27 Eylül 2012 Perşembe

CANSU'NUN 2.YAŞ GÜNÜ PARTİSİ...



Kuzumun 2.yaşgününü gününde;17/09/2012 Pazartesi sevdiklerimizle kutladık.Çok güzel ve keyifli bir doğumgünü oldu.Allah sağlık,huzur,mutlulukla, hep beraber nice yaşlarını kutlamayı nasip etsin.
Hazırlık aşaması benim açımdan (işlerin ve günlerin yoğunluğundan)çok telaşlı ve yetiştirme kaygısıyla geçti.Kısaca nasıl hazırlandığımı,neler yaptığımı paylaşacak olursam;

Temamız;Yine çok net bir tema belirlemesem de pembe-beyaz renklerin ağırlıklı olduğu,deniz temalı bir doğumgünü partisi yaptık denilebilir.
Kutlama mekanı;Geçen sene 1.yaşgünümüzü anneannelerinin yazlığında kutlamıştık,ancak bu sene havalar daha erken serinlediği,(özellikle akşamları),okullar açılmış olduğu ve açıkçası gününde kutlamak istediğimiz için(zaten öncesindeki haftasonu İstanbul’da olduğumdan)İzmir’de kutlamaya karar verdik.Ancak apartmanın dış cephe tadilatı bitmediğinden evde de yapamayacağımız ortaya çıkınca evimize yakın,komşumuzun işlettiği kafede kutlamaya karar verdik.İyi ki de böyle karar vermişiz,mekan çok uygundu,otoparkı ve çocukların oyanayabileceği geniş bir alanı vardı.Sahibinin komşumuz olması da bizlere daha samimi bir ortam sağladı.

pastamız(fotoğraf misspastanın sitesinden alınmıştır)


masa genel görünüm...
Süslemeler;Cansu’nun 1.yaşgünündeki süslemeleri(“iyi ki doğdun Cansu”yazılı banner,”Cansu’nun doğumgününe hoşgeldiniz”yazılı kapı süsü,çiçekler,gülen yüzler vb.standart,yani 1 temalı değildi) kullandım.Bu süslemelere ek olarak ;2 rakamlı balonlar,2 rakamlı köpük pano kullandım.
balonlarımız...
Masa ve diğer düzenlemeler; biriktirdiğim mama kavanozlarını,geçen seneden farklı olarak bu sene masa süslemesinde kullandım.Mama kavanozlarının ağız kısmına çift taraflı bant yapıştırdım,üzerine de (yine geçen seneden kalan) pembe-beyaz ekoseli kumaştan uzun şeritler kesip banta yapıştırıp,fiyonkladım.(kumaş bantsız çok kaydığı için bant kullandım)Her kavanozun üzerine Cansu’nun 10 farklı resmini (stıcker olarak bastırtıp)yapıştırdım(doğumgünü için 10 farklı resim seçtim ve bu resimleri farklı yerlerde kullandım).Bu kavanozların içine annemin evde kullanmadığı ,renkli,şeffaf plastik deniz kabuğu,deniz yıldızı ve balıklardan 3-4 tane koyup,bir de pilli tealıghtlardan ekledim.Misafirler gelmeden,tealıghtlarını yakıp ,kavanozları dikdörtgen masanın ortasına,uzunlamasına sıraladım.
masa için hazırladığım kavanozlar...
Alışveriş yaptığım pasta malzemecesinden ,pembe-beyaz puantiyeli portatif,karton cup cake standı almıştım,masanın tam ortasına onu yerleştirdim.(Üzerine annemin yaptığı cocostar kurabiyeleri kağıt kek kalıplarına koyup,yerleştirdik)
cup cake standımız...
Meşrubat bardaklarının üzerine,düzenli alışveriş yaptığım çiçek deposundan eva süngerden yapılmış,kendinden yapışkanlı,pembe  2 rakamlarını yapıştırdım.Ikea’dan aldığım Fantastısk toz pembe peçetelerle de masayı tamamlamış olduk.
2 rakamlı bardak ve kavonozlara örnek..
İkramlar;Cafenin sahibi Azize abla’ya zeytinyağlı yaprak sarma,peynirli su böreği,etsiz çiğ köfte yaptırmıştım.Buna ek olarak annem cocostar kurabiye yaptı.
Pasta ve kurabiyelerimizi geçen seneki gibi Miss Pasta’ya yaptırdık.Pastamız 2 katlı,ananas-bademli, beyaz pandispanya ve beyaz çikolatayla hazırlanıp ,şeker hamuruyla süslendi.Aylin Hanım,Cansu,Handan(ablası/kuzeni)ve Pepee(pek seviyoruz bu aralar)kumsalda oynarken ki hallerini çalıştı.Kurabiyeler de pastaya uygun olarak,şeker hamuruyla,balıklar ve deniz kabuklarıyla süslendi,Cansu ve 2 rakamlı yazılarla hazırlandı.

pastamız(fotoğraf misspastanın sitesinden alınmıştır)

kurabiyelerimiz(fotoğraf misspastanın sitesinden alınmıştır)
İçecek olarak,çocuklara küçük kutu meyve suları ve süt,yetişkinlere ise gazlı içecekler,çay ve gecenin sonunda türk kahvesi ikram ettik.
Misafirlerimize Hediyelerimiz; gelen misafirlerimize,Cansu’nun 2 .yaşgünü hatırası olarak resimli kalemlik hediye etmek istedim.Kemeraltı ve kırtasiye toptncılarını didik didk ettim ama istediğim gibi bir şey bulamadım.Bu sefer internete daldım.İstediğim kalemlik promosyon firmalarınca 500 adet ve üzeri üretiliyormuş,20 adet gibi üretimlerde adet fiyatı yükseliyor ve baskı yapılmıyormuş.Tam ümidimi kesmiştim ki;Anadolu promosyon firmasında istediğim kalemliği yine görünce aradım.Ve sağolsunlar çok yardımcı oldular.İstediğim adette(25 tane),hem 10 farklı resmin tasarımını yaptılar,hem de bu resimlerin hepsini kullanmak üzere çift taraflı baskılarını çok uygun bir rakama yaptılar. Kendilerine tekrar teşekkür ederim(esnaflık,çözüm odaklılık,müşteri kazanımı dedikleri bu olsa gerek)
hediye kalemliklerimiz...

hediye kalemliklerimiz...
Bu sene de Cansu adına bağış yapmaya kararlıydım.Geçen seneden farklı olarak,bu sene hep çocuklar ve eğitimleri üzerine yoğunlaşmıştım.Bir çok vakıfla görüştüm ama gönlüm en çok Koruncuk’tan yana olunca,kararımı da vermiş oldum.Vakıftan Aydan Hanım,gerek ilgili prosedürler,gerekse misafirlerimiz adına düzenlenecek sertifikalar konusunda çok yardımcı oldu.Sertifikalara  aşağıdaki metni yazdırdım.
SN:………………………………….
Cansu’muzun 2.yaşını sevinçle kutlarken daha çok koruncuk hayata tutunabilsin diye,sizin adınıza da onlara el verdik.
Sevgiler

Aslında bu tür yapılan yardım/bağış vb.konuların gizli kalması gerektiğine inanırım hep ama,sertifika yaptırmamın da,burada da anlatmamın da en önemli nedeni ,duyurmak,hatırlatmak,unutturmamak…
Küçük misafirlerimize de, farklı çeşitlerde çocuk figürlü notluklar(not kıskaçları) ve balonlar aldım.
Yine internetten bulduğum beyaz Kraft(kağıt,baskısız)poşetlere(bunları İzmir’de hiçbir yerde bulamadım,onlarda kalemlikler gibi İstanbul’dan geldiler)bu sitede bulduğum “happy bırthday”yazılarını stıcker olarak bastırıp,kesip her iki tarafına yapıştırdım.
kağıt poşetlerimiz...
Her bir poşete;Cansu’nun bir resmini  ve teşekkür yazımızı iliştirip,bir kalemlik,isme(aileye) özel düzenlenmiş Koruncuk sertifikasını ekledim.Çocuklu ailelere not kıskaçları ve balonlar da ilave edildi.Cansu’ya gelen hediyelerimiz alıp,açtıktan sonra,biz de 2.yaşgünü hatıralarımızı misafirlerimizle paylaştık.
Bu arada çocuklar için cdye mini disco şarkılarını(otellerde çocuk animasyonlarında çalınan şarkılar) doldurtmuştum,gece boyunca arka fonda hep bu şarkılar çaldı.
Çocuklar masada annelerine pek rahat vermeyince,onlara ayrı bir masa ve servis açtık.Cansu’da ablalarının yanına oturdu.O an daha iyi anladım,kuzum hızla büyüyor…

bütün kızlar toplandık...
Allah’a çok şükür,2.yaşımızı da keyifle kutladık…Allah kuzumun(ve herkesin yavrusunun da )daha nice yaşlarını,sağlık,huzur,mutlulukla ,bir arada kutlamayı nasip etsin inşallah…
İşinize yararsa diye,benim faydalandığım firmaları ve linkleri de paylaşmak isterim;
Koruncuklara bağış için;Koruncuk Vakfı
Kalemlikler için;buraya
Kağıt poşetler için;buraya

1.yaşgünü partimiz için;buraya
Kafe;Simge Cafe –Basınsitesi/İzmir
Sevgiler…


19 Eylül 2012 Çarşamba

Günler hızla geçip,gidiyor...

Günler hızla geçip,gidiyor.
(*Bu postu aslında geçen hafta yayınlayacaktım ama işyerinden bir türlü yeni yayın oluşturamadığımdan güncelleyerek bugün yayınlayabiliyorum)
Öncelikle bu sene okullu olan bütün çocuklara ve ailelerine hayırlı-uğurlu olsun…Ömür boyu hem eğitim,hem genel yaşamlarında çok başarılı bireyler olsunlar inşallah…(zamanından önce başlayanlar her ne kadar içime sinmese de,çocuklara,ailelerine ve öğremenlere şimdiden kolay gelsin…)
Önceki  hafta rutin Özdere-İzmir temposuna Manisa iş seyahati eklendi,düğün,doğumgünü hazırlıklarının telaşesiyle haftayı tamamladık.
08/09/2012 Cumartesi günü eşimin kuzeninin düğünü vardı.Özdere’den gideceğimiz için hafta boyunca benim,Cansu’nun ve eşimin kıyafetleri,ayakkabı-çanta-takı vs.Özdereye taşıdım.Cuma akşamı,işten çıkıp,(dolmuşla)yazlığa varmam 21:30’u buldu.Kuzumla kavuştuk,oynaştık…Bu aralar uykuda biraz sıkıntı yaşıyoruz.Geç yatmak istiyor,uykuya direniyor(genelde bana yaptığı için-özlediğinden diyoruz ya bakalım),geceleri sık uyanıyor.Geçicidir umarım…
yaseminleri çok seviyor...

Cumartesi günü,kahvaltı,oyun,deniz,banyo rutini.Cansu’yu  uyutunca ben de kuaföre.Özdere’de ilk kez kuaföre gittim bu arada.Çok da memnun kaldım.Hem temiz-titiz ,hızlı ve pratikler ,hem de güzel modeller çıkarıyorlar.Aklınızda olsun,Özdere merkezde,cadde üzerinde Nevin Kuaför…
düğün için toplattığım saç modeli...
Kuaförden eve dönünce baktım ki,ipek bohçam uyanmış,annesini ararmış…Önce onun gönlünü aldım,ardından makyaj,hazırlık,eşim de gelince toparlanıp çıktık.Babaannesi düğün için Cansu’ya gelinlik almıştı,ilk kez gelinlik giydirmiş olduk böylelikle.Masallardan çıkmış peri kızları gibiydi Maşallah…Düğün başladıktan bir saat sonra başladı bizimki”anne ben yoruldum hadi eve gidelim”demeye,ardından da “çıka bunu çıka”deyip gelinliğe isyan etti(boyu biraz uzundu,ayağı takıldığından rahat edemedi sanırım,yedek elbisesiyle değiştirdik üstünü)Sonrasında düğün boyunca,ben masada otururken oynadı,ben oynamaya ya da eşimle dans etmeye kalkınca kucak istedi.Çok düşkün bana,hoşuma da gidiyor ama bazen de yorucu oluyor haliyle.Zamanla değişir,geçicidir sanırım…Misafirlerin çoğu dağılınca,bizimki kucağımda uyudu kaldı,arabasına yatırdık,üstünü de güzelce örtüp,gözümüz üzerinde eğlenmeye verdik kendimizi…Güzel ve eğlenceli bir düğündü,benim ufak-tefek aksiliklerimi saymazsak(bir kere düştüm 3 basamak merdivenden,ikincisinde piste kapaklanmak üzereyken eşim tuttu,üçüncüsü de küpemi kaybettim,şükür yarım saat sonra şans eseri bulduk.)Geceyi saat 02:30 gibi tamamlayıp,yola çıktık,1 saat kadar sonra eve ulaşıp,uykuya teslim olduk.Yorulduk ama eğlenmek iyi geldi…
Pazar günü ,sürekli uyuma isteğiyle geçti…Kahvaltıdan sonra oyun,uyku,akşam gezmesi,yemek telaşı…Ardından kuzuyla hamur oynadık.Dışardan kedilerin sesini duyunca bizimki;
C:”anne kedi mavv dedi” ,”annesi kızdı kediye”
B:”nasıl kızdı annecim?
C; (kaşlarını çatıp,dudakları sıkı sıkı kapatıp)”mmmmmmmmm dedi annesi”
Sonrasında da yine biraz güçlükle uykuya…
Dün burdaydım,bu akşam inşallah gidicem ipek bohçama…
17 Eylül Pazartesi 2.yaş günümüzdü…Nice nice güzel,sağlıklı,huzurlu,mutlu günlere ipek bohçam!...
Günler öncesinden aldı beni bir heyecan,hazırlıkları yetiştirmeye çalışıyorum(geçen sene ilk doğumgünümüzde 3 ay önceden başlamıştım,bu sene hadi deneyimliyiz ne nerde biliyorum diye 1-1,5 ay önce başladım.Ama işyerinde işler bir anda yoğunlaşınca iki ayağım bir pabuca girdi.)Son 4 haftadır çok yoğun geçiyor.Geçen hafta;Salı  Özdere,Çarşamba, İzmir,Perşembe-Cuma Özdere,Cumartesi İstanbul toplantı,Pazar İzmir’dönüş ve 6.evlilik yıldönümümüz,Pazartesi de kuzumun doğumgünü kutlaması şeklinde yüksek bir tempoyla tamamlandı.(hepsi de güzel ve keyifli geçti çok şükür,ayrıca yayınlayacağım inşallah)
Doğumgünü ertesi;dün itibariyle ağır bir grip başladı.Dün çok kötüydüm,bugün biraz daha iyiyim şükür.(Cansu’da da benzer şikayetler var,inşallah bir an önce toparlarız)
Apartmanın dış cephe boyaması henüz bitmediğinden(firma Ramazan Bayramında teslim edecekti Kurban Bayramı gelecek neredeyse),benim Cansu dönmeden perdeleri yıkama,vitrin temizleme,odaları düzenleme planlarım suya düştü.(Balkonlar kapalı olduğundan evin içinden çalışacaklar,öyle de içime sinmeyeceğinden erteledim)Neyse  biraz sıkıştırınca,ustalar bugün başladılar,en geç Cuma teslim edecekler inşallah…Bu hafta son Özdere-İzmir turlarımızı yapıp,nasipse Pazar günü annemlerle sezonu kapatıp İzmir’e dönüyor olacağız(daha doğrusu göç ediyor olacağız J )
Çok şükür bir yazımız daha ailemiz ve sevdiklerimizle beraber ağız tadıyla,huzur ve mutlulukla geçti…Tüm günlerimiz sevdiklerimiz ve sevenlerimizle keyifle geçsin inşallah…
Bir yanım -en çok-annemin yükünün hafifleyecek olmasından, yerleşik düzene geçiyor olmaktan,daha düzenli,daha kendi halimizde olacağımızdan dolayı huzurlu,mutlu,
Diğer yanımsa;evin işlerini Cansu dönmeden bitirememiş olmaktan(Cansu’nun sonbahar/kışlıklarının yıkanıp-ütülenmesi,odaların/dolapların düzenlenmesi,ustalardan sonraki temizliğin yapılması,vitrin ve perde işleri…tüm bunları onunla yapmam zor olacak) stresli,açık havada zaman geçirmeye fazlasıyla alışmış ve bundan çok keyif alan kuzuyu yeni düzene kolayca geçirebilme yollarını aramaktan düşünceli(3 ay sonra ilk kez doğumgünü gecesi evimizde kaldı,şaşkın,odasını/oyuncaklarını özlemiş haldeydi belki bunun biraz faydası olur),sıcak,güneşli yazın yerine sonbaharın puslu günlerinin gelmesinden dolayı biraz hüzünlü(bu hal biraz da benim rutinim sanırım,her sonbahar böyle hisseder,biraz kasvetlenirim)Cansu’yu oyun grubu ya da yarım gün olarak gönderebileceğim bir anaokulu bulamamaktan dolayı da kaygılıyım(dönem olarak erken,aklımızda hep 3 yaşını doldurması vardı ama annemi biraz olsun dinlendirmek istiyorum ancak henüz içime sinen hiçbir yer bulamadım)
 2.yaşgünü hazırlıklarımızı ve kutlamamızı ayrı bir post olarak en yakın zamanda yayınlamaya çalışacağım…

Sevgiler…


3 Eylül 2012 Pazartesi

Keyifli Günler...

Günler keyifle,biten yaz günlerinin,yaklaşan sonbaharın hafif hüznüyle ve tabii ki koşturmacayla geçiyor.
Bayram sabahı,eşimin ailesi ile kahvaltı yaptık,sonrasında annemlerle  bayramlaşıp,bayram şekerimizle İzmir’e doğru yola çıktık.İzmir’deki büyüklerimizi ziyaret edip,Bayındır’a  devam ettik.Oradan da  tekrar Özdere’ye döndük.Eşimin ailesi,teyzeleri ve kuzenleriyle kalabalık bir akşam yemeği yiyip,günün yorgunluğuyla kendimizi uykuya bıraktık.
Bayramın 2.günü kayınvalideme yapılan ziyaretleri kabul edip,annemlere geçtik,akşam suyu yapıp,ailece mangal başı bayram sofrasına kurulduk.Ne güzeldir bayramda anne-baba-kardeşler-çocuklar bir arada olmak….Eski günlerdeki gibi,güzel çocukluğumdaki gibi…
Bayramın 3.günü kayınvalidemin yazlık komşularını ziyaret edip,bizimkilerle deniz keyfi yaptık.Sonrasında işe dönecekleri yolcu ettik.Bayram sonrasındaki üç gün izin aldığım için ben dönmedim .
yaz sonu akşamüzeri yürüyüşünde...

Bu arada iki kuzenin diyaloğu bizi bizden aldı.(yaklaşık olarak Handan 8,Cansu 2 yaşında)
Handan:”ablam gel bi seveyim seni,bi öp,sarıl ablana”
Cansu sarılıp,öpünce;
H(ağlamaya başlar)”sen ne zaman bu kadar büyüdün?bana arkadaş oldun?(elleriyle göstererek)daha yeni  küçücüktün,ne zaman büyüdün ablam sen?”
C(bulduğu her fırsatta Handan’ın gözlüğüne saldırır aslında ama beni yanına çağırıp):”anne çıka ,çıka gözlüğü”
Ben Handan’ın gözlüğünü çıkardıktan sonra,küçücük elleriyle ablasının gözyaşlarını silip,sarıldı…
Yazarken bile içim titriyor,o anı hatırladıkça…İnşallah yaşamları boyunca hep böyle kardeş,arkadaş,sığınak  olurlar birbirlerine…Bizim bildiğimiz,anladığımız,yaşadığımız kardeşlik,kuzenlik anlayışı gibi...Maşallah kuzularıma…
Çarşamba sabahı eşimi de uğurladıktan sonra kuzularla kaldık.Kızlarla bol bol deniz keyfi yaptık,akşam da Kuşadası’na gittik.Bir şeyler yiyip çarşıda,sahilde kısa bir tur atıp,döndük.
Perşembe günü deniz,akşamına kültür çarşısı turu,uyku…
Cuma kahvaltıdan sonra Handan’ı  ve annemleri İzmir’e uğurladık(annemler aile dostumuzun düğünü için İstanbul’a,Handan’da okul alışverişi için annelerinin yanına)Biz de anne-kız denize gittik,yüzdük,kumlarla oynadık.Banyo,yemek,uyku rutini.Ben de yemek hazırlığı,evi toplama,kahve keyfi derken 1-2 sayfa kitap okuyup,yarım saat olsun uyumuşum.İpek bohçamın sesiyle uyandım,yemek yedik,dolaştık ,eve dönünce(akşamüzeri dolaştıktan sonra yemek yeniyor genelde)
C : “hadi hekes sofyaya,hadi” diye seslendi kuzu ama kimse yok tabi…Bir süre sonra dayısı gelince daha da keyiflendi.Kuzuyu uyutup,kitap keyfine daldık abi-kardeş.
Ertesi gün üçümüz kahvaltı,deniz keyfi,banyo yaptık.Ben Cansu’yu uyutmak ,o da oynamak istiyor.Telefon geldi,görüştüm kapatınca;
B:”hadi Cansu uykuya”
C:”anne sen kotuğa otu telfonla konuş hadi “
Ben bu konuşmanın şokundayken gelen yeni aramaya cevap verdim,ardından yine;
B:”annecim hadi artık uyuyoruz,hadi kızım uykuya”
C:”anne sen gaste oku,bak gaste orda,hadi sen oku
B:”Cansu uyumamız lazım ama,hadi artık”
C:”anne sen uyucan mı?”
B:”evet annecim uyuycam
C:”neden uyucan?”
B:”yoruldum kızım,dinlenmek istiyorum o yüzden uyuycam”
Bizimki biraz düşünür,sonra cevabı yapıştırır;
C:”ben uyumucam ,oynıcam” ….oyunla kandırıp,güçlükle uyuttum kuzuyu…
Akşamına babası da gelince,mangalı yakıp,sofraya kurulduk.Keyifli bir sofra,ardından herkes uykuya ,ben kitabıma.
Bu aralar bunları okuyorum;
           
Pazar günü;inanılmaz bir sise uyandık.Her yer sis kaplıydı,yaklaşık 200 mt.önümüzü bile göremiyorduk.Öğleden sonra sis dağılınca,abimi Denizli’ye yolcu edip,denize gittik.Annemleri karşılayıp,yemeğimizi yedik.
Yoğun bir haftaya merhaba dedik.Pazartesi; İzmir-Özdere,Salı ;Özdere-İzmir,Çarşamba; İzmir-Milas-Muğla-Özdere,Perşembe ; tatil Özdere,Cuma ;Özdere-Aydın-İzmir-Özdere olmak üzere haftayı tamamladık.Haftasonu annemler,abim,komşu teyzelerimizle yazlıktaydık.Pazar günü deniz inanılmaz dalgalıydı,Cansu’yu uyutup,yorgun olmama rağmen(bu yaz ilk kez yalnız)denize gittim.Kocaman dalgalarla çocuklar gibi oynadım,boğuştum geldim.Özlemişim,çok keyif aldım..Eşim kuzeninin nikahı için İstanbul’daydı,dün gece döndü.İnşallah bugün görüşebileceğiz…
Bu yoğun tempoda,Cansu,iş,Özdere ve ev dışında sadece kitap okumaya vakit ayırabildiğimden bloglara pek zaman ayıramıyorum.Önümüzdeki iki hafta daha böyle geçecek görünüyor.

pinpon/tenis antrenmanında top toplarken....

Tekrar görüşmek dileğiyle sevgiler…
 not:kitap görselleri kitapyurdundan alıntıdır.