Geçmişim,çocukluğum,özlemim,buruk
yanım,ihmalkarlığım...
Gidince
daha çok kızdım kendime ,bu kadar yakınken neden daha sık gitmiyoruz
diye...Büyükler birer birer vefat edince,elimiz ayağımız çekildi
hepimizin...Hep bir bahanemiz var,hava soğuk(sıcak),çalışıyoruz,çocuklar
var,evi temizlemek lazım vs.vs...Ne çok özlemişim
oysa...Büyümüş,gelişmiş,değişmiş...Merkeze yaklaştıkça,tüm ihtişamıyla
karşıladı bizi tarihi kalesi...
6-7 yaşında çocuktum en son kaleye çıktığımda
,hiçbir şey yok hafızamda...
Önce
teyzeme gittik,özlemişiz birbirimizi,gözlerinden belliydi gelişimize ne çok
sevindiği...Ardından hep beraber kabir ziyareti
yaptık;anneannem,babaannem ve dedelerime...Hissedip,duyup,görmüşler
midir?bilmem ama bilsinler,görsünler istedim geldiğimizi,küçük torunlarının
anne olduğunu,yanına yavrusunu,eşini de katıp onları ziyarete
geldiğini...Bu yüzden de içimden hep aynı şeyi söyledim
onlara”burdayız,size geldik, kızımla,eşimle küçük ailemle”...Dualarımızı
edip,gözlerim dolu,içim bir garip ayrıldık...Ordan ailemizin hayatta olan en
büyüğü babamın teyzesine,büyükanneye gittik.Hasret giderip,sohbet
ettik,büyükanneyle vedalaşıp,teyzemlerle dışarda bir şeyler yedik.Ardından
anneannemin ve babaannemlerin eski evlerinin önünden geçtik.Bir zamanlar bizim
koşturduğumuz o taş sokaklar,Bergama’yı seyre daldığımız teras,büyük titizlikle
misafircilik oynadığımız salon,annemlerin yolunu gözlediğim pencere,anneannemin
penceresine sığışıp,orayı kendime yuva yapıp,kaleye çıkan otobüsleri,arabaları
seyredişim,bahçesindeki Vita tenekelerinde rengarenk
ortancalar,sardunyalar,küpe çiçekleri,tohumlarını topladığım akşam
sefaları,kasalarla alınan Ender gazozları...Daha neler neler,hepsi bir
hayal,rüya gibi...Özlemişim,çocukluğumu,geçmişi,bir araya
toplanmalarımızı,bayramlarımızı,kuzenlerimi, gidenleri,en çok da gidenleri
özlemişim...
Nasip
olursa Eylül-Ekim gibi bir haftasonu kalmalı,kaleyi,bağları,kaplıcayı gezecek
şekilde plan yapıp,sözleşip ayrılıyoruz teyzemlerden.
Ovacık’a
geçtik.Dalları basan henüz olgunlaşmamış ceviz,kayısı ağaçlarını,yavaş yavaş
büyüyen tazecik zeytinleri sevdik,seyrettik,Cansu’yu tanıştırdık...


Benim 12-16 yaş dönemlerimde babamın yıllık izninin en az 2
haftasını burada geçirirdik.Haftada 2-3 kere Dikili’ye denize,Bergama’ya
gezmeğe gitmenin dışında ,tarlada çamurdan fırın yapmak,anneme salça,tarhana
,reçel vb.yapımında yardım etmek,İzmir-Çanakkale
yolundan geçen arabaları seyretmek ve çift kişilik pikeyi 3 kişi etamin ile
işlemekle (ben son gördüğümde hala bitmemişti)dolayısıyla bizce sıkılarak,bir
an önce İzmir’e dönelim diyerek geçerdi
günler.Şimdi senede bir kere bile gidemiyoruz.Oysa
nasıl istiyor, insan bir
sakinlik,sessizlik olsun,özellikle bahar aylarında fırsat bulalım da kaçalım
diyoruz ,olmuyor bir türlü...Çocuklar biraz daha büyüsünler de daha rahat olur gitmek,evi
temizlemek,bir haftasonu olsun geçirmek...(Bergama’da hiç fotoğraf çekememişim
telaştan,sadece bunlar var)
19:30 gibi yola çıktık,Cansu koltuğunda uyuyunca,ben de ön
koltuğa Kemal'in yanına terfi ettim.Bünye yadırgadı tabi,nasıl yani?Cansu
koltuğunda uyuyacak,biz yalnız,başbaşa gibi sohbet ederek uzun yol
yapıcaz,Maşallah diyeyim.(Duruma şaşmam sebebiyle her 5 dk.bir dönüp,kızımı
kontrol ettim)İzmir’e girince,kara bulutlar,ardı arkası kesilmeyen şimşekler ve
sonrasında şiddetli bir yağmur karşıladı
bizi,şehir merkezinde kaldırım seviyesini bile aşmıştı sular...Sağ salim
evimize ulaştık,uzun zamandır planladıklarımı gerçekleştirmenin huzuruyla yeni
haftaya başladım...Cansu’nun gece uyanmaları azalmaya,seyrekleşmeye başlamasına
rağmen,geç yatmaları 23:30-01:00 gibi devam ediyor,inşallah o da düzene
girecek.Onu uyuturken ben de uyuya kaldığım için, bloglara çok nadir
girebiliyorum.
Bu arada duyurmak isterim;
25 Haziran 2012-01 Temmuz 2012 tarihleri
arasında,76.Uluslararası Bergama Kermesi var. Gitmek,gezmek,katılmak isteyen
olursa ayrıntıları da burada...
Nasipse, bu haftasonundan
itibaren Cansu, anneanneleriyle beraber Özdere’de olacak.Dolayısıyla ben
de haftanın iki günü İzmir’de,diğer günler
Özdere’de olmak üzere yaz düzenimize geçicem.Sabah-akşam İzmir-Özdere
yollarında işe gidip-gelen birini görürseniz bilin ki benim,lütfen yol verin J
Okulların kapanmasını bekleyenlere,başarılı karneler,güzel
bir tatil dönemi ve herkese de bize de,ağız tadıyla yaşanacak,sağlıklı,huzurlu,mutlu,keyifli,neşeli,güleç
ve güzel bir yaz diliyorum...Karpuz kabuğu suya düşsün artık di mi?