8 Haziran 2012 Cuma

BERGAMA


Geçmişim,çocukluğum,özlemim,buruk yanım,ihmalkarlığım...

Gidince daha çok kızdım kendime ,bu kadar yakınken neden daha sık gitmiyoruz diye...Büyükler birer birer vefat edince,elimiz ayağımız çekildi hepimizin...Hep bir bahanemiz var,hava soğuk(sıcak),çalışıyoruz,çocuklar var,evi temizlemek lazım vs.vs...Ne çok özlemişim oysa...Büyümüş,gelişmiş,değişmiş...Merkeze yaklaştıkça,tüm ihtişamıyla karşıladı bizi tarihi kalesi...
6-7 yaşında çocuktum en son kaleye çıktığımda ,hiçbir şey yok hafızamda...
Önce teyzeme gittik,özlemişiz birbirimizi,gözlerinden belliydi gelişimize ne çok sevindiği...Ardından hep beraber kabir ziyareti yaptık;anneannem,babaannem  ve dedelerime...Hissedip,duyup,görmüşler midir?bilmem ama bilsinler,görsünler istedim geldiğimizi,küçük torunlarının anne olduğunu,yanına yavrusunu,eşini de katıp onları  ziyarete geldiğini...Bu yüzden de  içimden hep aynı şeyi söyledim onlara”burdayız,size geldik, kızımla,eşimle küçük ailemle”...Dualarımızı edip,gözlerim dolu,içim bir garip ayrıldık...Ordan ailemizin hayatta olan en büyüğü babamın teyzesine,büyükanneye gittik.Hasret giderip,sohbet ettik,büyükanneyle vedalaşıp,teyzemlerle dışarda bir şeyler yedik.Ardından anneannemin ve babaannemlerin eski evlerinin önünden geçtik.Bir zamanlar bizim koşturduğumuz o taş sokaklar,Bergama’yı seyre daldığımız teras,büyük titizlikle misafircilik oynadığımız salon,annemlerin yolunu gözlediğim pencere,anneannemin penceresine sığışıp,orayı kendime yuva yapıp,kaleye çıkan otobüsleri,arabaları seyredişim,bahçesindeki Vita tenekelerinde rengarenk ortancalar,sardunyalar,küpe çiçekleri,tohumlarını topladığım akşam sefaları,kasalarla alınan Ender gazozları...Daha neler neler,hepsi bir hayal,rüya gibi...Özlemişim,çocukluğumu,geçmişi,bir araya toplanmalarımızı,bayramlarımızı,kuzenlerimi, gidenleri,en çok da gidenleri özlemişim...
Nasip olursa Eylül-Ekim gibi bir haftasonu kalmalı,kaleyi,bağları,kaplıcayı gezecek şekilde plan yapıp,sözleşip ayrılıyoruz teyzemlerden.
Ovacık’a geçtik.Dalları basan henüz olgunlaşmamış ceviz,kayısı ağaçlarını,yavaş yavaş büyüyen tazecik zeytinleri sevdik,seyrettik,Cansu’yu tanıştırdık...



Benim 12-16 yaş dönemlerimde babamın yıllık izninin en az 2 haftasını burada geçirirdik.Haftada 2-3 kere Dikili’ye denize,Bergama’ya gezmeğe gitmenin dışında ,tarlada çamurdan fırın yapmak,anneme salça,tarhana ,reçel vb.yapımında  yardım etmek,İzmir-Çanakkale yolundan geçen arabaları seyretmek ve çift kişilik pikeyi 3 kişi etamin ile işlemekle (ben son gördüğümde hala bitmemişti)dolayısıyla bizce sıkılarak,bir an önce İzmir’e dönelim diyerek  geçerdi günler.Şimdi senede bir kere  bile gidemiyoruz.Oysa nasıl istiyor, insan  bir sakinlik,sessizlik olsun,özellikle bahar aylarında fırsat bulalım da kaçalım diyoruz ,olmuyor bir türlü...Çocuklar biraz daha büyüsünler de daha rahat olur gitmek,evi temizlemek,bir haftasonu olsun geçirmek...(Bergama’da hiç fotoğraf çekememişim telaştan,sadece bunlar var)
19:30 gibi yola çıktık,Cansu koltuğunda uyuyunca,ben de ön koltuğa Kemal'in yanına terfi ettim.Bünye yadırgadı tabi,nasıl yani?Cansu koltuğunda uyuyacak,biz yalnız,başbaşa gibi sohbet ederek uzun yol yapıcaz,Maşallah diyeyim.(Duruma şaşmam sebebiyle her 5 dk.bir dönüp,kızımı kontrol ettim)İzmir’e girince,kara bulutlar,ardı arkası kesilmeyen şimşekler ve sonrasında  şiddetli bir yağmur karşıladı bizi,şehir merkezinde kaldırım seviyesini bile aşmıştı sular...Sağ salim evimize ulaştık,uzun zamandır planladıklarımı gerçekleştirmenin huzuruyla yeni haftaya başladım...Cansu’nun gece uyanmaları azalmaya,seyrekleşmeye başlamasına rağmen,geç yatmaları 23:30-01:00 gibi devam ediyor,inşallah o da düzene girecek.Onu uyuturken ben de uyuya kaldığım için, bloglara çok nadir girebiliyorum.
Bu arada duyurmak isterim;
25 Haziran 2012-01 Temmuz 2012 tarihleri arasında,76.Uluslararası Bergama Kermesi var. Gitmek,gezmek,katılmak isteyen olursa ayrıntıları da burada...
Nasipse, bu haftasonundan  itibaren Cansu, anneanneleriyle beraber Özdere’de olacak.Dolayısıyla ben de haftanın iki günü İzmir’de,diğer günler  Özdere’de olmak üzere yaz düzenimize geçicem.Sabah-akşam İzmir-Özdere yollarında işe gidip-gelen birini görürseniz bilin ki benim,lütfen yol verin J
Okulların kapanmasını bekleyenlere,başarılı karneler,güzel bir tatil dönemi ve herkese de bize de,ağız tadıyla yaşanacak,sağlıklı,huzurlu,mutlu,keyifli,neşeli,güleç ve güzel bir yaz diliyorum...Karpuz kabuğu suya düşsün artık di mi?

10 yorum:

  1. tamam bende o yolu çok kullanıyorum.
    izmir-özdere arasında birbirimize yol verelim:)

    YanıtlaSil
  2. :)ne güzel yazmışsın :)
    evet düşsün karpuz kabuğu suya ;)
    çocukluğunu anlatınca sen ben de geçmişe döndüm, çocukken sıkıldığımız ortamlara şimdi özlem duyuyoruz tuhaf ..
    Yazları Dikili'de iken Bergama'ya uğruyoruz hem kuzenim orada yaşıyor hem geziyoruz biraz .Kozak yaylasına gitmiş , karpuz yemiştik bak şimdi aklıma geldi ne güzel yerdir orası da..
    çalışan anne yaz sezonu açılmıştır bugün biz de karne alıyoruz , hayırlı olsun hepimize :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler...toplanmaktan daha çıkamadık evden,Kozak yaylasına gideli çok oldu,çok güzeldir,tekrar gitmeli..karneniz hayırlı olsun...iyi tatiller

      Sil
  3. Yazini keyifle okudum. Giris kismina daha cok takildim nedense. Mesafelere, bir sebeple gözden, gönülden uzaklarda kalisimdan olsa gerek. Bergama da hic bulunmadim, ama anin ve resimlerin baya bir fikir verdi hakkinda. Tesekkurler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz,güzeldir memleketim...İnşallah gitme fırsatınız olur.Uzaklarda olsanız da hep gönüllerdesinizdir.hep sevdiklerimizle olmak dileğiyle..

      Sil
  4. Tekrar selam,
    Blogum sitende kendini guncellemiyor diye haber vermistin. Meger 4 yildir blogum okuyucu sayfasinda guncellenmiyormus. Sayende problemden haberim oldu ve cozdum. duyarliligin icin cok tesekkurler!
    sevgilerimle...nalan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba,rica ederim ne demek.sevindim sorunu çözmenize.sevgiler

      Sil
  5. hoşgeldiniz,teşekkürler

    YanıtlaSil