28 Ocak 2013 Pazartesi

Konya….

MEVLANA
 Uzun zamandır görmek istiyordum,hatta eşimle beraber gitmeyi  çok istemiştik.(öğrencilik hayatının 4 senesini Konya’da yaşamış)Nasip bu günlereymiş…

İstanbul aktarmalı uçuştan sonra 15:30 gibi vardım Konya’ya…Hava gayet güzeldi,aynı İzmir gibi…Acil yapılması gereken işleri halledip,kapanmasına 40 dk.kala Mevlana’yı ziyaret edebildim…Sanki çok uzun zamandır karşılıklı beklenilen bir ziyaret gibiydi…Farklı,anlamlı,huzurlu…Her ne kadar aceleyle geçse de,kalabalık olsa da güzeldi,değerliydi bu ziyaret benim için…

Hz.Mevlana

Sakal-ı Şerif





 Akşamına toplantı,Havzan Et’te etli ekmek,bıçak arası afiyetle yendi,çay-kahve keyfi yapıldı…Raporlar çalışılıp,hazırlandı,02:00’ye doğru uyuyabildim…
İkinci gün sabah-öğle arası koşturmaca,rapor,ziyaretler.Öğle yemeği için Tiritçi Mithat’a gittik.İskender dönerin( kiremit tabakta) değişik hali ama çok lezzetli(etinden,tereyağından mıdır bilemedim harikaydı,öneririm…)Ardından Aziziye Camii ziyaret edildi,camiinin yakınında Türk kahvesi içildi…Öğleden sonra aynı yoğunlukla devam etti.

Tiritçi Mithat

Aziziye Camii

Aziziye Camii giriş

Aziziye Camii





 Akşam üzeri Şems-i Tebrizi… Aynı adı taşıyan camii içerisinde olduğundan,namazın bitmesini bekledik…Tarif edilemeyecek kadar huzur verdi bana…Garip,sıcacık,kucaklayan,sakinleştiren bir havası var…Okuduğum kadarıyla da Mevlana’dan daha çok etkilemiş,daha yakın gelmiştir bana Şems…Ziyaret ederken de öyle hissettim…Belki daha sakin oluşundan,daha yakın,rahat olabilmekten?zaman kısıtı ve etrafta sürekli birilerini uyaran güvenlik görevlileri olmadığından?bilmiyorum….O küçücük,kendi halinde,mütevazi Camiide saatlerce kalabilirdim.Ki çıktığımda fark ettim,yarım saat kadar bir köşede oturup öyle kalmışım…
Bana çok iyi geldi…


Şems-i  Tebrizi


Şems...

Akşam Kule Avm .de yemek yiyip,Kuleden manzarayı seyrettik.Otele geçip,raporlara devam ettik.Saat 03:00’ü geçiyordu uyuduğumda.Yanıma örgümü ve bir kitap almıştım(hatta arsızlık yapıp oralardan da kitaplar alıp taşıdım)ama hiçbirine zaman ayıramadım.Onlar da benimle beraber gelip-gittiler.

Kule Site Avm

Cuma sabahı eşyaları toparlayıp,otelden ayrıldım.Kalan son ziyaretleri yapıp,hızlıca Alaattin Tepesi’ne çıkıp(tadilat varmış)ardından hediye alışverişlerini yaptım.Öğle yemeği bile yiyemeden havaalanına geçtim.





Konya manzarası

Konya karlı dağlar
İstanbul Boğazı...


İstanbul


İstanbul...




Çok şükür sağ salim vardım.
Kızıma kavuşmaksa hepsinden öte paha biçilemezdi…
Canım yavrum,Çarşamba sabahı annemlere bırakırken ayrılmak istemedi 15 dk.boyunca anlattım,en son “Konya’da çok güzel dergiler varmış,gelirken sana dergi alıcam”deyip tatlı tatlı,ağlamadan ,öpüşe-koklaşa ayrıldık.
İlk akşam babası gitmişti yanına,babasına “baba annemi unuttuk hadi gidip alalım”demiş,eşim eve giderken de arkasından çok ağlamış(2.gece gitmedi bu nedenle)
Perşembe günü kahvaltıdan sonra masaya kapanıp “anne”diye içli içli ağlamaya başlamış,annem “ne oldu kızım?”diye sorunca “anane benim annem kaboldu”demiş…Akşamüzeri konuştuğumuzda keyfi yerindeydi,geceyi de rahat geçirmişler…Cuma günü “annem uzak işe gitti,koyaya”demiş sürekli…Akşam 20:30 gibi kavuştuk.
Ahh ne özlemişim….
Güzeldi Konya,ben sevdim…Bir daha kızım ve eşimle rahat rahat gidip,gezmek isterim…(daha çok yeri var gezilecek ama zaman çok kısıtlıydı benim için)
İsteyen herkese de nasip olsun dilerim…
Sevgiler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder