blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mayıs 2013 Salı

Gecikmeli Mim...

Tuba'nın aylar öncesinden beni mimlediğini hatırlayıp,hemen cevaplıyorum....

ilk fırsatta da uzun uzun yazmayı planlıyorum...

En mutlu olduğunuz anı nasıl tanımlarsınız?

Çok içten gülerim…

Hayatınızda değeri asla eksilmeyecek kişi kimdir?

Ailem, candostum…

En sevdiğiniz yazı tarzı ve yazar kimdir?

Roman, hikaye türü kitapları severim. Son dönemlerde Elif Şafak diyebilirim.

Sevdiğiniz kişiden nasıl bir evlenme teklifi aldınız ya da almayı isterdiniz?

Doğrudan bir teklif oldu diyemem. Kendiliğinden gelişiverdi. Klasik, romantik teklifler hoşuma gitmiştir her zaman…

En sevdiğiniz mevsim hangisidir, neden?

İlkbahar ve yaz… Tazelenme, yenilenmedir benim için…(her ne kadar bu sene geç kalsa da, benim için en azından)

Yaptığınıza asla pişman olmadığınız en kötü şey nedir?

Tuba’dan kopya çekerek, ben de kopya çekmek diyeceğim J

Takip etmekten en çok hoşlandığınız blog hangisidir?

Blog listemdeki blogların hemen hemen hepsini keyifle takip ediyorum…

 En sevdiğiniz içecek hangisidir?

Soda ve ayran .

Ayakkabı numaranız nedir?

Bu soruya cevap vermesem J 39-40 diyelim…

Vazgeçemediğiniz abur cubur ürünü nedir?

Bitter çikolata, ara ara çiğdem…

En büyük idealiniz nedir?

Sağlıklı, huzurlu, mutlu yaşamak tabii ki ama, maddesel olarak dersek; içi sağlık, huzur, mutluluk, neşe dolu, ferah, büyük bir ev diyelim.

Hakkınızda ki 11 gerçek nedir?

11’mi?Çok değil mi?
* Duygusal ve buna bağlı olarak sulu gözlüyüm,
* Tez canlıyım, aklımdaki, ya da yapılması gereken hemen olsun isterim,
* Ayrıntıcıyım (anlatırken, düşünürken en ince ayrıntısına girerim)
*Sürpriz yapmayı severim,
*Kutlamaları severim,
*Hediye vermeyi severim,
*Hassasımdır,
*Hassaslığın derecesine bağlı alınganlık yapabilirim,
*Hobileri, üretmeyi severim(örgü örmeyi çok severim.)
Eeee dokuzda kaldım, ne eklesem?
*Kitap okumayı severim, dönem dönem ciddi bütçe ayırırım,
*Batıl inançlarım vardır,

Ben de Nil’i mimliyor sevgilerimi iletiyorum…

2 Nisan 2013 Salı

Günler...Ve Nisan...

Günler nasıl da hızla geçiyor…Koca bir ay bitti,Nisan başladı…Bu aralar iş tempom çok yüksek.O kadar yoğun geçiyor ki ,akşam nasıl olmuş anlamıyorum.Bloga yazı yazmak bir yana,takip ettiğim blogların yazılarına yorum yapamıyor,ziyaret  dahi  edemiyorum.Tüm gün beyin fırtınasıyla geçiyor,akşam mesailer uzuyor,eve gittiğimdeyse ruh gibi oluyorum,hiçbir şeye enerjim kalmıyor.Genelde Cansu’yu uyuturken ben de onunla beraber uyuya kalıyorum.Ne kitap,ne örgü,ne de tv görüyor gözüm.Geçtiğimiz günlerdeki kadar fazla olmasa da genel isteksizlik halim devam ediyor.Hafta içi dinlenemeden geçip gidiyor,haftasonu da güzel havaları değerlendirelim diye dışarıya çıkıyoruz.Kalan son enerjileri de tüketip,haftaya yine yorgun başlıyoruz…Böyle bir kısır döngü …
Mart ayı çok güzel,çok enerji dolu ve pozitif başlamış olsa da,bu hal 1 hafta kadar devam etti bende.Son üç haftası maalesef yorgun,isteksiz,durgun geçti gitti…
Nisan’dan daha ümitliyim hayırlısıyla….Şöyleee neşeli,keyifli,hoş sohbetli,pozitif,güzel günler yaşayalım inşallah…
Bu arada bugün özellikle bir zaman ayırıp yazmamın iki nedeni var benim için;
İlki;canım ablamın doğumgünü bugün…Nice güzel yaşlara ablam…Sağlık,huzur,mutluluk dolu,güzel ailenle,sevdiklerin ve sevenlerinle yaşayacağın nice güzel yaşlara… İyi ki doğdun,iyi ki varsın….Seni çok seviyorummm…
İkincisi;blogumun da 1.yaşı doldu bugün…Nice güzel paylaşımlarla,nice yaşlara…
Keyifli,mutlu günler…Sevgiler…

15 Ocak 2013 Salı

Kısa başlıklar...

Bloga fotoğraf yükleyememe konusu hakkında cevap dönenlere çok teşekkür ederim,sayelerinde bu konuyu çözdüm…
Şöyle iki seçenek var; ya bilgisayarınıza Google Chorme yükleyeceksiniz ya da fotoğrafları önce picasa webe ,oradan bloğunuza yükleyeceksiniz.Ben bu işlerde pek acemi olduğumdan dün evde eşimden rica ettim,Google chorme yükledi bilgisayara ve hallettik.Benim sorunum kota doluluğu ile ilgili değil sanırım zira profilime girip baktığımda kullanım alanının sadece %9,22 si kullanılmış durumda.Daha çok Google chorme kullanımını yaygınlaştırmak için olabilir.Hızlı mı evet çok hızlı ama bu biraz yaptırım gibi geldi,o yüzden pek hoşuma gitmedi…
Ben ortalama haftada 1-2 post yayınlayabiliyorum.O da işyerimde izin verildiği anları yakalayabilirsem.Onun dışında evden bağlanmak için çok geç saatleri beklemem lazım(Cansu uyuyacak,ev toplanacak vs.)İşyerimdeki bilgisayardan çözüm olan her iki seçeneği de kullanamıyorum,yasak…Bu nedenlerle böyle garip bir hal aldı blog durumları ben de…Kızdım,keyfim kaçtı…Çözüm olarak işyerimdeki öğle arası vb.boş zamanlarda yazılarımı hazırlayıp,kendi mailime gönderip,evde bulduğum ilk fırsatta fotoğraflarını ekleyip,yayınlamak…Bir değişiklik olmadığı müddetçe böyle gidecek…Neyse vardır bunda da bir hayır…
Elimdeki işleri bir an önce bitirip,yenilerine geçmek istiyorum.Yeğenim Yaman’ın cepken yeleği bitti çok şükür,güzel oldu(ilk fırsatta yayınlıycam inşallah)Cansu’ya ördüğüm beyaz ceketin kol birleştirmelerini tamamlayınca,yenilere başlayacağım nasipse.
Güzel bir haftasonu yaşadık,Cumartesi günü annem geldi,çay-kek faslı yaptık.Kuzum anneannesiyle  oyunlar oynadı.Cansu’yu uyutunca da sohbet ettik,örgü hakkında yeni bilgiler aktardı annem sağolsun.Bir de annem 1-2 ay önce,bana bir dikiş makinası vermişti,hiç açmamıştım.Minicik,oyuncak gibi bir şey.Onu açtık,1-2 deneme yaptık.Ufak ufak başlarım belki belli mi olur?Çok keyif aldım…Annemle haftaiçi her sabah-akşam görüşüyoruz ama,hiç sohbet ve aheste hareket etme şansımız olmuyor,iyi geldi…Akşam evde…
Pazar sabahı küçük hanımPeppe’de görüp gözleme siparişi vermişti,özel istek üzerine,kahvaltıya gözleme yaptım,afiyetle yendi…Öğleden sonra oyun,uyku derken çıktık.Güzelbahçe’de balık yiyip evimize döndük…
Yeni haftamıza başladık.Bu arada geçenlerde yazdığım iş seyahati programı belli oldu sayılır;önümüzdeki hafta 3 günlüğüne gidiyorum.İki gece olacağından,yalnız gideceğim.Cansu annemlerde kalacak.Yazlıkta kaldığı dönemden alışık,iş nedeniyle de en son Ekim ayında bir gece ayrı kalmıştık.Ama zor geliyor şimdi bana…Bir yandan Cansu’yu …..Bir yandan da  annemi  düşünüyorum,üç gün aralıksız yorulup,bunalır mı diye?Neyse sağ salim gidip-gelirim inşallah…
Herkese iyi haftalar…

2 Ağustos 2012 Perşembe

Kitaplar,iyi arkadaşlar...





Çok uzun zaman oldu,izin bitti,izin sonrasındaki hafta bile bitmek üzere.Kendiminki dahil olmak üzere bloglara yeni yeni bakabiliyorum.Yakında yorumlara ve yayınlara başlayabilirim umarım.İzin postundan önce okuduğum ve okumak istediğim kitaplar hakkında bir şeyler yayınlamak istedim.Zira izin yazım için  keyifle fotoğrafları ayıklamak,seçmek ve uzun uzun yazmak niyetindeyim,ama yine de Cansu'nun yeni bir fotoğrafıyla başlamak isterim,sonrasında sıra kitaplarda...

Cansu keyifle oyun  peşinde...

Hep söylerim;benim kitap okuma ve mola verme dönemlerim var diye …Anladım ki bu aralar yoğun okuma dönemimdeyim…

1 ayda,bu yoğunluğa rağmen 3 kitap okumuşum…Tabii burada kitapların akıcılığı çok büyük etken…
Yaz başından bu yana,sırasıyla;
Elif Şafak-İskender… ;bu kitabı ilk çıktığı zaman almış,20-25 sayfa okuyup bırakmıştım.Haziran’da tekrar başladım elimden düşüremedim.Çok kısa zamanda da bitirdim.

Hande Altaylı –Kahperengi  …. ;su gibi aktı gitti,İskender’den daha çok etkiledi…


Ayşe Kulin-Gizli Anların Yolcusu….;Ayşe Kulin’in daha önce çok kitabını okudum.Ama bu aralarında en çarpıcı ve beni en şaşırtmış olanı…Bu kitap hepsinin önüne geçti…

Okuduğum bu 3 kitapta çok akıcı,etkileyici,uykusuz kalmaya (benim için)değecek kitaplardı…Hepsini de tavsiye ederim…
Debbıe Macomber-Bir Yumak Mutluluk….;Daha önce Küçük Mucizeler Dükkanı’nı okumuştum, daha sürükleyiciydi.Zaten başlayıp sıkılınca araya İskender’i almıştım.Diğer 3 kitap bittikten sonra bu kitabı da tamamladım.Serinin diğer kitaplarını da almıştım ,umarım onlar daha akıcıdır…
   

Hızımı kesmeden 2 kitap daha aldım ,karma okuyorum denebilir;

                                

Alınıp sırasını bekleyenler;

     


Alınan,aralıklı okunan çocuk gelişimi ve ebeveynlik üzerine olan kitaplar da bunlar…
   

Buraya yazmadığım ama alınıp bir nedenle okunmayan,bekleyen bir o kadar da kitap var arşivde.Umarım onların da sırası yakın zamanda gelir.Bu arada kitap önerilerinizi de beklerim...
Sonrasında da ;
     
Bunları almayı planlıyorum…


Cansu’dan,bizden haberler ve izin fotoğrafları yakın zamanda(kim bilir ne zaman?)burada olacak inşallah…
 (not:görseller kitapyurdundan alınmıştır)
Sevgiler…



25 Nisan 2012 Çarşamba

BLOG KULLANMAK VS.

Merhaba,

Hakikaten çok cahilmişim blog konusunda anladım,oturup bi güzel çalışmam lazım sanırım..
İlk yorumum geldi ve ben cevap yazamıyorum,yazıyorum da yayınlayamıyorum...
Yorum sahibine çook teşekkür ederim,yoruma cvp yazmayı öğrendiğimde,söz hemen yayınlayacağım...

HAFTASONU VE HAFTABAŞI ÖZETİ....

Tekrar merhaba,

Allah'ım zaman bana mı yetmiyor,yoksa olan zamanı ben yönetemiyor muyum acaba? 3 günlük tatil,güya tatil...(buna da şükür)

Cumartesi; evde çok uzun zamandır askıya alınan işler(depoya dönüştürdüğümüz küçük tuvaletin düzenlenmesi,küçük odanın düzenlenmesi)Emoş'un gazıyla 1-2 saat içinde yapıldı ve bitti.sadece ince detaylar kaldı ama hakikaten şu ara yapamıycam.
Sonra migros'taki indirimi kaçırmayalım diye babamızla buluşup,Optimum'a gittik.Allah'ım bu ne kalabalık?Kemeraltı'nın en hareketli olduğu zamanlardaki gibi...Ki açılalı 3 hafta olmuştu,açıldığından beri kalabalık olduğundan haftaiçi dahil gitmemiştik.Bir daha gitmek için yaz gelip te İzmir'in boşalmasını bekliycem sanırım.Sağolsun Cansu'da da bu ara bebek arabasına binmeme-el tutmadan tek başına gezme inatları olduğundan,bebek arabası alışveriş sepeti,ana-baba kolları da Cansu taşıyıcı,koruyucu görevini üstlendiler...Koptu kollarımız koptu..Biz nasıl oturtucaz bu ufaklığı bebek arabasına?yaklaşık 1 aydır hep bu durumda...Umarım geçicidir.Neyse bişeyler atıştırıp,yolda uyumasıyla eve döndük.Eve çıkınca uyandı tabii...Uykusuzluk ve uykunun bölünmesiyle beraber mızıldandık bir süre...Babamız gelince banyomuzu yaptık,uyuduk,doğrusu sızdık......(Çok uygun fiyata güzel oyuncaklar aldık,tabii hepsini sakladık,zamanı gelince 1-2 çıkarıp vericez)

Pazar; güzel bir pazar kahvaltısı,ardından oyun,uyku saati,kapının ısrarla çalmasıyla bölünen öğle uykusu,apt.toplantısı ve sonucunda yapılması gereken tadilatlar için ciddi bir bütçe ayırmamız gerektiğini öğrenmemiz :( -vardır bir hayır...-hadi çıkalım da bi dolanalım diye Balçova'ya gitmemiz,kalabalıktan pazara girmeye korkup,(Cansu'yu en son pazar maceramızda da arabasında tutabilmek çok zor olmuştu.)açıkhava alanı daha fazla diye,bir de belki farklı bir şeyler vardır düşüncesiyle Balçova 5M Migros'a gittik,önce ana-kız oyuncak trene bindik,(geçen sene de aynı tarihte aynı şeyi yapmıştık :))sonra alışverişe daldık,ben alınacaklarla uğraşırken,onlar baba-kız dolandılar... Burda da hemen hemen aynı çeşitler hatta fazlası vardı,bilseydim Cumartesi hiç o kalabalığı,trafiği çekmezdik...Sonra toparlanıp,uzun zamandan sonra anneannelere yemeğe gittik.2 aylık,19 aylık,7,5 yaşındaki 3 kuzen bir araya gelip,bir de Galatasaray-F.bahçe derbisi olunca ev inanılmazdı.En çok sesi çıkaran Cansu ,eniştesi ve dedesinin maç bağırışlarını duyunca "suss"yapmaya bile başladı :) Saat 23:30 sularında kalkıp evin yolunu tuttuk...Tabii tekrar uykuya daldırma vs.uğraştırdı biraz...

Pazartesi; anne-kız kahvaltımızı yaptık,ben Cansu'nun odasına daldım...kızımın kıyafetlerinin ayıklanması,yenilerinin yıkanması,odasının düzenlenmesi-tabi daha ütüleri yapılacak:( (vs.vs.)Sora öğle uykusu,3-4 makina çamaşır yıka-as-topla...onun uyanmasını beklerken ben de 1 saat kadar uyuyabilmişim...(uzun zamandır ilk kez)Uyanınca bişeyler yiyip,kuzenleriyle parkta buluştuk-bu bizim ilk park deneyimimiz oldu...kovamızı-küreğimizi aldık,kumlarla haşır-neşir olduk,top oynadık.ablamızın peşinden koştuk,topumuzu diğer "kadeş"lerle paylaşmamak için top elde kaçtık,salıncak,kaydırak turu yaptık...kirlendik geldik...Babamız gelince yemeğimizi yedik,banyomuzu yaptık,rahatladık,uyuduk...
Ardından ben de şiddetli bir karın ağrısı,bulantı vs.kıvrıldım kaldım.Ardından titreme,saç kurutma makinasıyla saçımı,karnımı ısıtma vs.,1 saat içinde yaklaşık 4 kere yataktan kalkıp dolanma derken gece 01:00 den sonra midem daha fazla dayanamadı..1 Saat arayla yaklaşık 2-3 kere istifra ettim...ardından titreme,üşüme,ateşim çıktı tabii...

Salı; sabahı sabah ettim,bütün kemiklerim tane tane ağrıyor...Allah'ım işe nasıl gidicem derken,kalktım,zar-zor giyindim,Cansu uyuyordu,onu da uykusunda giydirdim.Sağolsun yavrum eziyet etmedi...Doğru anneanneye...Onu bırakıp işe,hiçbir şey yiyemedim,bastırsın diye 1 gevreğin çeyreğini zorla yuttum...Öğlen çorba,ilaç derken akşama daha iyiydim.işten çıkıp,Cansu'yu almaya anneme gittim.kapının önünde biraz oynadıktan sonra,eve...canım sadece çorba istiyor,en sevdiğim 1 tencere makarnayı bile gözüm görmüyor...(eşim bile dedi "sen bu makarnaya dokunmadıysan gerçekten çok hasta olmuşsun" diye...)Çorba yapmak için ayakta duracak halim bile yok oysa.Hadi bi güç kuvvet derken,başladım...şükür oldu,babamız geldi,sadece tarhana içtim 2 tabak,Cansu'da yemeğini yediği halde biraz da o içti maşaallah...(Hamileliğimde çok tüketmiştim tarhana ona da bulaştırdım sanırım)sofrayı toparla et derken kızımı uyuttum ben de uzandım,ardından kitabımı okuyup uykuya ....

Çarşamba;bu sabah çook daha iyiyim Allah'a şükür...Allah'ım böyle basit şeyler olsun inşallah..kalktım,giyindim,Cansu'yu giydirdim,uykudan kaldırdığım için biraz sıkıntılı oldu ama ördekli çantasını takınca sırtına keyiflendi(çanta hastalığımız sonunda ona ördekli bir çanta aldık "çantam çantam"diye dolanıyor)evden çıkınca bu sefer kucak yerine el ele tutuşup indik merdivenleri daha da keyiflendi"ben büyüyorum,merdiven iniyorum "havalarında...yoldan günlük sütümüzü,bir de anneanne ve dedeye gevrek alıp gittik...yine yürüyerek,elimizde gevrek poşeti ve sırtımızda çantamızla ...pencereden bizi gören anneanne coştu,içerden dedeyi çağırdı,o da ayrı neşelendi,bizimki "gunaaadin" nidalarıyla içeriye...Hepimize Maşaallah...benim gideceğimi anlayınca keyfi biraz kaçtı ama "kızım ben işe gidicem hadi sen de dedenle kuşlara yem ver"vs derken onları balkonda bırakıp çıktım... Son günlerin özeti böyle...

*Bu arada Cansu'nun diş buğdayı resimlerini bulamıyorum...Ona sıkılıyorum biraz...heryere baktım neredeyse ama yok...biyerlerden çıkacak hala umudum var...

**Bir de bu blog olayını çözmem lazım,resim ekleme,link verme,yazının bir bölümünden bölüp,"devamı"özelliğini kazandırma,ve hobi yazılarına resimli olarak başlayabilme,Cansu'nun gelişim dönemlerini kısa notlarla başlıklar altında toplayabilme vs vs...
***Örgülerime devam etme(tatilde iş-güç-koşturma derken elimi süremedim-eksik hissediyorum kendimi)
****Cansu'nun kıyafetlerinin ütüsü var...hem de çok... *Mutfak dolaplarının tekrar düzenlenmesi,yazlık-kışlık düzenlenmesi de kalan ev işleri arasında(ağırlanması gereken misafirleri ve ince işleri saymıyorum)

Var da var...Bünye bu kadar ev işine alışık olmayınca hasta oluyorum :)Bir daha bu kadar yüklenmem heralde kendime..

Neyse ne deniyor blog diliyle bir dahaki "postta"görüşmek üzere...