28 Kasım 2012 Çarşamba

Örgü Atkı ve Fular...

Merhaba,
Yine annemin emeklerinden  paylaşımda bulunmak istiyorum.Hazır örgü mevsimindeyken ,size de fikir verir belki diye düşündüm.
İlki annemin yaklaşık 2-3 sene önce artan ipleri değerlendirmek amacıyla ördüğü atkı/fular…



Motifler tığla ayrı ayrı örülüp birleştiriliyor(üstündeki pembe tonundaki çiçek,motif bittikten sonra,motifin ortasından ilmek/zincir alınarak üstüne örülüyor)…Bahar aylarında kullanmak için çok uygun.Çok da şık duruyor.

Diğeri de aralardaki boşlukları örülen şerit fular iplerinden.Dantel ya da fırfır görünümlülerden daha farklı olarak örüldüğünde zig zag ya da su dalgası gibi görünüyor diyebilirim.İpin markası Feza olmalı,çok tatlı renkleri vardı beyaz,petrol yeşili gibi,ama bizim favorimiz bu oldu…

rengi en net burada belli olmuş..

Bu arada kuzum dün biraz ateşlendi,iştahı da pek yoktu,akşam yemek yemedi.Süt –kurabiyeyle geçiştirdi.Bu sabah daha iyiydi.Ara ara konuşuyorum annemle ,şükür ateşi çıkmamış bir daha.Dün akşam Cansu’nun beyaz ceketini nihayet bitirdim.Dikişleri ve düğmeleri kaldı…Güzel oldu,umarım üstünde de iyi durur(kollardan biraz şüpheliyim ya,bakıcaz artık)
öğle kahvesi;imza:kızın eşliğinde...


yılbaşı hazırlıkları başlasın....

Yılbaşı renklerinde keçeler aldım,inşallah zamanında elim varır da ortaya bir şeyler çıkar...
Örgü olarak da ,Yaman paşamın cepken yeleğine başlamak istiyorum hayırlısıyla…
Bu akşam kuzumun keyfi yerinde olur inşallah.Beraber mısır patlatır yeriz...(uzun zamandır yapmıyordum,mısırlar patlarken ,Cansu'nun yüzünün alacağı ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum)
Mutlu günler olsun...

27 Kasım 2012 Salı

Günlerden...

Bol gezmeli bir haftasonunu daha geride bıraktık.Ve bünyem artık diyor ki;”biraz mola ver,bir haftasonunu da evinde geçir”…
Candostumun penceresinden sonbahar...
Candostumla kahve keyfi,İYİ Kİ VARSIN....

(Yukarıdaki fotoğraflar geçen haftadan,Candostumun evinden...İyi ki varsın Emoş'um...İyi ki!!!)
Cuma akşamı işten çıkınca,Cansu’yu alırken eşim aradı,”elektrikler kesilmiş” nasıl yani?6 senedir otomatik ödemede bir kere başıma böyle bir şey gelmedi…Meğer sonradan öğrendik ki;Tedaş bu ay ilgili bildirimlerde bulunmamış,(bankadan kaynaklı değil,çünkü diğer faturaların hepsi ödenmiş durumda)eşimin işyerinde de ,apartmandaki diğer komşularda da aynı şey olmuş.İhbar kağıdı mı?Apartmanda yere atıp,gitmişler,firmaların reklam broşürlerinin arasında kaynamış…Eh be kardeşim,hem bildirimde bulunma,hem ihbar kağıdını posta kutusu yerine apartman girişine  yere at git,hem de Cuma günü gel elektriği kes!Buzlukta,dolapta bir sürü gıda,evde karanlıktan hoşlanmayan 26 aylık bir çocuk…Neyle ısınırız?ne yaparız?O anki sinirimi anlatamam!Hemen ilgili yerleri ara,bildirimde bulun,internetten ödeme yap,geri bildir vs.vs.Bu arada Cuma günü vatandaşı mağdur etmemek için elektrikleri kesmemeleri gerekiyormuş!Bizim apartmana bakan görevlinin mağduru olduk resmen!(Tedaş işletme mdr.lüğüne şikayette bulunabilirsiniz dediler)
Neyse,bir telaş,kargaşa içinde arkadaşlarımıza gittik.Cansu’dan 9 ay küçük şeker mi şeker bir kızları var.Güzel vakit geçirdik.Bir süre sonra Cansu’nun uykusu sıkıştırınca,bizim de kalk borumuz ötmüş oldu.
Cumartesi sabahı kahvaltının ardından,parka gitmek için anne-kız evden çıktık.Park tadilat nedeniyle kapalı olunca,yüncüye,oradan kısa bir yürüyüşle sahile geçtik.Sahildeki salıncak-kaydırakta park keyfi yapıp,bir şeyler atıştırdık.(salıncaklardan ayrılmak istemeyince  kısa çaplı bir  ağlama krizi yaşadık haliyle) Yolda uyuya kaldı,evde de uykuya devam etti.Ben de akşam için kereviz salatası yaptım.Tam örgümü elime aldım,daha bir ilmek ilerleyemeden uyandı kuzu.Yemek,oyun faslı derken,hazırlanıp kuzenlere gittik.Çocuklar bir araya gelince hem eğleniyorlar,hem oyuncak paylaşamıyorlar,tahmin edersiniz epey hareketli geçti…
Kuzunun salıncak keyfi...

Pazar günü de kahvaltıdan sonra Balçova’daki küçük lunaparka(dönme dolaba bindik ne akla hizmetse?ben bile tırstım)oradan Agora’ya …Küçük hanıma bot alalım derken,uykusu da iyice gelince,yine bir ağlama krizi,o bot nasıl denendi,alındı bilmiyorum.(o an orda olan varsa,bu yazıyı okuyunca kesin bizi tanır,o kadar yani)(bir de biri şu erkeklere çocuklar nasıl oyalanır,sakinleştiriliri öğretirse -başta benim eşim olmak üzere-,daha sağlıklı yaşamlarımız olacak ya neyse,bu konuya hiç değinmek istemiyorum!)Cansu yeğeni Yaman’ın oyuncak kitabına hayrandı,uzun zamandır almak istiyordum.O gün alacağıma da söz vermiştim.Onu alınca sakinledi biraz…Biz de paket olup,yola koyulduk,kayınvalidemlere geçtik akşam yemeği için.Ardından evin yolunu tuttuk…Tam banyoya giricez bu sefer de tutturdu,”kipatla(kitapla) yıkancam”diye.Anlat anlatabilirsen,onu zapt etmeye çalışırken,elini vurmasıyla kırılmayı bekleyen duş hortumu yerinden çıktı,duşsuz yıkanmak istemedi,hadi yıkadım,bu sefer banyodan çıkmak istemedi…Ağlamaktan telef oldu…Neyse kipatıyla J sakinleştirip,giydirip,saçını kurutabildim.Biraz daha oyun oynadıktan sonra,ikimiz beraber yatakta sızıp kalmışız…
(Bu nedenlerden diyorum,haftasonu gezmelerine biraz ara vereyim diye.Biraz da evde takılalım.Ben havalar soğumadan açık havada yapılabilecekleri değerlendirmek için çabalıyorum ama çok da yoruluyorum onu fark ettim.Ya kalan güneşli birkaç haftasonunu  bünyeyi biraz daha zorlayıp,açık havada değerlendiricez,ya da bu kadar cengaver olmaya gerek yok deyip,kuzuyla ev aktivitelerine dalacağız…Bakalım…)
Sabah da yeni botlarını giymek istemedi,bir şekilde gönlünü alıp,giydirip anneanneye gittik.Klasik Pazartesi yoğunluğuna ,dişçi randevusu eklendi,eskiyen 3 dolgum yenilendi.(iğne fobim vardır,bayılırım…4-5 senedir iyiydim ama bugün 2 iğneyi 7-8 ayrı noktadan yiyince,tansiyon 6-4 oldu az daha bayılıyordum.Şimdi daha iyiyim,iğne yerlerinin ağrısını saymazsak)
Birazdan evin yolunu tutucam…Umarım sağlıklı,huzurlu,mutlu,sakin ve erken uykulu bir akşamımız olur…
Bu arada hazır mevsimiyken kereviz salatasının da tarifini vermek istiyorum(çoğunuz biliyordur,bilmeyenler için olsun)
Kereviz Salatası(mezesi)
1 orta boy baş kereviz(soyulup,rendelenmiş)
3 yemek kaşığı süzme yoğurt
3 yemek kaşığı normal yoğurt
3 yemek kaşığı öğütülmüş ceviz
1 çay kaşığı dövülmüş sarımsak
Tuz(damak tadınıza göre)
Tüm malzemeyi karıştırıp,buzdolabında 1 saat kadar bekletin,
*rendelenmiş kerevizi limon suyunda biraz bekletip,suyunu sıktıktan sonra karışıma dahil ederseniz,hem kerevizler kararmıyor,hem de daha mayhoş bir tadı oluyor.
Afiyet olsun J
Herkese iyi haftalar…

Demişim en son dün…Devamı…Dün akşam Cansu’yu alıp eve geçtim…Diş dolgusu için yapılan anestezinin etkisi geçince ağrılar başladı haliyle.Ağzımı 5 cm den fazla açamaz haldeydim.Zar zor bir şeyler yedim,halsiz bir vaziyette Cansu’yla koltuğa kıvrıldım.Eşim geç geldi,ağrı kesici istemiştim,almış.İlacı alıp uzanmak/uyumak istedim,ama olmadı.Eşim yemeğini yedi.Ben mutfağı toparlamaya giriştim,O  dizisini seyretmek istedi.Cansu uykuya direndi,oyun,ilgi istedi.Bense sadece uyumak ,en azından uzanmak istedim.Olmadı,gerildim,çok gerildim…Sesim yükseldi…Üzüldüm.Yıprandım,kuzumu da üzdüm.En son saat 00:00’dan sonra sarmaş-dolaş koynumda uyuya kaldı...Ben de ağlaya ağlaya uyumuşum…
Oysa sadece 2 saat dinlenmek istemiştim…
Sabah bu yıpranmışlığın verdiği yorgunluk,halsizlik ve isteksizlikle uyandım,hazırlandım,kuzumu uykusunda hazırlayıp çıktık.Anneannede uyumak istedi…Annem uyutacaktı,gözleri kapalı itiraz etti,”omaazz,anne uyutcak,anne sallıcak”…Uyutup,işe gittim…
Hala çok yorgun ve halsiz hissediyorum kendimi… Önümüzdeki haftalarda izne çıkma ihtimalim var,belki biraz iyi gelir…Kuzuyu da alıp şöyle iki gün bir yerlere mi gitsem diye geçiriyorum gönlümden ya bakalım?
Ben yine herkese iyi haftalar diliyorum
(belki yeni hafta bugün başlayacaktır,benim için ya da benzer durumdakiler için…)

23 Kasım 2012 Cuma

Bu hafta ...



Bu hafta nasıl geçti?hiç anlamadım ben...Ne zaman Cuma oldu,hafta bitti farkedemedim…
Cansu kuzumla daha iyiyiz bu aralar.Maşallah…Yine akşam uykuya direnmeleri devam edip,geç uyuyor olsa da…Ben eskiden yaptığım gibi saat 22:00 olduğunda iş,güç,dizi,örgü ne varsa bırakıp,”hadi annecim uyuyalım artık”modundan çıkardım kendimi son bir haftadır.Bekliyorum uyku isteği ondan gelsin…Saat  23:00’e kadar,ondan bir adım gelmezse ben yine devreye giriyorum.Bu hafta bir gece dışında(gündüz uykusunu erken uyuduğundan olsa gerek 22:15’te uyudu)uyku saati ortalamamız 23:30 diyebilirim.
Sabahları da ,bir gün dışında(“uyucam ben,gitmicem,giyinmiycem”diye bağırıp,ağladı.eee annem o kadar geç yatarsan sabah kalkamazsın…)genel olarak,sakin,keyifli ve uyumluydu …Beni “hoşcaka anne,hayılı işleee,seni cok seviyom”diye uğurluyor kuzum maşallah…
Düşünüyorum bu gece uykusuna geçme saati ne zaman değişti?Ne değiştirdi diye?Yaklaşık olarak Eylül ortasından sonra diyebilirim…Tam 2 yaşını doldurduğu zamanlarda…Yazlıktan döndükten sonra olsa mekan,ortam değişikliğine bağlardım ama, yazlıktan dönülmemişti henüz…Gündüz çok uyuyor desem değil,gündüz uykusu 2 saati geçmiyor,en geç 16:00 gibi uyanmış oluyor.Sabahları zaten mecburen 07:30-08:00 gibi uyanıyor.İki yaş kontrolümüzde doktorumuza bu durumu anlattığımızda “çok da kötü değil,sizi sadece akşamları görüyor,özlüyor bu nedenle uykuya direniyordur”demişti.
Bakalım bir süre de böyle devam edelim,doğrusunu buluruz umarım…
Cansu’m büyüyor …Bu hafta onun fotoğraflarına bakıp,baskı için seçimler yaptım.Baktıkça daha iyi anlıyor insan,nasıl da çabucak büyüyüverdiğini..(Cansu 3 aylıkken eşimin bilgisayarı çöktüğünde hamileliğim dahil bir çok fotoğrafımız gitmişti,yakınlarımızdan topladıklarımız var Allah’tan…Şimdi hd’de depoluyoruz,o da garanti değil,dvd lere de kopyalıyorum artık)Bir de fotoğraf dediğin ele alıp bakılmalı,dokunulmalı…Ne kadar elemeye çalışsam da,bine yakın baskı olacak sanırım…
(yayınlamak isteyip te fırsat bulamadığım bazı fotoğrafları ,hazır arşive bakmışken seçtim,karma olarak ekliyorum….)
Dün kuzuya sesli hayvanlardan aldık,inek,fil ve at…Onları konuşturuyor ,anlatıyor”anne bak şimdi inek süt yapcak,at dıgıdık dıgıdık koşcak” …Her geçen gün cümleleri,ifadeleri artıyor…maşallah…
Bu akşam nasipse arkadaşlarımıza,yarın akşam da kuzenlere  gidicez…
bütün bebekleri-oyuncakları uyutuyor,ya kendi?
                                    
yazlıkta dedesinin motorunda,saç örgülerini sevsinler...

İpek bebeğini gezdirecekmiş :)

klasik bir yaz pozu da benden olsun...yazı özledim bile...

kuzenleriyle oyunda...

Hepimize güzel,keyifli bir haftasonu olsun inşallah….

22 Kasım 2012 Perşembe

SASALI DOĞAL YAŞAM PARKI SONBAHAR GEZİLERİMİZ-3

Hazırlayıp,kaydetmişim,fotoğrafları yeni ekleyebildiğimden şimdi yayınlayabiliyorum...6-7 Ekim tarihli haftasonumuzdan...
Cumartesi sabahı kahvaltıdan kalkar kalkmaz evde bekleyen işlere başladım bir gazla.Önce evin bütün perdeleri çıkarıldı, sırayla makinaya yıkamaya atıldı.Yıkananların kuruması için asılması-ütülenmesi-tekrar yerine takılması bir kısır döngü halinde akşama kadar devam etti.Ardından kuzu öğle uykusuna yatınca ,maxımum sessizlikle tüm vitrin boşaltıldı,temizlendi,içindekiler yıkandı ve itinayla yerine yerleştirildi.Son raf yerleştirilirken uyanan  yavru ,bir kenarda hareketsiz durabilmesi için ikna edildi.Vitrinin işi de bitince ,yemek hazırlığı başladı.Bu arada uykudan “sama (sarma)istiyom ben”diye uyanan yavru,ıspanakla karşılaşıp tam arızaya geçecekken,ıspanağın sarmanın kardeşi ve dağılmış hali olduğu anlatıldı…Ve sanırım ikna olundu JYemekten sonra ev toparlandı…Çok yoruldum ama perdelerin,vitrinin tertemiz halini görünce ve perdelerden yayılan mis gibi temizlik/deterjan kokuları evi sarınca az da olsa kendimi dinlenmiş,hepsinden öte uzuuun zamandır elimin varmadığı işleri bitirmiş olmaktan huzurlu hissettim…Tabi bu arada,vitrin ve konsol kalabalığından kurtulup,yaşam ünitesine geçme hayalim de iyice depreşti o da ayrı konu…Şöyle bembeyaz tek parça tüm eşyayı kaldıracak bir yaşam ünitesi…Nasip hayırlısıyla inşallah olur bir gün…
Akşam eşim gelince ,arkadaşlarımıza bebek tebriği ziyaretine gittik…
Pazar sabahı kahvaltıdan sonra,sonbahar gezilerimizin içinde planladığımız,Sasalı doğal yaşam parkına gittik.Çook güzeldi…Çok büyük,bol yeşillik içinde bir alan.Biz de çok keyif aldık.Hayvanat bahçesine gitmeyeli o kadar uzun zaman olmuş ki(en son ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum bile)özlemişim ,sanki ilk kez görüyormuşum gibi oldum.

                                  
Tabi Cansu’nun aldığı keyif anlatılmaz … J Hepsi ayrı ayrı ilgisini çekti…Ama en çok filler,yabani keçiler(keçilerle neden çokça ilgilendiğine dair tahminlerim var ya neyse J )leylekler ve zürafaya bayıldı.O kadar ki zürafa yavaşça yuvasına doğru giderken bastı yaygarayı ”gitmesin” diye… Biz de çıkıştaki hediyelik eşya dükkanından bugünün anısına peluş zürafa oyuncak aldık kızımıza…Bebeği İpek’in bile pabucu dama atıldı.Her yere bizimle gelen İpek bebeğinin yerini bu aralar zürafamız aldı.Ne yalan söyleyeyim ben de en çok zürafaya hayran kaldım.O kadar büyüklüğüne,iriliğine rağmen nasıl da zarif ve asil…Turumuzu tamamladığımızda ayaklarımıza da kara sular inmişti haliyle.





muhabbetleri bol olsun...



nasıl da sevdiriyorlar kendilerini...


bir de açsaydı kanatlarını...

tavşanları beslerken...

ardından pek ağladığımız zürafa
Ordan Ikea’ya geçtik.Cansu için masa-sandalye,oyuncak sepeti ,eve de birkaç kurtarıcı-toparlayıcı alıp,yemeğimizi yedik.Bu arada Ikea’nın oyuncak mutfağına her gittiğimde iç çekerek bakıyorum,ama fiyatı yüksek.Bir indirime girse diyorum ya bakalım…(sağolsun ablam kurban bayramında Cansu'ya oyuncak mutfak aldığından bu konuyu da halletmiş olduk)Ikea’dan sonra da arkadaşlarımıza geçtik,çay,meyve,sohbet derken geceyarısına doğru eve vardığımızda üçümüz de çok yorgunduk…
Yorucu ama çok keyifli bir haftasonuydu…Tekrarlarına inşallah…



19 Kasım 2012 Pazartesi

Haftasonu Özeti...

Haftasonunun gelmesini fırsat bilip,Cansu’ya uyku konusunda diretmemeye karar verdim.Cuma akşamı kuzumu annemden alıp eve geçtim.Babası gelince onlar oyun oynadı,ben biraz örgü ördüm…Uykuyu anmadım bile,saat 23:00 gibi kendiliğinden gelip,”anne uyucam ben,hadi uyuyalım”dedi.Elele tutuşup yatağımıza gittik…15-20 dk.da uyudu…(saat geçti ama diretmemesine bi maşallah diyeceğim)Ben de örgü ördüm,müzik dinledim,epey geçti yattığımda.
Cumartesi sabahı uyandık,kızıma krep yaptım,bir güzel kahvaltı yaptık anne-kız…Sonra evi toparlanıp,hazırlandık.Yeni doğum yapan aile dostumuza bebek tebriğine gittik annem ve ablamla beraber…Ev sahibi,4 yaşındaki Dila’yla güzelce oynadılar(arada oyuncak çekişmesi oldu tabi haliyle J )Tüm gün orda uyumayınca,eve dönerken yolda uyuya kaldı,eve gelince de yatırdım bir yarım saat kadar daha uyudu.(17:00-18:00 arası)Uyanınca yemeğimizi yedik,oyun oynadık.Babasıyla oynarlarken,ben yine örgüye devam ettim.23:30 gibi uyumak istedi,ben de bir önceki geceden uykusuzdum,beraber uyuduk…
Pazar sabahı kahvaltımızı yaptık,(eşim Bayındır’a gitti)evi toparla,çamaşır topla,ser derken hazırlanıp çıktık.Beraber Optımum’a gittik.Otoparkına girmek üzereyken,Cansu kucak istemeye başladı,bir aksilik olduğunu anladım ifadesinden.”Dur annecim az kaldı”dememe kalmadan çıkarmaya başladı.Araba kullanıyorum,trafik kilit,sağa çekebileceğim bir yer bile yok.Sol elim direksiyonda,sağ elim kuzumda…Panik yapmadan,sakince rahatlatmaya çalıştım”burdayım annem,hadi çıkar rahatla,bak şimdi inicez,su vericem,gezicez”derken geçti,gitti şükür…Trafik çok sıkışıktı,dur-kalk yapmaktan oldu sanırım…Çok şükür geçti hemen,keyfi yerine geldi…Çok kalabalıktı.Uzun zamandır almak istediğim seramik tabanlı tencere seti %50 indirime girmiş,onu aldım,(mağazada kasa sırası beklerken,Cansu bebek arabasındaydı,sıkılıp,ayaklarını sallamaya başladı.Annem yaşlarında bir bayanın bacağına değdi ayağı ,bayan hemen dönüp ters bir şekilde “aaa ne kadar ayıp,çek bakiim ayaklarını”dedi.”sakin ol “dedim kendime,döndüm “kusura bakmayın,görüyorsunuz henüz küçük,anlamıyor”dedim,yok bayan ısrarcı “o anlamıyorsa,siz çekin o zaman arabasını geriye”dedi.”hey Allah’ım,sakin ol,gerilme”dedim ve dönüp,”hanfendi,ben kasada ödeme yapıyorum ve arkamda bir sürü insan var,dolayısıyla geriye gidemem,ama siz önünüzdeki boşluğa doğru ilerlerseniz  sorunu çözmüş oluruz sanırım”dedim.Ters ters bakıp,gözlerini devirdi,ilerledi…Yok anlamıyorum böyle insanları,anlayamıyorum…Neyse…Ardından market alışverişi yaptım.Aldıklarımı arabaya yükleyip,tekrar gezmeğe devam ettik.Beraber yemek yedik.Yemekten sonra arabasında uyuya kaldı canım…O uyuyunca ben de bir şeyler içeyim dedim.Kuzum yanımda,arabasında uykuda,sade kahvem elimde,dergilerimi okudum(ne çok zaman olmuş dergi almayalı,onu da fark ettim.)Oradan Koçtaşa geçtim,uzun zamandır istediğim mini kaktüsleri aldım.Bu arada kuzucuğum uyandı,faaliyet alanında biraz boyama yaptık.”Anne yoruldum ben,evimize gidelim,uyuyalım”dedi.Son anda aklıma gelen krep tavasını aldık.Arabasını tutup,yürümek istedi.Otoparka,oradan da eve geçtik.Eşimle kapıda buluştuk,eşyaları taşıdık.En hızlısından bir çorba yapıp içtik.Onlar baba-kız oynarken,ben de kaktüslerimi yerleştirdim.
Bunlar eski baharat kavanozlarım.Kapaklarının vakumları bozulmuştu,içleri de görünmediğinden kullanımı zor oluyordu.Cam baharatlık alınca,eskiler boşa çıkmıştı.Uzun zamandır aklımdaydı.Tam oldu.Kısa kaktüsler kavanozların içine çok gömülünce,altlarına eskimiş yazı tahtası süngerinden kesip yükselmelerini sağladım…Sonuç hayal ettiğim gibi oldu,mutlu oldum…

Ardından banyoya,biraz örgü-tv derken,Cansu 23:30 gibi uyumak istedi.Ama bu sefer çok direndi.Bir ara “pembe istiyom ben” diye tutturdu.Ama pembe ne onu söylemedi …Sonra pijamasını çıkarmak istedi,ardından bir ağlama tuttu,sanki bir yeri ağrıyormuş ya da korkmuş gibi…Bu sefer ben de tedirgin oldum,birkaç gündür burun akıntısı var ,keyfi mi kaçıyor diye…En son 01:00’e doğru,“içeri gidelim”dedi,salona götürdüm,o koltukta,ben yerde otururken uyuya kalmışız.02:30 gibi bel ağrısıyla uyandım,yavrumu da yanımıza yatırdım…
boyama yaparken...
kahve keyfi(bitirdikten sonra çekmişim:) )

arabasını tutarak yürüyor...



Bu sabah hazırlandıktan sonra ,öpe koklaya uyandırdım.Maskara hem hoşuna gidiyor,hem uyumak istiyor.Maşallah gülücüklerle uyandı.Giyindik,arada yine “anne işe gitme”diye söylendi ama çok da huysuzlanmadı.Anneanneye bırakırken de bir-iki kere tekrarladı,sonra beni güzel güzel öptü,kokladı.Anneannesiyle balkondan el salladılar,öpücük attı,”hayılı işle anne,seni cok seviyom”diyerek uğurladı kuzum…Maşallah…
Yeni hafta herkese iyi gelsin,güzel geçsin inşallah…
Sevgiler…



16 Kasım 2012 Cuma

Karışık...

Bir haftayı daha geride bıraktık neredeyse…Benim için günler bu aralar çok inişli-çıkışlı geçiyor.Kendimi ruhen pek iyi hissetmiyorum.Dışım iyiymiş de,içim öyle değilmiş gibi.Olumlu duygular anlık,olumsuzlar daha kalıcı gibi…Vs.vs.
Cansu’nun gece uykusuna geçiş sorununu çözemiyorum.En çok da bu üzüyor beni.Neredeyse her akşam sadece uyutmak için 1-1,5 saat uğraşıyorum.Önce biraz oyun,saçlarıyla oynama,kitap okuma,kucaklama,sallama,yan yana yatma…En sonunda yoruluyorum,geriliyorum ve sesim yükseliyor…Ortalama 23:30’u buluyor uyuması,bu sefer sabah erken kalkması zor oluyor.Uykusunu alamadığından uyumak istiyor,telaş,işe geç kalma vs.Kısır döngü halini aldı.
Bu konuyu çözmek lazım,ya iyi bir uzmana danışmalı,fikir almalı,yöntem değiştirmeli(Sinem Olcay Kademoğlu Annenin Rehberi kitabında bunu öneriyor),ya da uyku saati-düzeni düşünmeden birkaç gün kendi haline bırakıp,uyku talebi ondan gelene kadar bekliycem…Neredeyse her şeyi tek başıma yapıyorum,kendime zaman ayıramıyorum…Geriliyorum,sesim yükseliyor,sonra da üzülüyorum…Kuzum da üzülüyor böyle olunca…Kendimi yorgun,keyifsiz,mutsuz,enerjisi azalmış hissediyorum…
Bir an önce doğru bir yol bulmalı,bir şey yapmalı…
Örmek için aldığım iplerim,hali hazırda örülmek için beni bekliyor.
(koyu renkli olanlar Yaman'a cepken yelek,Hoşgeldinler candostumun bebişine yelek,Alize Marifetliler Candostumun bebişine battaniye,tek beyaz olan da Cansu'nun fırfırlı eteğinin zemini olarak örülecekelr inşallah)

Ikea’ya yılbaşı temalı ürünler gelmiş,bir heves aldım birkaç şey…

Peçete çılgınlığım devam ediyor,hala kendilerinden bir şey yapamasam da…



öğle yemeği sonrası kahve zamanı


İki gündür de bu şarkıya sardım…
Hepimize keyifli bir hafta sonu olsun…


15 Kasım 2012 Perşembe

Hobilere Zaman Aranıyor...

Geleneksel  örgü ipi alma sezonumu açtım…Almıycam dediysem de bu hafta iki kere gittim yüncüye,poşetleri doldurup çıktım…
Nasıl sabırsızlanıyorum hepsini örmek için anlatamam…
fotoğraf geçen seneden
Nasipse yapılacaklar;
Önce Cansu’nun beyaz ceketini tamamlayacağım inşallah,
Sonra da sırasıyla ;Yaman’a cepken yelek ,candostumun  bebişine 2 tane yelek,1 tane battaniye,Cansu’ya fırfırlı etek,ceket,yelek,tığ işi babet,kendime yelek(geçen seneden tamamlanmayı bekleyen yarım kalan iki yeleğim var)ve bluz….liste böyle uzar gider...Bir süre yüncülere uğramayayım en iyisi…
(Bir de kalan ipleri değerlendirmek için  battaniye yapmak var aklımda)
Malzeme var,istek var bir de zaman olursa hepsini arka arkaya çıkarırım inşallah…
Peçete transferi ve kutu kaplama yapmayı çok istiyorum.Malzemeler hazır,kutular birikti,peçeteler alındı ama henüz onlara sıra gelmedi.Bir de dikişe ilgim artıyor her geçen gün…
Bakalım soğuk kış günlerinde,haftasonları onlara da zaman bulunur belki…

14 Kasım 2012 Çarşamba

Kumaş Ayakkabı Torbası


Yine annemin ellerinden bir paylaşımda bulunacağım.

Annem yaklaşık 1,5-2 sene önce dikmişti bu kumaş ayakkabı torbasını...Cansu'nun doğumuyla beraber,bebek gezmelerine gitmeye başlayınca benim için de  ihtiyaç olmuştu.Önce ekru renk astar,üzerine desenli tülü dikip,ağız kısmına aynı renkte kurdele eklemiş.

Bizi bebek gezmelerimizde özenle ağırlayan kuzenlerime de ayrı ayrı dikip hediye etmişti.(onların fotoğrafları olmadığından sadece kendiminkini paylaşabiliyorum)

Hem güzel bir hediye/hatıra vermiş,hem de evdeki kumaşlarını değerlendirmiş oldu...


açık,içi boş hali







Ellerine sağlık annem...

Sabah...

Pazartesi günü,sabah kahvesini içerken gördüm bu manzarayı...Bulutların aldığı şekil ne kadar da farklı….Bir sürü düşünce de ardından geldi….

Bu da kuzumun güne başlamaya direndiği anlar…Ben giydirmeye çalıştıkça ,o top böcükleri gibi kıvrıldı durdu…İstemeden de olsa,mecburen zorla giydirdim,ağlaya ağlaya gittik anneanneye…Onun da bir Pazartesi sendromu var sanırım…

Gece uykusuna geçişleri hala zor oluyor…1-1,5 saat uğraşıp ta hala uyumayınca,yoruluyorum,sinirleniyorum vs.vs.En sonunda ikimiz beraber uyuyakalıyoruz.
1 haftadır örgümü  alamadım elime,kitap okuyasım bile yok…Havadan desem,boş bir bahane olur,zira Kasım ortasında olmamıza rağmen,güneşli,sıcak günler yaşıyoruz hala…İyiyiz,sağlıklıyız çok şükür ama,neşem ,enerjim,keyfim pek yok bu aralar…İnişli-çıkışlı bir tablo sergiliyor demek daha doğru olur.…
Aslında,ben biraz yoruldum sanırım…Hem bedenen,hem ruhen….Bir an önce toparlanmak dileğiyle…
Güzel günlerimiz olsun…

13 Kasım 2012 Salı

Örgü Panço Örneği...

Annem,yeğenim Handan’a ördü bu pançoyu…Maşallah çok güzel olmuş,hazır gibi.Örmek isteyen olursa diye,fotoğrafladım ve bilgilerini aldım….

10-12 yaş için;
İp :Alize Şal çift kat(2 yumak birden örüldü) Şiş: 3,5 numara
2 ayrı parça eşit sayılarda örülüyor.Her bir parça için 66 ilmekle başlanıyor.
4 sıra uzatmalı haroşo(farklı bir adı vardır belki ama,ben böyle adlandırdım.)Yani;ön yüzde ,1 ilmek haroşo,1 ilmek örmeden alınıyor.Böylece uzamış/geniş bir haroşo oluyor.Sıra sonuna kadar da bu şekilde devam ediliyor.Arkada hep haroşo(ters)örülüyor.
4 sıra bu şekilde örüldükten sonra,düz örgüye geçişle beraber,her sırada tam ortadan arttırma yapılıyor.
14 sıra düz örgü örülüyor(arka hep  ters/haroşo örülüyor)
Pançonun bitimine kadar 4 sıra uzatmalı haroşo,14 sıra düz sıralamasıyla istenilen boya gelene kadar devam ediliyor.(son uzatmalı haroşo,4 sıra yerine 8 sıra örülüyor)
Örgüyü bitirip,kestikten sonra etek uçlarına,tığ yardımıyla püskül yapılıyor.Her iki parça dikilerek birleştiriliyor.(daha düzgün durması açısından,annem sonradan yaka kısmına lastik geçirdi)

Bu arada uzatmalı haroşo dediğim örnek,yelek/ceketlerde lastik(1 düz-1 ters/2 düz-2 ters) ya da haroşo(ters) yerine kullanılabilir.Hem kıvrılmıyor,hem de çok düzgün ve şık görünüyor.(ben sırada örülmeyi bekleyen ilk yelekte deniycem nasipse)
Umarım anlatabilmiştir.
Canım annemin ellerine sağlık,Handan kuzum da iyi günlerde giysin inşallah…
Sevgiler…

12 Kasım 2012 Pazartesi

Haftasonundan...

Güzel,hareketli bir haftasonunun ardından,yeni haftaya başladık…
Cuma akşamı,işten anneme,ordan eve,eşim gelince aldıklarını yerleştirip,ablamlara.Özlemişiz,en son bayramın ikinci günü görüşmüştük,kalabalıktık haliyle pek sohbet etme fırsatımız olmamıştı.Hoş yine sohbete fırsatımız olmadı.Sağolsun,kızlar bir araya gelince çoşuyorlar,sürekli kontrol gerekiyor,biz gittikten bir süre sonra da Yaman uyandı,çok özlemişim paşamı,bebek kokusunu…Ablam Yaman’ı uyutma,ben kızları sakinleştirip,kontrol etmeye çalışınca,iki laf edemedik.Cansu zaten tek başına yetiyor maşallah... Saat geç olunca kalktık,eve,yine uzun süren uykuya geçiş sürecinin ardından,ben de yorgun ve gergin olarak yattım…
Cumartesi sabahı üçümüz kahvaltımızı yaptık,kahvaltı sonrası çay keyfinin ardından eşim işe,ben de evde beni bekleyen işlere…Cansu’yla beraber başımıza tülbentleri geçirdik,önlüğünü taktım.Önce beraber kurabiye yaptık.Ardından irmik tatlısı,yalancı su böreği ve patates salatası(pastası da diyebiliriz).
Cansu kuzusu annesine yardım ederken

kuzuyla beraber yapılan kurabiyelerden

irmik tatlısı henüz ocakta,pişmeyi beklerken

ikramlarımız
(irmik tatlısı ve pasta dolapta)
İkramları hazırlayınca kuzuyu uyuttum,evi toparladım,toz aldım,masayı hazırladım.Duşa gir-çık kuzum uyandı.Yemeğini yedirdim,biraz oyun,biraz tv (bir ara uzandım,neredeyse uyuya kalıyordum)Cansu’yu giydir,kendim giyin derken 20:00 gibi misafirlerimiz gelmeye başladılar.Sekiz yetişkin,dört çocuk…Ara ara oyuncaklar paylaşılamadı,birbirini ittirmeler,vurmalar olduysa da güzel,keyifli,eğlenceli bir akşamdı.
Handan'ın eski çantasıyla pek samimi bu aralar
Misafirlerimiz eşimin çocukluk arkadaşları olunca,doğumgünü pastasını da bir gün önceden onlarla beraber keselim diye düşündüm,pastayı ben yapmadım,hazır aldım.(eşimin doğumgünü aslında 11 Kasım,ama hep 10 Kasım olduğuyla ilgili karışıklık oluyor,ben hep 11’inde kutluyorum)Pastasını kestik,yeni yaşını kutladık.Sağlık,huzur,mutluluk,başarı,bereket dolu hep beraber nice yıllara inşallah…Saat 02:00 gibi misafirlerimizi uğurlayıp,uykuya teslim olduk.
Pazar sabahı haliyle hepimiz geç uyanınca,kahvaltımızı da geç yaptık.Tam bir Pazar klasiği oldu…Kahvaltıdan sonra hazırlandık,eşimi evde bırakıp,ablam ve  çocuklarla beraber kuzenimin mevlüdüne gittik.Kalabalıkta Cansu biraz huzursuz oldu.Duanın ardından bir şeyler yedirdim.”hadi gel annecim uyuyalım dedim,koltuk kırlentinde 5 dk.salladım,uyudu? O kalabalık ve gürültüde,hem de normal yastık istemeden?Çok şaşırdık.1,5 saat kadar uyudu,kalkmamıza yakın uyanmayınca,öpe koklaya ben uyandırdım,eve dönerken yolda uyku mahmurluğuyla sakindi…Tüm gün mevlütte uyumayan Yaman paşam da yolda elimi tutup,uykuya daldı.
kuziler eve dönerken
bu fotoğrafa bayıldım
Annemi eve bırakıp,eniştemi alıp bize geçtik.Hep beraber,sofrayı hazırlayıp,rakı-balık masasına kurulduk.
sofra hazırlama telaşı hızla devam ediyor...
Yemekler yendi,eşimin doğumgününü tekrar kutlayıp,mumları üfledik.Ablamlar eve,ben mutfağa,ardından kuzuyla banyoya…Gündüzün aksine yine uzun süren bir uyutma merasiminden sonra,yatakta beraber sızıp kalmışız.
Sabah yine epey zorlandık.Giyinmek,gitmek istemedi.”uyucam ben,salla beni”diye sızlandı,sesi kısılana kadar ağladı…Kıyamam kuzuma…
O kadar hareketli ki maşallah…Yoruyor,korkutuyor…Düşecek,bir yerlerini vuracak,canı acıyacak diye endişeleniyorum hep.Bir de herkesin “amma hareketli,hiç durmuyor”, “erkek çocuk gibi,oğlan olacakmış,yanlış gelmiş bu” , “ayy benim çocuklar hiç böyle değildi,sözümden hiç çıkmazlardı,hala öyleler”, “durduğu yerde durmuyor,nasıl zapt ediyorsunuz?Allah annene sabır,güç,kuvvet versin” , “dikkat et,gözlemle bakalım,hiperaktif falan olmasın”, “çok cadı olmuş bu” ,”ayy ne yaramaz olmuş bu böyle”(ortamdaki konuşmaları duyup,evine giderken 4 yaşındaki Yiğit bile gecenin 2’sinde Cansu’ya dönüp “ne yaramaz çocuksun sen”dedi) vs.vs.vs…söylemlerinden de yoruldum.
Evet maşallah çok hareketli,kendine zarar verebileceğini hiç hesap etmeden ani ve tehlikeli hareketler yapıyor,kıpır kıpır….Yoruyor,yeri geliyor üzüyor,korkutuyor…Ama benim biricik kuzum o…Güleç yüzlü ipek bohçam benim…Sağlığı,huzuru,mutluluğu,keyfi,neşesi yerinde olsun da…Allah’a emanet,Allah korusun…
Yeni haftaya da böyle başladık işte…Keyifli,mutlu bir hafta olması  dileğiyle…
Sevgiler…



9 Kasım 2012 Cuma

Haftasonundan Önce...

Bu hafta da bitiyor neredeyse…Güzel bir haftaydı,Cansu Salı akşamı itibariyle babasıyla da zaman geçirmeye başlayınca,daha bir sakinleşti,uykuya geçişi daha kolay oldu,daha da yüzü güldü,özlemiş kuzum…
Çarşamba, vakitli uyuyunca ben de biraz tv+örgü yapabildim.Dün de,işten sonra,Doğan Cüceloğlu’nun söyleşisine katıldım.Kalabalık bastırmadan hem tanışma,hem sohbet etme imkanı buldum.Yanıma kitaplarını da almıştım,sağolsun kırmadı hepsini tek tek imzaladı(İçimizdeki Çocuk Cansu’ya,Savaşçı ablama,Keşke’siz Bir Yaşam için İletişim Candostuma,diğerleri de bana)Ardından da söyleşi…Kendisini zaten çok severim,çok keyif aldım.İhtiyacım varmış,hatalarımı daha iyi gördüm,farkındalığım arttı…(geçen sene de M.E.B. organizasyonunda yapılan Atatürk Lisesi’ndeki söyleşisine katılmıştım,çok kalabalıktı,bu seferki daha bir güzeldi sanki)Doğan Cüceloğlu’nun tüm kitapları güzeldir,ama Keşke’siz Bir Yaşam İçin İletişim’in önsöz/giriş bölümünü okumak bile gecenin bir vakti beni ağlatmaya yetti.İmkanınız varsa bir söyleşisine katılmanızı,internet sitesini/tv yayınlarını takip etmenizi,okumayı seviyorsanız kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.Bazen bildiklerimizi/öğrendiklerimizi unutuyoruz,hatırlamak için en azından…Bana çok iyi geldi…

Diğer yandan Cansu Hanım,düşe kalka büyümeye devam ediyor(Allah beterinden saklasın)Geçen ay merdivende düşüp,çenesini yaralamanın üstüne(neredeyse yarma diyebiliriz,biraz daha derin olsa dikiş isterdi her halde)bu hafta kapıyı açmamla,dişi dudağını kesip kanatmış,buna ek olarak,Çarşamba akşamı babasıyla oynarken,düşüp çenesini vurup kızartmıştı.Az önce annemle konuştuğumuzda da iki sandalyenin arasından düşüp,alnını vurduğunu öğrendim.Allah beterinden saklasın,bunlarla kalsın inşallah.Ama ateş parçası maşallah,durduğu yerde durmuyor.Gözümüzün önünde saniyede oluveriyor.Koltuk,sandalye,masa tepelerine sarınca bu aralar,düşüp-kalkmalar kaçınılmaz oluyor.Buz koydurmuyor,ilaç sürdürmüyor…Aman yine de çok şükür halimize…
Havalar nasıl da aniden soğudu.Bünyem alışamadı.Aslında yarın,10 Kasım yürüyüşüne de gitmek istiyorum ama ,Cansu’yla o kalabalığa yalnız girmek korkutuyor beni…
Akşam evi toparlamam lazım,yarın akşama misafirlerimiz var,eşimin arkadaşları gelecek.Cansu fırsat verirse,yarın temizlik ve bir kaç çeşit ikram yapmak istiyorum.Pazar günü de eşimin doğumgünü,henüz hediyesini alamadım,ne alacağıma karar bile veremedim.Rötarlı bir hediye olacak anlaşılan…Nasipse gündüz kuzenimin mevlüdüne gider,akşam da yemeğimizi yer,pastamızı keser,haftasonumuzu güzelce tamamlarız inşallah.
Haftasonu faaliyetlerine hazırlık...
bu ara pek merak saldık

Günün güzel haberini yazmayı unutmuşum;Candostum,benim biricik dostum,23 yıllık canım kardeşim hamile J Bitanecik oğluna kardeş geliyor nasipse…Allah sağlıkla kavuştursun inşallah…Bir süredir bu haberi bekliyorduk,Allah sağlıkla kucağına almayı da nasip etsin inşallah…İçim kıpır kıpır oldu,hemen bebek yelekleri,ipler,renkler,sürprizler uçuşmaya başladı aklımda…Çok sevindik…Hayırlı,sağlıklı bir evladı olsun inşallah,isteyen herkese de Allah nasip etsin…
Herkese şimdiden iyi haftasonları…Sevgiler…