27 Kasım 2012 Salı

Günlerden...

Bol gezmeli bir haftasonunu daha geride bıraktık.Ve bünyem artık diyor ki;”biraz mola ver,bir haftasonunu da evinde geçir”…
Candostumun penceresinden sonbahar...
Candostumla kahve keyfi,İYİ Kİ VARSIN....

(Yukarıdaki fotoğraflar geçen haftadan,Candostumun evinden...İyi ki varsın Emoş'um...İyi ki!!!)
Cuma akşamı işten çıkınca,Cansu’yu alırken eşim aradı,”elektrikler kesilmiş” nasıl yani?6 senedir otomatik ödemede bir kere başıma böyle bir şey gelmedi…Meğer sonradan öğrendik ki;Tedaş bu ay ilgili bildirimlerde bulunmamış,(bankadan kaynaklı değil,çünkü diğer faturaların hepsi ödenmiş durumda)eşimin işyerinde de ,apartmandaki diğer komşularda da aynı şey olmuş.İhbar kağıdı mı?Apartmanda yere atıp,gitmişler,firmaların reklam broşürlerinin arasında kaynamış…Eh be kardeşim,hem bildirimde bulunma,hem ihbar kağıdını posta kutusu yerine apartman girişine  yere at git,hem de Cuma günü gel elektriği kes!Buzlukta,dolapta bir sürü gıda,evde karanlıktan hoşlanmayan 26 aylık bir çocuk…Neyle ısınırız?ne yaparız?O anki sinirimi anlatamam!Hemen ilgili yerleri ara,bildirimde bulun,internetten ödeme yap,geri bildir vs.vs.Bu arada Cuma günü vatandaşı mağdur etmemek için elektrikleri kesmemeleri gerekiyormuş!Bizim apartmana bakan görevlinin mağduru olduk resmen!(Tedaş işletme mdr.lüğüne şikayette bulunabilirsiniz dediler)
Neyse,bir telaş,kargaşa içinde arkadaşlarımıza gittik.Cansu’dan 9 ay küçük şeker mi şeker bir kızları var.Güzel vakit geçirdik.Bir süre sonra Cansu’nun uykusu sıkıştırınca,bizim de kalk borumuz ötmüş oldu.
Cumartesi sabahı kahvaltının ardından,parka gitmek için anne-kız evden çıktık.Park tadilat nedeniyle kapalı olunca,yüncüye,oradan kısa bir yürüyüşle sahile geçtik.Sahildeki salıncak-kaydırakta park keyfi yapıp,bir şeyler atıştırdık.(salıncaklardan ayrılmak istemeyince  kısa çaplı bir  ağlama krizi yaşadık haliyle) Yolda uyuya kaldı,evde de uykuya devam etti.Ben de akşam için kereviz salatası yaptım.Tam örgümü elime aldım,daha bir ilmek ilerleyemeden uyandı kuzu.Yemek,oyun faslı derken,hazırlanıp kuzenlere gittik.Çocuklar bir araya gelince hem eğleniyorlar,hem oyuncak paylaşamıyorlar,tahmin edersiniz epey hareketli geçti…
Kuzunun salıncak keyfi...

Pazar günü de kahvaltıdan sonra Balçova’daki küçük lunaparka(dönme dolaba bindik ne akla hizmetse?ben bile tırstım)oradan Agora’ya …Küçük hanıma bot alalım derken,uykusu da iyice gelince,yine bir ağlama krizi,o bot nasıl denendi,alındı bilmiyorum.(o an orda olan varsa,bu yazıyı okuyunca kesin bizi tanır,o kadar yani)(bir de biri şu erkeklere çocuklar nasıl oyalanır,sakinleştiriliri öğretirse -başta benim eşim olmak üzere-,daha sağlıklı yaşamlarımız olacak ya neyse,bu konuya hiç değinmek istemiyorum!)Cansu yeğeni Yaman’ın oyuncak kitabına hayrandı,uzun zamandır almak istiyordum.O gün alacağıma da söz vermiştim.Onu alınca sakinledi biraz…Biz de paket olup,yola koyulduk,kayınvalidemlere geçtik akşam yemeği için.Ardından evin yolunu tuttuk…Tam banyoya giricez bu sefer de tutturdu,”kipatla(kitapla) yıkancam”diye.Anlat anlatabilirsen,onu zapt etmeye çalışırken,elini vurmasıyla kırılmayı bekleyen duş hortumu yerinden çıktı,duşsuz yıkanmak istemedi,hadi yıkadım,bu sefer banyodan çıkmak istemedi…Ağlamaktan telef oldu…Neyse kipatıyla J sakinleştirip,giydirip,saçını kurutabildim.Biraz daha oyun oynadıktan sonra,ikimiz beraber yatakta sızıp kalmışız…
(Bu nedenlerden diyorum,haftasonu gezmelerine biraz ara vereyim diye.Biraz da evde takılalım.Ben havalar soğumadan açık havada yapılabilecekleri değerlendirmek için çabalıyorum ama çok da yoruluyorum onu fark ettim.Ya kalan güneşli birkaç haftasonunu  bünyeyi biraz daha zorlayıp,açık havada değerlendiricez,ya da bu kadar cengaver olmaya gerek yok deyip,kuzuyla ev aktivitelerine dalacağız…Bakalım…)
Sabah da yeni botlarını giymek istemedi,bir şekilde gönlünü alıp,giydirip anneanneye gittik.Klasik Pazartesi yoğunluğuna ,dişçi randevusu eklendi,eskiyen 3 dolgum yenilendi.(iğne fobim vardır,bayılırım…4-5 senedir iyiydim ama bugün 2 iğneyi 7-8 ayrı noktadan yiyince,tansiyon 6-4 oldu az daha bayılıyordum.Şimdi daha iyiyim,iğne yerlerinin ağrısını saymazsak)
Birazdan evin yolunu tutucam…Umarım sağlıklı,huzurlu,mutlu,sakin ve erken uykulu bir akşamımız olur…
Bu arada hazır mevsimiyken kereviz salatasının da tarifini vermek istiyorum(çoğunuz biliyordur,bilmeyenler için olsun)
Kereviz Salatası(mezesi)
1 orta boy baş kereviz(soyulup,rendelenmiş)
3 yemek kaşığı süzme yoğurt
3 yemek kaşığı normal yoğurt
3 yemek kaşığı öğütülmüş ceviz
1 çay kaşığı dövülmüş sarımsak
Tuz(damak tadınıza göre)
Tüm malzemeyi karıştırıp,buzdolabında 1 saat kadar bekletin,
*rendelenmiş kerevizi limon suyunda biraz bekletip,suyunu sıktıktan sonra karışıma dahil ederseniz,hem kerevizler kararmıyor,hem de daha mayhoş bir tadı oluyor.
Afiyet olsun J
Herkese iyi haftalar…

Demişim en son dün…Devamı…Dün akşam Cansu’yu alıp eve geçtim…Diş dolgusu için yapılan anestezinin etkisi geçince ağrılar başladı haliyle.Ağzımı 5 cm den fazla açamaz haldeydim.Zar zor bir şeyler yedim,halsiz bir vaziyette Cansu’yla koltuğa kıvrıldım.Eşim geç geldi,ağrı kesici istemiştim,almış.İlacı alıp uzanmak/uyumak istedim,ama olmadı.Eşim yemeğini yedi.Ben mutfağı toparlamaya giriştim,O  dizisini seyretmek istedi.Cansu uykuya direndi,oyun,ilgi istedi.Bense sadece uyumak ,en azından uzanmak istedim.Olmadı,gerildim,çok gerildim…Sesim yükseldi…Üzüldüm.Yıprandım,kuzumu da üzdüm.En son saat 00:00’dan sonra sarmaş-dolaş koynumda uyuya kaldı...Ben de ağlaya ağlaya uyumuşum…
Oysa sadece 2 saat dinlenmek istemiştim…
Sabah bu yıpranmışlığın verdiği yorgunluk,halsizlik ve isteksizlikle uyandım,hazırlandım,kuzumu uykusunda hazırlayıp çıktık.Anneannede uyumak istedi…Annem uyutacaktı,gözleri kapalı itiraz etti,”omaazz,anne uyutcak,anne sallıcak”…Uyutup,işe gittim…
Hala çok yorgun ve halsiz hissediyorum kendimi… Önümüzdeki haftalarda izne çıkma ihtimalim var,belki biraz iyi gelir…Kuzuyu da alıp şöyle iki gün bir yerlere mi gitsem diye geçiriyorum gönlümden ya bakalım?
Ben yine herkese iyi haftalar diliyorum
(belki yeni hafta bugün başlayacaktır,benim için ya da benzer durumdakiler için…)

2 yorum:

  1. Candostuna yakın olmak, ne büyük şans. ben hasret kaldım yegane dostuma.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür...Aynı şehirdeyiz ama evlerimiz çok uzak,hemen hemen her gün telefonlaşıyor,2 haftada bir görüşmeye çalışıyoruz...Canımdır,23 yıllık dostluğumuz var aynı apartmanda büyüdük,ayrı okullarda okuduk,bazı dönemlerimiz ayrı şehirlerde geçti ama çok şükür hiç kopmadık.En iyi-en kötü günlerimizde ya yanyanaydık,ya da telefonlara sarıldık...Onu düşünürken bile içim titrer...Dilerim siz de en yakın zamanda görüşür,hasret giderirsiniz...

      Sil