtın çok güzel olsun paşam….
Yaman’ımızın doğumgünü için kereviz salatası yapmıştım,bu sefer portakal kabuklarını kase gibi kullandım,doldurdum içlerine…
Doğumgünü denizci temalıydı.İkramlar,süslemeler ,her şey mavi-kırmızı-beyaz renklerindeydi.Biz bile kıyafetlerimizi bu renklere ve temaya uygun seçmeye çalıştık J
Her şey çok güzeldi,keyifle kutladık ilk yaşını oğlumuzun(M)…Nicelerine inşallah…(ayrı bir konu olarak fotoğraflarıyla yazacağım inşallah)
Doğumgününden sonra ablamın yakın arkadaşına geçtik,kahve –akşam yemeği derken 22:00’ye doğru evdeydik.Günün yorgunluğuyla kuzum uyuya kaldı hemen.Ardından toparlanma faslı ve uyku…
Bu hafta inanılmaz yoğun geçti,ne zaman Cuma geldi anlamadım hiç.Çarşamba günü eşimi toplantı için Kıbrıs’a yolcu ettik,Pazar günü dönecek nasipse.Madem haftasonu da yalnızız bunu değerlendirmeli deyip,plan yaptım ben de.Nasipse bu akşam ablam ve kuzenlerim gelecekler.Dün akşam evi toparlayıp,temizlik yaptım,yatmadan masayı hazırladım.İşten çıkıp yemek yaparsak çok geç olur diye,yemek konusunda dışardan ve kuzenlerden destek alacağım.Yemek,sohbet  ve ardından pijama partisiyle devam edeceğiz inşallah.Aynı eski bayramlardaki gibi…Rahmetli anneannemin(nur içinde yatsın)evinde toplanırdık her bayram,7 yetişkin 11 çocuk(20 sene aralığında)…Ne güzeldi…Nasipse bir benzeri bu gece için bizi bekliyor…Yarın akşam için de çocukluk arkadaşlarımı çağırdım.24 senelik geçmişi var arkadaşlığımızın…Çok özledik birbirimizi…En son iki sene önce dördümüz bir araya gelebilmiştik.Yarına tekrarlayacağız inşallah.Yorgunum ama keyifli ,heyecanlı ve mutluyum da aynı zamanda…
Bunların dışında,bu sabah hariç (daha önceki uyanma krizlerinin bir benzeri oldu)çok rahat geçirdik kuzumla.Dün akşam işlerden pek ilgilenemedim,belki de ondandı bilmiyorum…
Büyüyor meleğim…Pazartesi günü annemden gelirken dolunayı gösterdim “annem bak dolunay” , o da “aaa anne bak ay aynı yuvalağa benziyo” dedi….CANSIN CAN....
Ağız tadıyla,sağlık,huzur,mutluluk dolu bir haftasonu yaşayalım inşallah.Babamızda sağ salim yuvaya döndümü değmeyin keyfimize…
Hoş geldin bahar…İyi ki geldin….
Keyifli  haftasonları ,sevgiler….



21 Şubat 2013 Perşembe

Mim...

       Mimlenmişim…
    Bu sefer  Anneler ve Çocuklarına Özel bloğunun sahibesi ,sevgili Hande mimlemiş beni….Teşekkür ediyorum,cevaplarım aşağıda…
 
   1.      Alışveriş yapmayı sever misin?

Severim tabii…Ama dönemlerim var sanki…Bazen çok hevesliyimdir, bazen de çok isteksiz…(bu aralar isteksiz zamanlarımdayım, bütçenin sağlığı açısından hayırlı bir şey tabi..)

   2.      Alışveriş için nereyi veya hangi mağazaları tercih edersin?

Birkaç marka dışında,özel bir tercihim yok,daha çok ihtiyaçlarım doğrultusunda rastgele gelişiyor alışverişlerim..

   3.      Alışverişi yalnız mı yapmayı tercih edersin yoksa fikir aldığın biri var mıdır?

Maalesef genelde yalnız yapmak zorunda kalıyorum.Klasik,erkekler alışverişten pek hoşlanmıyorlar,kızımla da çok zor oluyor…
   4.      Stilini anlatır mısın?

Çok net bir stilim yok,iş nedeniyle haftaiçi klasik,haftasonları spor…Rahat,modern,şık ve sade giyinmeye çalışıyorum..

   5.      Tarzını takip ettiğin birileri var mı?

Özellikle takip ettiğim birileri yok…

   6.      Gardobunda en çok tercih ettiğin parçalar ve renkler nelerdir?

Pantolon,etek,tayt,eşortman ve uygun üstler…Genelde de koyu renkler..

   7.      2012-2013 kış sezonunda gardrobuna hangi parçaları ekledin?
Takım elbise(pantolon-etek-ceket),tek etekler ve birkaç tane  dökümlü kumaştan bluz…

   8.      Takı sever misin ve genelde hangi takıyı ne tercih edersin?
Takı severim(yarı mesleğim sayılır)özellikle yüzük (alyans)ve küpe kullanırım(dün küpe takmayı unutmuşum mesela ,kendimi eksik hissettim)
   9.      Spor yapıyor musun?
Maalesef …Özellikle kış aylarında hiç…Yaz aylarında düzenli olmasa da yüzme,akşamları tempolu yürüyüş vb.oluyor ama bu aylarda sıfır…(zamansızlık gerçek mi,bahane mi senelerdir çözemedim)

   10. Kendine evde veya dışarıda uyguladığın özel bakımlar var mı?
Hayır yok,standartları uygulamaya çalışıyorum…(İlk fırsatta bir hamam seansı hayalim ama)…
Tekrar teşekkür ediyorum,ben de aynı sorularla(tembellik mi yapıyorum ne?)Hümeyra’nın Denizi ni mimliyorum…
Sevgiler…