22 Kasım 2012 Perşembe

SASALI DOĞAL YAŞAM PARKI SONBAHAR GEZİLERİMİZ-3

Hazırlayıp,kaydetmişim,fotoğrafları yeni ekleyebildiğimden şimdi yayınlayabiliyorum...6-7 Ekim tarihli haftasonumuzdan...
Cumartesi sabahı kahvaltıdan kalkar kalkmaz evde bekleyen işlere başladım bir gazla.Önce evin bütün perdeleri çıkarıldı, sırayla makinaya yıkamaya atıldı.Yıkananların kuruması için asılması-ütülenmesi-tekrar yerine takılması bir kısır döngü halinde akşama kadar devam etti.Ardından kuzu öğle uykusuna yatınca ,maxımum sessizlikle tüm vitrin boşaltıldı,temizlendi,içindekiler yıkandı ve itinayla yerine yerleştirildi.Son raf yerleştirilirken uyanan  yavru ,bir kenarda hareketsiz durabilmesi için ikna edildi.Vitrinin işi de bitince ,yemek hazırlığı başladı.Bu arada uykudan “sama (sarma)istiyom ben”diye uyanan yavru,ıspanakla karşılaşıp tam arızaya geçecekken,ıspanağın sarmanın kardeşi ve dağılmış hali olduğu anlatıldı…Ve sanırım ikna olundu JYemekten sonra ev toparlandı…Çok yoruldum ama perdelerin,vitrinin tertemiz halini görünce ve perdelerden yayılan mis gibi temizlik/deterjan kokuları evi sarınca az da olsa kendimi dinlenmiş,hepsinden öte uzuuun zamandır elimin varmadığı işleri bitirmiş olmaktan huzurlu hissettim…Tabi bu arada,vitrin ve konsol kalabalığından kurtulup,yaşam ünitesine geçme hayalim de iyice depreşti o da ayrı konu…Şöyle bembeyaz tek parça tüm eşyayı kaldıracak bir yaşam ünitesi…Nasip hayırlısıyla inşallah olur bir gün…
Akşam eşim gelince ,arkadaşlarımıza bebek tebriği ziyaretine gittik…
Pazar sabahı kahvaltıdan sonra,sonbahar gezilerimizin içinde planladığımız,Sasalı doğal yaşam parkına gittik.Çook güzeldi…Çok büyük,bol yeşillik içinde bir alan.Biz de çok keyif aldık.Hayvanat bahçesine gitmeyeli o kadar uzun zaman olmuş ki(en son ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum bile)özlemişim ,sanki ilk kez görüyormuşum gibi oldum.

                                  
Tabi Cansu’nun aldığı keyif anlatılmaz … J Hepsi ayrı ayrı ilgisini çekti…Ama en çok filler,yabani keçiler(keçilerle neden çokça ilgilendiğine dair tahminlerim var ya neyse J )leylekler ve zürafaya bayıldı.O kadar ki zürafa yavaşça yuvasına doğru giderken bastı yaygarayı ”gitmesin” diye… Biz de çıkıştaki hediyelik eşya dükkanından bugünün anısına peluş zürafa oyuncak aldık kızımıza…Bebeği İpek’in bile pabucu dama atıldı.Her yere bizimle gelen İpek bebeğinin yerini bu aralar zürafamız aldı.Ne yalan söyleyeyim ben de en çok zürafaya hayran kaldım.O kadar büyüklüğüne,iriliğine rağmen nasıl da zarif ve asil…Turumuzu tamamladığımızda ayaklarımıza da kara sular inmişti haliyle.





muhabbetleri bol olsun...



nasıl da sevdiriyorlar kendilerini...


bir de açsaydı kanatlarını...

tavşanları beslerken...

ardından pek ağladığımız zürafa
Ordan Ikea’ya geçtik.Cansu için masa-sandalye,oyuncak sepeti ,eve de birkaç kurtarıcı-toparlayıcı alıp,yemeğimizi yedik.Bu arada Ikea’nın oyuncak mutfağına her gittiğimde iç çekerek bakıyorum,ama fiyatı yüksek.Bir indirime girse diyorum ya bakalım…(sağolsun ablam kurban bayramında Cansu'ya oyuncak mutfak aldığından bu konuyu da halletmiş olduk)Ikea’dan sonra da arkadaşlarımıza geçtik,çay,meyve,sohbet derken geceyarısına doğru eve vardığımızda üçümüz de çok yorgunduk…
Yorucu ama çok keyifli bir haftasonuydu…Tekrarlarına inşallah…



2 yorum:

  1. Bizim hayvanat bahçesi gezimiz ilk ve sondu:)bütün bahçeyi kucağımda gezmişti

    YanıtlaSil