aktivite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aktivite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Haziran 2012 Cuma

SON BİR HAFTAMIZ

Şöyle anlatayım;
Perşembe gecemiz iyi geçti çok şükür.Uykuya geçişimiz uzun ve sıkıntılı oldu ama kitap okuduk,sohbet ettik derken 23:30 gibi kucağımda uyuya kaldı...Çok şükür sabaha kadar deliksiz uyuduk(M)Sabahına da keyifle gittik anneannemize...
Cuma akşamı anneannemizde yemekteydik hep beraber,güzel geçti.Kuzenler bir araya geldi,kızların sesinden Yaman uyuyamadı,bol hareketli bir aile yemeği oldu...Gündüz 13:00’den beri uyuyamayan kızım 5 dk.lık yolda uyuya kaldı,uykusunda üstünü değiştirip yatırdım hemen.Ancak 01:50’de yine ağlayarak uyandı,yaklaşık 2 saatlik bir ağlama krizimiz oldu,günlerdir hiç sormamasına rağmen,meme istedi.Çok zor uyuttuk.Ardından 05:50’den 07:30’a kadar tekrar bir ağlama krizimiz daha oldu.(teyzesinin Yaman’ı emzirdiğini görmüş,ona yorduk biraz ?)
Cumartesi yine yarım yamalak bir kahvaltı(iştahsızlığı ve özellikle kahvaltıya karşı isteksizliği devam ediyor hala)akşam misafirler geleceğinden beraber mutfağa girdik kızımla,kek yaptık(yine tutmadı,kek yapmaya karşı bütün hevesim gidiyor artık,çok güzel bir kek tarifi var,bir ara yazıcam  herkes tutturuyor ben de olmuyor,her ihtimali de denedim ama ?sanırım problem ben de)tatlı yaptık.




Oyunlar oynadık,ev toparladık(hakikaten çok dağılmışız)tüm denemeler sonucunda öğleden sonra 16:00 gibi kucağımda uyudu kaldı.Ben de o arada kahvemi içtim,evi temizledim,patates salatasını yaptım ,tam oturdum biraz uzanıcam,klasik “anne”dedi kuzum.Olsun yaklaşık 2,5 saat uyudu(M),dinlendi ben de işlerimi rahatlıkla yapabildim.Zaten bünyem alıştı galiba bu yorgunluğa,uykusuzluğa,ilk günlerdeki gibi kötü hissetmiyorum kendimi ama güzeell bir uykuya çok ihtiyacım var ne yalan söyleyeyim.Olsun buna da şükür....Akşamına kayınvalidemler ve teyzelerimiz bizdeydi.Güzel vakit geçirdik.Cansu’nun keyfi de yerindeydi şükür.Misafirlerimiz gittikten sonra zorlanarak da olsa uyudu,sabaha kadar  da uyanmadı(M)
Pazar günü,yarım yamalak kahvaltı(bundan kastım bir taneye yakın sahanda yumurta,10 tane yeşil zeytin,100 ml.kadar inek sütü,3 tatlı kaşığı bal başka bir şey yemiyor bu aralar)Kahvaltıdan sonra hazırlandık,babaannemizi de alıp yola çıktık.Teskeresini alan kuzenimizin asker yemeği vardı Bayındır’da.Yolda uykusu gelipte uyuyamayınca ufak çaplı bir ağlama krizi daha yaşadık.Üzülüyorum böyle olunca,geçecek değil mi?Geçsin artık di mi?Neyse,çok kalabalıktı,yengemiz çok emek harcamış,zeytinyağlılar,türlüler,keşkek  vs.bir sürü ikram hazırlamış sağolsun.Çocuklar da bol bol oynadı,Cansu hiç durmadı ,hep inekleri beslesin,köpeklerle oynasın,küçük çeşmede ellerini yıkasın,babaannesiyle ağaçtan erik toplasın vs.beni,babasını,babaannesini yordu epey.





Bu kadar enerji harcamasına,temiz hava olmasına rağmen yine de iştahla yemedi.Hep mızıldanarak 2-3 kaşık o kadar.Bu da geçecek değil mi?Günün sonunda yola çıkarken koltuğuna oturtmamızla uyuması bir oldu.Babaanneyi bırakırken uyandı,biz de eve gider gitmez yıkadık,biraz muhallebisinden yedirip,kitap okuyup nazlana nazlana uykuya.Saat 01:30’a kadar sıkça uyandı,üşütmesinden,midesini bozmasından endişelendim,en son kucağıma alıp, uykuya iyice daldırınca yatırdım yatağına ,sabaha kadar deliksiz uyudu maşallah.
Pazartesi ,uyandırmadan pijamasının üstüne bir ceket,ayağına çorap –ayakkabı doğruca anneanneye...
Pazartesi-Salı-Çarşamba-Perşembe günlerimiz her akşam birbirinin aynı olmak üzere,
oyun oynayarak,kitap okuyarak,sarılıp koklaşarak,meme arayarak,bulduğunu alamayınca isyan ederek,en son beni de isyan ettirerek(özellikle dün gece !),saat 22:00-22:30  gibi yatma çalışmalarına başlayıp,en erken 23:45 olmak üzere ortalama 00:30'da ağlaya-sızlaya uykuya dalarak geçti.Tabi onunla beraber bende sızıp kalmışım her gün.Ne akşam yemeği,ne kocayla bir çift laf,ne kitap,ne tv-bilgisayar...Bu kadar geç yatınca sabahları da kalkmak bilmiyor küçük hanım ,dolayısıyla bu hafta hep uykuda bıraktım anneme, 11:00'lere kadar uykusuna devam etmiş,ikinci uykuyu da 14:00-16:00 arası uyumuş.Annem dün beni çok bitkin görmüş olacak ki 11:00'de uyanan kızımı öğle uykusuna yatırmamış akşam erken yatsın diye,ama 12 saat uyumamak  bizim kıza işler mi?hayır tabii ki bin bir dil döküp,babasıyla her türlü eğlenceyi ,keyfi ,oyunu yapmamıza rağmen yine uyumak bilmedi,beni isyan ettirip,ağlatana kadar.En son baktığımda 23:45'di saat,sonra sızmışız,1 haftadır rutin olduğu üzere eşim seslendi,yerine yatırdım kızımı ve uykuya...Ve tabi her gece en az 1, ortalama 2 kez olmak üzere ağlayarak kalkmalarını saymıyorum.ya "meme"diye isyan ediyor,ya da "kuriye"(kurabiye)diye tutturuyor,genelde su içirerek sakinleştirmeye çalışıyorum,baktım zorlayacak,inatlaşmadan kuriyesini veriyorum,yiyemeden kucağımda uyuyup kalıyor.
Bizde durumlar böyle,ilk haftanın sonunda düzene girmeye başlamıştık ki,sil baştan zorlanarak devam ediyoruz.(oysa 2.günden sonra anmamıştı bile)Ayrıca yaklaşık 3 haftayı bulan iştahsızlık,özellikle kahvaltıyı reddetme durumlarımız da aynen devam.Önümüzdeki hafta da devam ederse dr.umuzla görüşme niyetindeyim.
Biliyorum sabırlı,sakin olmalıyım ama bazen olmuyor işte.Neyse yine de çok şükür dertlerimiz bunlardan ibaret olsun değil mi?
Yarın hava güzel,kızımın keyfi,benim gücüm yerinde olursa,şöyle ana-kız bi çıkalım ,kızıma ayakkabı,terlik,gözlük alayım istiyorum,ya da o uyuyunca hemen uyumak hayalim,Pazar günü de Bergama'ya gitmeye niyetliyiz,bu sefer kızımın anne memleketine,bakalım,nasip..
Hepimize güzel bir haftasonu olması dileğiyle...

16 Mayıs 2012 Çarşamba

HAFTASONUNDAN-BAŞINDAN KISA NOTLAR

Yoğun geçen haftasonundan kısa notlar...Geçen haftalarda çok yorulmuş olmam nedeniyle bu haftasonu “hiçbirşey yapmıycam “kararını havanın etkisiyle de kısmen uygulayabilmiş oldum..
Cumartesi sabahıyla beraber Cansu’nun iştahsızlığına resmen tanık oldum,ne yapsam yediremedim.Önce biraz ısrarcı oldum ama sonradan vazgeçtim.Azcık bir şeyler atıştırdı,evi ,sağı-solu topla derken mızıldanmaya başladı ve uykuya...O uyuyunca günün kahvesi,bloglar vs.hava kapattı ve inanılmaz bir yağmur başladı.Hal böyle olunca baktım uyku yok gözümde(aslında çok uykusuzdum ama)aldım kitabımı elime,üstüme ince bir örtü kıvrıldım salondaki koltuğa.5-10 sayfa okuduktan sonra gözlerim ağırlaşmaya,uyku beni çağırmaya başlamıştı ki; “anne”diyen bir meleğin sesiyle kalktım.Halbuki sadece 1 saat olmuştu daha yatalı.Koynuma aldım beraber uyuruz diye ama hiç oralı değil.”Acıktı kesin,ondan kalktı,bir şeyler yedireyim “dedim.Bin bir oyunla yemeğinin yarısını yedirebildim.Sonrasında biraz oyun,parmak boyasıyla tanışma(fotoğraf çekecektim ama ne mümkün)önce ellerine yaydı,sonra bir parmak daha bandırıp ben engelleyemeden tadına baktı.Bu sevdadan hemen vazgeçip,yıkanıp paklandık.Ve tabi ki sürekli yapışık olma ,anne sütü isteme modunda olduğundan neyle oyalayacağımı şaşırdım.Bir süre sonra oyun hamurlarını çıkarttık,hoş hamurlardan ziyade kutularıyla daha çok ilgileniyor.Akşam ikinci bir yememe krizi...Babamız geldi,oyun,uyku derken geceyi ettik.
Pazar sabahı kalkınca,organize olup,annemler ve ablamlarla Patlıcan’da (İnciraltı’nın çok eski  kahvaltı-gözleme  evi)buluşmaya karar verdik.Abim erkenden Denizli’ye dönmek zorunda olduğundan bize katılamadı.Biraz geç de olsa buluşabildik,çok kalabalıktı.Ben gitmeyeli uzun süre olmuştu.Eskiden sadece kapalı,sedirli alan varken ,şimdi açık havada çardaklar,puflar ve masalar,oyun parkları vs ilave olmuş,güzel olmuş. Geçmiş dönemlere göre fiyatları biraz yükseltmişler ama kahvaltısı güzel,servisi hızlıydı.Cansu kahvaltısını yaptı demeyi isterdim ,evet bir şeyler yedi ama yeterli değil,üstelemiyoruz.Çay,kahve,tavla faslı yapıldı,çocuklar parkta gönüllerince oynadı ,uyku ve yorgunluk anlarında anneye yapışıldı.Hediyelerimizi verdik,sohbetimizi ettik,güzel vakit geçirdik.Allah tekrarlarını nasip etsin...
Ordan sonra kayınvalideme gitmek üzere yola koyulduk,Cansu arabada uyku kriziyle yine bana yapıştı ve 15 dk.kadar uyudu,babaannesine varıp,yatağa yatırınca kalktı,ve yorulan çocuk o değilmişcesine hareketliliğine tam gaz  devam etti.Babaanneyi de alıp pazara gittik,alışverişimizi yaptık,kışlık bezelye ,yaprak ve enginarlarımızı yüklendik,balıklarımızı alıp eve geçtik.Yolda  ve evde uyumasın diye akla karayı seçtik.Babamız balıklara,ben salataya giriştik,Cansu’da bulduğu her fırsatta koltuğa ,halıya yayıldı.Kızıma da balıklarını ayıklayıp,önüne koydum,ağırlıklı salata olmak üzere arada balıklarla beraber her yerini yağlayıp yemeğini yedi.Biz de yemeğimizi yiyince doğru banyoya...O kadar yorgun ve uykusuzdu ki nerdeyse banyoda uyuyacaktı...Cansu uyuyunca sağı-solu topla,haftaya hazırlan derken güzel bir günle haftasonumuzu tamamladık.
Pazartesi ‘yle beraber yoğun haftamıza başladık,gün hızlı geçti.Akşamına yemek telaşı ,Cansu’yla oynayıp,onu uyuttuktan sonra,oturduk 10 kg.luk bezelyenin başına,ayıkla,şokla,poşetle,dondurucuya kaldır derken saat almış başını gitmiş.Eşimle sütlü bir kahve içip,kışlık bezelye,taze yaprak(bakalım ben sarabilecek miyim?)ve enginarları hazırlamanın verdiği keyifle(Allah yemeyi nasip etsin),kitabıma yumulup,günü bitirdik.
Yaza da,güzel domatesleri şişelemeyi planlıyorum...(Aslında  mutfak konularında pek böyle istekli,marifetli değilimdir ama ben de değişiyorum sanırım)
Diğer konuya gelince,yani Cansu’yu anne sütünden ayırma konusu...Hala sözlü telkinlere devam ediyoruz,inşallah yakın zamanda uygulamaya geçeriz...İkimize de bol şans...

11 Mayıs 2012 Cuma

HOŞGELESİN YAMAN BEBEK PARTİSİ

Merhaba,
14/01/2012 'de ablama yakın arkadaşı ile sürpriz bir baby shower partisi yapmıştık...
Çok büyük gizlilik içinde 1 ay kadar bir sürede hazırlandık.Anneler,akrabalar,kuzenler,yakın komşu ve arkadaşlar derken yaklaşık 15-20 kişi ile sürprizimizi gerçekleştirdik.
Partinin detayları ve fotoğrafları aşağıdaki gibi...

*Öncelikle herkes tek tek arandı gün-saat,sürpriz olacağı için gizliliğin önemi belirtildi,biraz da yüz kızartarak mümkünse bir çeşit ikram hazırlamaları rica edildi,(bebek ihtiyaçlarının çoğunu almış olduklarından,enişteyle karar verip ihtiyaç listesi hazırlamadık)
(Bu parti için nette çokça araştırma yaptım,maalesef  şimdi hatırlayamadığım sitelerden yararlandım,örnek parti fotoğrafları ve anlatımlar da ilham oldu..-özellikle bir yabancı siteden çok faydalandım-bulursam ekliycem)
Ve gelelim benim yaptıklarıma:

                                                    Bezden pasta ve cupcake hazırladım,

                                    Aldığım hediyeleri(Body,tulum,çorap vb)sepette dizayn ettim,
                                               Diğer hediyeleri de tüllerle,kurdelerle süsledim,
Sandalyeleri süslemek için mavi-beyaz tüllerden büyük fiyonklar hazırladım

Çift taraflı kapı süsünü hazırladım,gelenlerin yakasına ve kurabiye poşetlerinin arkasına yapıştırılmak üzere stıcker bastırttım(resimlerini bulamadım-nedeni ve sorumlusu tahmin ediliyor ya neyse)

Gelenlere verilmek üzere;
Ikea’dan aldığım mumluklara hindistan cevizi kokulu tealıght mumlardan 3 tane koydum,iki renkli nazar boncuklarından 10-15 tane ekleyip beyaz keselere yerleştirdim.Keselerin kurdelesine de mavi plastik emziklerden takıp bağladım.
                                                                 hazırladığım mumluklar
toplu görünüşleri 
                            Bir de internetten bulduğum nazdansabun’a ekteki sabunları sipariş ettim.
                                         Hediyelerimizi hazırlayıp,aldığım bu poşetlere koydum.

Parti günü geldiğinde,önceden organize olduğumuz üzere arkadaşı,ablamla-yeğenimi alıp,kursa götürdü,onlar evden çıkınca eniştemiz beni aradı,biz de start aldık.Hazırladıklarımızı arabaya yüklerken eşim bile dedi;”sanki çeyiz götürüyoruz,bu çocuklar evlenirken neler yaparsınız kim bilir?”Cansu’yu anneanneye bıraktık,ablamlara geçtik.Enişteyle başladık süslemeye...
Balonlar şişirildi,masa hazırlandı,tül sandalye fiyonkları yerini aldı,anne sandalyesi süslendi,Hediyeler yerini aldı,salon duvarına çektiğimiz ipe Yaman’ın kıyafetleri mandallandı,kurabiyeler etiketlendi ağacına yerleştirildi,hediyeler poşetlendi.Misafirlerimiz gelmeye başladı,sağolsunlar hepsi birbirinden lezzetli ikramlar hazırlamış ellerine sağlık.Gelenlerin yakalarına stıckerları yapıştırıldı.Özlem ablamın(kuzenim)fikriyle artan mavi emzikler kurdeleye geçirilip kolye yapıldı,herkes taktı...

salon genel görünüş

peçetelerimiz

bez pastanın son hali

bez cupcakelerin son hali
(arkadaki mavi rulo da ördüğüm battaniye-ayrı bir post konusu çıktı)

diğer hediyeler(battaniye,terlik,sabahlık)

masamız genel görünüm
(arkadaki kırmızı parça Yaman'ın GS eşortman takımı,babası konsept dışı olsa da mandallansın istedi)


kurabiye ağacı detay

annenin sandalyesi



Hepimiz hazırlanıp gelmelerini beklemeye başladık,ablamı evden zorla çıkaran arkadaşı bu sefer de eve döndürmek için çaba sarfetti.Tabi bu arada ,ablam her şeyden habersiz olduğundan şok geçirmesin,kaş yapalım derken göz çıkarmayalım diye,kapıda karşılayacak olan eniştenin”sana ufak bir sürprizimiz var “demesine karar verdik.Kapı çaldı,sessizlik...
Salon kapısı açıldı ve sürpriiizzz...

Çok heyecanlandı,sevindi,şaşırdı,ağladı,güldü, en önemlisi de mutlu oldu...

O anın hiç fotoğrafı yok kameraya çektik,ama  ablamın o hali hala gözümün önünde...Ömrünüz hep böyle güzel sürprizlerle dolu olsun inşallah...

Yedik,içtik,sohbet ettik,arkadaşının hazırlıklarını yaptığı parti oyunları oynandı
*annenin(hamilenin) karın genişliğini tahmin etme(herkesten tuvalet kağıdı rulosundan istediği kadar kopanması istenir,en son annenin karnı tuvalet kağıdı ile sarılır bu ölçüye en yakın tahmini yapan kazanır)
*en hızlı bez bağlama,(katılanlardan oyuncak bebeğe en hızlı ve doğru şekilde bebek bezi bağlanması rica edilir,her kişi de süre tutulur,en kısa zamanda bağlayan kazanır)-Bu yarışmaya adil olmaz diye annemi dahil etmedik,torunları sağolsun pratiği çok fazla ve hep taze(M)
*A’dan Z’ye en çok bebek eşyası yazma(önceden satırbaşları A'dan Z'ye harflendirilmiş kağıtlar katılanlara dağıtılır,süre başlatılır(örn:4 dkgibi)verilen sürede ilgili harflerle en çok bebek eşyası yazan kazanır.Örneğin; B-biberon,burun aspiratörü,body,beşik, C/Ç-cibinlik,...vb)
kazananlara ayrıca ufak hediyeliklerden verdik.Yaman bebeğe ve güzel ablası  Handan’a  gelen hediyeleri açtık...
En son MissPastam’dan sipariş ettiğim güzel ve lezzetli pastamızı kestik,Aylin Hanım'ın ellerine sağlık pasta ve kurabiyeler yine harikaydı.
Bu güzel günü keyifle,mutlulukla tamamladık...
                                                                       veee pastamız
Daha doğmadan güzel annesini partilerle motive ettiğimiz,kendisini heyecanla beklediğimiz Yaman bebeğimize 24/02/2012 saat 08:35’de sağlıkla kavuştuk şükürler olsun...

Sağlıkla,hoşgeldin Yaman bebeğim....
İyi ki doğdun,iyi ki geldin teyzem,akça pakça oğlum benim...
Allah nazarlardan korusun,bahtın güzel olsun canparçam..
Her günün böyle sağlıklı,hayırlı,mutlu,huzurlu,neşeli,keyifli,bereketli geçsin inşallah...
İlk göz ağrım, güzel ablan,Handan'ım gibi güleryüzlü,sevgi dolu,içten,neşeli ol inşallah kuzum...


Hepimizin günleri böyle güzel,neşeli,huzurlu,mutlu olsun inşallah....

3 Mayıs 2012 Perşembe

HIDIRELLEZ...

Merhaba

Dün ilk resimli postumu gecenin bir vakti,3-4 denemeden sonra yayınlayabilmiş olmanın mutluluğu içindeyim.Pratik yaptıkça ilerler sanıyorum...Daha resimli olarak yayınlamak istediğim çok şey var;annemin ördükleri,kurdele nakışı tepsileri,lezzetli tarifleri,benim ordüklerim ve hazırladığım organizasyonların resimleri...İnşallah yakın zamanda yapabilirm...(bu arada benim seçtiğim şablon tam olarak çıkmıyor sanırım,bi ayarı mı var acaba?)

Hıdırelleze gelince ;internetten(vikipedi) aldığım bir alıntıyla kısa bir bilgilendirme yapmak isterim önce(çoğunuz biliyorsunuzdur zaten)


"Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır.[1] Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.[2]
Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.[3]
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdaleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar."


Ben de kendimi bildim bileli,ateşten atlamadığım(hamilelik dahil),resimler toplayıp,dileklerimi yazıp,gül ağaçlarına uğramadığım bir hıdırellez yoktur.Bu tarz şeylere inancım var,ya da inanasım var diyelim...

Aslında içeriğine baktığımızda şimdinin secret ve evrene mesaj yollama konularının eski ve bir güne sığdırılmış versiyonudur benim gözümde.Bu nedenle es geçemiyorum...

Neyse,tüm bu nedenlere bağlı olarak;-tabii ki en başta ailemiz,sevdiklerimiz ve sevenlerimizle beraber sağlık,huzur,mutluluk,neşe,bereket,başarı dolu güzel ömürler yaşayabilmek gönlümüzden hep geçen...-her sene yaptığım gibi,şimdiden hayallerimi,dileklerimi,dualarımı (gerçekleşmesi en yakın-en uzak ya da küçük-büyük,soyut-somut ayırtetmeksizin) yazıya döküp,netten görsel çıktılarını alıp(kendi fotoğraflarımız da eklenecek)hazırladım.Bir de gazeteden vb.banknot büyüklüğünde para niyetine kağıtlar kesilecek.(geçen sene 100 TL lik banknottan fotokopi çekmiştik :) )
Nasip olursa bunları 5 Mayıs Cumartesi gecesi balkona yerleştiricem,apartmanın bahçesindeki kırmızı güllerden birini gözüme kestirdim,mini versiyonunu da ufak bir not kağıdına yazıp, kırmızı bir kumaşa-keseye koyup asıcam.Sabah olunca toplanacaklar,Resimler defterimize,para maksatlı kesilen kağıtlar halı altına(bir sonraki hıdırelleze kadar orda olacaklar,daha sonra yenilenecekler inşallah)mini versiyonu da açık denize...(kimse duymasın beni-inanın minicik bir not kağıdı hem de senede sadece 1 kere)

Bir de bundan 3-4 sene önce bir tanıdığımızdan duyup bizim için yapmıştı annem;ev sahibi olmak isteyenler 41 tanıdığından nedenini belirterek,1 TL,5 TL neyse gönüllerinden kopan para toplayıp anahtar şeklinde kolye ucu  alınıyor.(altın diye biliyorum-artık 3-5 TL toplayarak altını alınabilir mi bilmem ama-biz sadece kolye ucunu alabilmiştik,zinciri ne mümkün?bak ondan mı olmadı acaba dermişim.şaka tabi ki,nasip bunlar)Ev almak isteyen kişi bu kolyeyi ev sahibi olana kadar üzerinde taşıyor.Olanları çok duydum ama,herşey nasip-kısmet...Ben sürekli üzerimde taşımadım.Hoş evimizi taşıdık,artık kirada oturmuyoruz şükür ama kendi evimizi de almış değiliz.Bir gün o da nasip olur inşallah...Bugün yine kolyemi bulup taktım,bu günlerde üzerimde olsun diye...

Aslında her şey teferruat...Yavrum,ben,eşim,ailelerimiz,sevdiklerimiz,sevenlerimiz bir arada olalım,varlığımız,sağlığımız,huzur ve mutluluğumuz yerinde olsun önce,en büyük zenginlik bu.Tabii ki gönül çok şeyler arzu ediyor ama,Allah herşeyin hayırlı olanını versin inşallah...

Hıdırellez ertesi yani 6 Mayıs günü yapılan piknikler içinse;daha önceki yıllarda haftaiçine gelmesi nedeniyle biz ertesi günü piknik yapamıyorduk.(çocukken öyle miydi oysa,koca koca apartmanların yerinde yemyeşil tepeler vardı,-hoş bir avuç yeşillikte olsa yeterdi ya bize-evdeki kahvaltılığı toparlar,sofra bezine kurulur kendi kendimize yapardık pikniğimizi Emoş'umla)

Bu sene Pazar gününe denk gelmesiyle pikniğe niyetlendik,arkadaşlarımıza da haber saldık.Tam anlamıyla piknik yapmayalı çok oldu.Çok arzu ediyorum,bir yandan da hem pazar,hem hıdırellez ertesi çok kalabalık olur diye de soru işareti var aklımda ama,nasip bakalım...Kısmet olursa kilimimizi,topumuzu alır,kek-poğaça bi şeyler hazırlar gideriz...(aklımızda Torbalı yolundaki Çoban Et var?)

Şimdiden gönüllerinizdeki hayırlı muratlarınızın kabul olmasını dilerim...Sağlıklı,mutlu,huzurlu,eğlenceli,bol kahkahalı güzel bir hıdırellez ve haftasonu olsun hepimiz için...

Sevgiler

HAFTASONUNDAN NOTLAR(BOL RESİMLİ-BAYINDIR)

Merhaba,

Geçen haftasonumuz bizim için hayli hareketliydi.Cumartesi günü teyzemize gittik,ordan tekrar eve.Cansu'nun yemek,uyku rutini.O uyuyunca ben de ütüye,çamaşıra verdim kendimi...akşamına yemek vs..eşyaları hazırladım.Bu arada ruh halim daha iyi olmakla beraber,çok fazla da yol katedebilmiş değilim...Neyse...

Pazar sabahı Cansu uyanınca kahvaltısını yaptırıp yola koyulduk..
Bayındır'daki eve varınca Cansu kalabalığı ve öğrendiği hayvanların canlılarını görünce,önce biraz tedirgin ve huzursuz oldu ama sonra zamanla alıştı.İneğe eliyle ot verecek,yavru köpeği kucağına alıp öpecek kadar.






Hala onları sayıklıyor "anne inek mooöö","hoyoz tık tık tık"(dedesiyle balkonda kuşların yemlerini yerken ki sesi parmaklarını yere vurup çıkarıyordu,horozların da aynı şekilde yemlerini yemesi ve kuşa benzemesinden bağlantıyı kurdu sanırım)"maslum-mazlum,yuri-nuri,şiyin-şirin"köpeklerin adları...Tabi bunların arasında fil ve zürafayı göremeyince"anne fii yok,zulu yok"deyip durdu kuzum..

Kahvaltımızı yapıp,sohbet edip,öğle saatlerinde festivale gittik.Çok sıcak ve çok kalabalıktı.Keşkek,gözleme ve kırmız köfte yemeyi ihmal etmedik.




Cansu başlarda babasıyla,babaannesiyle gezdi dolaştı,el tuttu ama uyku sıkıştırınca biraz sorun oldu,bir köşede uyutup arabasına yatırdık ve gezmeye devam ettik.


Çiçekler ve diğer kareler..







espriye güldük,deveyi de gördük..




bitmeyen metroya ve çilesine rağmen ;


dedik...

Akşam gayet yorgun evimize döndük...Tekrarlarına ve böyle güzel haftasonlarına inşallah.
(3.kez yayınlamak için direkten dönüyorum,azmettim yayınlıycam bu gece inşallah)

(bu arada kızımın resimlerini ilk kez paylaşıyorum o nedenle biraz tedirginim.Allah'a emanet,nazarlardan korusun maşaallah)

Bu arada 05.05.2012 Cumartesi Hıdrellez....Fırsat olursa benim için ayrı bir post konusu ....(sağsalim,uzatmadan şunu bir yayınlayabileyim de)

sevgiler...


25 Nisan 2012 Çarşamba

BAYINDIR ÇİÇEK FESTİVALİ

Merhaba,

İzmir ve çevresinde oturanlar bilir;tarihte "Gülbahçe" adıyla anılan Bayındır,çiçekleri ve bitkileri ile meşhur bir İzmir ilçesidir.Ve her sene Nisan-Mayıs döneminde Çiçek festivali yapılır...

Bu sene 27-29 Nisan tarihlerinde düzenlenecek 15.Bayındır Çiçek Festivali...

Eskiden benim de uzak olduğum bir konuyken,eşimle tanışmamla beraber(eşimin anne tarafı Bayındır'lı) 2005'ten bu yana her sene katılır olduk bu festivale....Çok da keyif alıyoruz...

Torbalı'dan Bayındır yönüne sapıp,ilçe merkezine yaklaşmaya başladığınızda ana yol üzerinde yol boyunca birbiri ardına dizelenmiş,rengarenk çiçekler ve bitkilerle dolu seraları görüyor olacaksınız...(hem de şehir merkezinden veya yapı marketlerde gördüklerinizden çok daha taze,canlı ve uygun fiyata)ilçe merkezinde ise festival alanı araç trafiğine kapatılmış oluyor,dolayısıyla yürüyerek gezmeniz gerekecek...

Bu alanda bir çok sera-bitki-çiçek,tarım-hayvancılık standlarının yanısıra yemek bölümlerinde ilçenin yerlisi bayanların yaptığı mis gibi keşkek,gözleme ve katmerlerden tadabilir,bunların dışında bir şey isterseniz çarşı içindeki(hastanenin oralarda sanırım)kırmızı köfte yiyebilirsiniz.Ayrıca aksesuardan,elişlerine,giyim,mefruşat vb.ürünlerin satıldığı farklı standlarla da karşılaşıyor olacaksınız...

Allah bir aksilik vermezse biz pazar günü hem Bayındır'da olan dayı ve yengemizi ziyaret etmeyi,hem onların bahçesindeki inek,kuzu,kedi-köpek,horoz ve kuşlarla Cansu'yu bir araya getirmeyi,hem de festivali gezip,mis gibi keşkeklerden yemeyi,balkona ve annelerin yazlığa çiçek almayı planlıyoruz...

Bir taşla 5 kuş gibi bi şey oldu sanırım...

(Şimdi ben bir nevi Bayındır gelini olmuş olmamdan dolayı olsa gerek çokça reklam yapmış gibi oldum ama gerçekten keyif alacağınızı ve şehrin yoğunluğundan uzaklaşıp,farklı bir gün geçireceğinizi düşünerek paylaştım...yanlış anlaşılmasın)

Gidecek olanlara şimdiden iyi gezmeler...