27 Nisan 2012 Cuma

HAFTASONUNA GİRİŞ....

Merhaba

malesef haftasonu moduna giremedim,giremiyorum...
Pek keyfim yok yani ruhen...
Çünkü;
*Yapmam gereken işler,düzenlemeler(kendi içimde de etrafıma karşı da vıdı vıdı noktasına geldi,bitiriyorum yenisi ekleniyor,ya da bitti diye düşündüğüm bitmemiş oluyor vs.vs takmak istemiyorum artık,olmazsa olmasın,ağırdan giderse gitsin,geç olacaksa olsun...napim?)
*Almam ve uygulamam gereken kararlar(evet işte bu çok önemli;iradeli,kararlı,istikrarlı olmalı,sadık ve sabit kalmalı ve uygulanmalı,sakince de atlatılmalı.Gözüm korkmuyor değil.Kaygılı,tedirgin,biraz da huzursuzum açıkçası)
*Kabullenmem gereken konular ve insanlar(Aslında bunu bir süredir başarı ile uygulamaya başlamıştım ama daha tam yerleştirememişim demek ki kendime...Çünkü görüyorum ki-hassasiyet gösterdiğim konu ve kişilerde-yaşanan bir olay,dialog beni hala yıpratabiliyor...aslında yaşamın en basit püf noktalarından biri bence "kabullenmek/kabullenebilmek"şartları,insanları,imkanları,durumu...bunu başarınca daha kolay oluyor her şey,beklentiniz azalıyor,dolayısıyla hayal kırıklığınız ve kırgınlıklarınız da...üzülmüyor,yıpranmıyorsunuz...çünkü beklentiniz yok."iyilik yapacaksan at denize,bir daha da bakma geriye"meselesindeki gibi.
formül gibi:KABULLEN+BEKLEME=YIPRANMA bu konuda geliştirmeye başlamıştım kendimi ama bazı bölüm,konu ve kişilerde çift dikiş gitmem gerekecek anlaşılan)
*Bazı şartlarımı değiştirmek ve bu şartları değiştirebilmek için,fedakarlık yapmaya hazır olmak sonrasında da yapmak,ihtiyaç duyduğum ekstra cesaret,güvenle kendimi kuşandırmak,ve bu şartları oluşturabilmek için artı imkanları sağlayabilmek...(tabi bu şartlar oluşursa,oluştuğunda başta kızımın sonra da benim ve yuvamın düzeni,huzuru bozulmadan yumuşak geçişleri yapabilmek inşallah hayırlısıyla)

*Ve çevreme,hatta en sevdiklerime,bağımsızlığımı ilan etmek;artık bir çocuk değil de 31 yaşında İNSAN,ANNE,EŞ,KADIN,ÇALIŞAN,ÇOCUK,DOST,ARKADAŞ ......

YANİ İYİ BİR BİREY olmaya çalıştığımı, e buna da bi zahmet izin vermelerini ve saygı duymalarını rica edicem...bilmem anlatabildim mi... (burda bir kibir,ukalalık vb bir şey yok,sadece mesajı daha net vermek istiyorum;kendime,çevreme ve evrene)

VE BAŞTA KUZUM VE HEPİMİZ İÇİN HERŞEYİN EN HAYIRLI,SAĞLIKLI,HUZURLU,MUTLU OLANINI DİLİYORUM...AMİN...

25 Nisan 2012 Çarşamba

BAYINDIR ÇİÇEK FESTİVALİ

Merhaba,

İzmir ve çevresinde oturanlar bilir;tarihte "Gülbahçe" adıyla anılan Bayındır,çiçekleri ve bitkileri ile meşhur bir İzmir ilçesidir.Ve her sene Nisan-Mayıs döneminde Çiçek festivali yapılır...

Bu sene 27-29 Nisan tarihlerinde düzenlenecek 15.Bayındır Çiçek Festivali...

Eskiden benim de uzak olduğum bir konuyken,eşimle tanışmamla beraber(eşimin anne tarafı Bayındır'lı) 2005'ten bu yana her sene katılır olduk bu festivale....Çok da keyif alıyoruz...

Torbalı'dan Bayındır yönüne sapıp,ilçe merkezine yaklaşmaya başladığınızda ana yol üzerinde yol boyunca birbiri ardına dizelenmiş,rengarenk çiçekler ve bitkilerle dolu seraları görüyor olacaksınız...(hem de şehir merkezinden veya yapı marketlerde gördüklerinizden çok daha taze,canlı ve uygun fiyata)ilçe merkezinde ise festival alanı araç trafiğine kapatılmış oluyor,dolayısıyla yürüyerek gezmeniz gerekecek...

Bu alanda bir çok sera-bitki-çiçek,tarım-hayvancılık standlarının yanısıra yemek bölümlerinde ilçenin yerlisi bayanların yaptığı mis gibi keşkek,gözleme ve katmerlerden tadabilir,bunların dışında bir şey isterseniz çarşı içindeki(hastanenin oralarda sanırım)kırmızı köfte yiyebilirsiniz.Ayrıca aksesuardan,elişlerine,giyim,mefruşat vb.ürünlerin satıldığı farklı standlarla da karşılaşıyor olacaksınız...

Allah bir aksilik vermezse biz pazar günü hem Bayındır'da olan dayı ve yengemizi ziyaret etmeyi,hem onların bahçesindeki inek,kuzu,kedi-köpek,horoz ve kuşlarla Cansu'yu bir araya getirmeyi,hem de festivali gezip,mis gibi keşkeklerden yemeyi,balkona ve annelerin yazlığa çiçek almayı planlıyoruz...

Bir taşla 5 kuş gibi bi şey oldu sanırım...

(Şimdi ben bir nevi Bayındır gelini olmuş olmamdan dolayı olsa gerek çokça reklam yapmış gibi oldum ama gerçekten keyif alacağınızı ve şehrin yoğunluğundan uzaklaşıp,farklı bir gün geçireceğinizi düşünerek paylaştım...yanlış anlaşılmasın)

Gidecek olanlara şimdiden iyi gezmeler...

BLOG KULLANMAK VS.

Merhaba,

Hakikaten çok cahilmişim blog konusunda anladım,oturup bi güzel çalışmam lazım sanırım..
İlk yorumum geldi ve ben cevap yazamıyorum,yazıyorum da yayınlayamıyorum...
Yorum sahibine çook teşekkür ederim,yoruma cvp yazmayı öğrendiğimde,söz hemen yayınlayacağım...

HAFTASONU VE HAFTABAŞI ÖZETİ....

Tekrar merhaba,

Allah'ım zaman bana mı yetmiyor,yoksa olan zamanı ben yönetemiyor muyum acaba? 3 günlük tatil,güya tatil...(buna da şükür)

Cumartesi; evde çok uzun zamandır askıya alınan işler(depoya dönüştürdüğümüz küçük tuvaletin düzenlenmesi,küçük odanın düzenlenmesi)Emoş'un gazıyla 1-2 saat içinde yapıldı ve bitti.sadece ince detaylar kaldı ama hakikaten şu ara yapamıycam.
Sonra migros'taki indirimi kaçırmayalım diye babamızla buluşup,Optimum'a gittik.Allah'ım bu ne kalabalık?Kemeraltı'nın en hareketli olduğu zamanlardaki gibi...Ki açılalı 3 hafta olmuştu,açıldığından beri kalabalık olduğundan haftaiçi dahil gitmemiştik.Bir daha gitmek için yaz gelip te İzmir'in boşalmasını bekliycem sanırım.Sağolsun Cansu'da da bu ara bebek arabasına binmeme-el tutmadan tek başına gezme inatları olduğundan,bebek arabası alışveriş sepeti,ana-baba kolları da Cansu taşıyıcı,koruyucu görevini üstlendiler...Koptu kollarımız koptu..Biz nasıl oturtucaz bu ufaklığı bebek arabasına?yaklaşık 1 aydır hep bu durumda...Umarım geçicidir.Neyse bişeyler atıştırıp,yolda uyumasıyla eve döndük.Eve çıkınca uyandı tabii...Uykusuzluk ve uykunun bölünmesiyle beraber mızıldandık bir süre...Babamız gelince banyomuzu yaptık,uyuduk,doğrusu sızdık......(Çok uygun fiyata güzel oyuncaklar aldık,tabii hepsini sakladık,zamanı gelince 1-2 çıkarıp vericez)

Pazar; güzel bir pazar kahvaltısı,ardından oyun,uyku saati,kapının ısrarla çalmasıyla bölünen öğle uykusu,apt.toplantısı ve sonucunda yapılması gereken tadilatlar için ciddi bir bütçe ayırmamız gerektiğini öğrenmemiz :( -vardır bir hayır...-hadi çıkalım da bi dolanalım diye Balçova'ya gitmemiz,kalabalıktan pazara girmeye korkup,(Cansu'yu en son pazar maceramızda da arabasında tutabilmek çok zor olmuştu.)açıkhava alanı daha fazla diye,bir de belki farklı bir şeyler vardır düşüncesiyle Balçova 5M Migros'a gittik,önce ana-kız oyuncak trene bindik,(geçen sene de aynı tarihte aynı şeyi yapmıştık :))sonra alışverişe daldık,ben alınacaklarla uğraşırken,onlar baba-kız dolandılar... Burda da hemen hemen aynı çeşitler hatta fazlası vardı,bilseydim Cumartesi hiç o kalabalığı,trafiği çekmezdik...Sonra toparlanıp,uzun zamandan sonra anneannelere yemeğe gittik.2 aylık,19 aylık,7,5 yaşındaki 3 kuzen bir araya gelip,bir de Galatasaray-F.bahçe derbisi olunca ev inanılmazdı.En çok sesi çıkaran Cansu ,eniştesi ve dedesinin maç bağırışlarını duyunca "suss"yapmaya bile başladı :) Saat 23:30 sularında kalkıp evin yolunu tuttuk...Tabii tekrar uykuya daldırma vs.uğraştırdı biraz...

Pazartesi; anne-kız kahvaltımızı yaptık,ben Cansu'nun odasına daldım...kızımın kıyafetlerinin ayıklanması,yenilerinin yıkanması,odasının düzenlenmesi-tabi daha ütüleri yapılacak:( (vs.vs.)Sora öğle uykusu,3-4 makina çamaşır yıka-as-topla...onun uyanmasını beklerken ben de 1 saat kadar uyuyabilmişim...(uzun zamandır ilk kez)Uyanınca bişeyler yiyip,kuzenleriyle parkta buluştuk-bu bizim ilk park deneyimimiz oldu...kovamızı-küreğimizi aldık,kumlarla haşır-neşir olduk,top oynadık.ablamızın peşinden koştuk,topumuzu diğer "kadeş"lerle paylaşmamak için top elde kaçtık,salıncak,kaydırak turu yaptık...kirlendik geldik...Babamız gelince yemeğimizi yedik,banyomuzu yaptık,rahatladık,uyuduk...
Ardından ben de şiddetli bir karın ağrısı,bulantı vs.kıvrıldım kaldım.Ardından titreme,saç kurutma makinasıyla saçımı,karnımı ısıtma vs.,1 saat içinde yaklaşık 4 kere yataktan kalkıp dolanma derken gece 01:00 den sonra midem daha fazla dayanamadı..1 Saat arayla yaklaşık 2-3 kere istifra ettim...ardından titreme,üşüme,ateşim çıktı tabii...

Salı; sabahı sabah ettim,bütün kemiklerim tane tane ağrıyor...Allah'ım işe nasıl gidicem derken,kalktım,zar-zor giyindim,Cansu uyuyordu,onu da uykusunda giydirdim.Sağolsun yavrum eziyet etmedi...Doğru anneanneye...Onu bırakıp işe,hiçbir şey yiyemedim,bastırsın diye 1 gevreğin çeyreğini zorla yuttum...Öğlen çorba,ilaç derken akşama daha iyiydim.işten çıkıp,Cansu'yu almaya anneme gittim.kapının önünde biraz oynadıktan sonra,eve...canım sadece çorba istiyor,en sevdiğim 1 tencere makarnayı bile gözüm görmüyor...(eşim bile dedi "sen bu makarnaya dokunmadıysan gerçekten çok hasta olmuşsun" diye...)Çorba yapmak için ayakta duracak halim bile yok oysa.Hadi bi güç kuvvet derken,başladım...şükür oldu,babamız geldi,sadece tarhana içtim 2 tabak,Cansu'da yemeğini yediği halde biraz da o içti maşaallah...(Hamileliğimde çok tüketmiştim tarhana ona da bulaştırdım sanırım)sofrayı toparla et derken kızımı uyuttum ben de uzandım,ardından kitabımı okuyup uykuya ....

Çarşamba;bu sabah çook daha iyiyim Allah'a şükür...Allah'ım böyle basit şeyler olsun inşallah..kalktım,giyindim,Cansu'yu giydirdim,uykudan kaldırdığım için biraz sıkıntılı oldu ama ördekli çantasını takınca sırtına keyiflendi(çanta hastalığımız sonunda ona ördekli bir çanta aldık "çantam çantam"diye dolanıyor)evden çıkınca bu sefer kucak yerine el ele tutuşup indik merdivenleri daha da keyiflendi"ben büyüyorum,merdiven iniyorum "havalarında...yoldan günlük sütümüzü,bir de anneanne ve dedeye gevrek alıp gittik...yine yürüyerek,elimizde gevrek poşeti ve sırtımızda çantamızla ...pencereden bizi gören anneanne coştu,içerden dedeyi çağırdı,o da ayrı neşelendi,bizimki "gunaaadin" nidalarıyla içeriye...Hepimize Maşaallah...benim gideceğimi anlayınca keyfi biraz kaçtı ama "kızım ben işe gidicem hadi sen de dedenle kuşlara yem ver"vs derken onları balkonda bırakıp çıktım... Son günlerin özeti böyle...

*Bu arada Cansu'nun diş buğdayı resimlerini bulamıyorum...Ona sıkılıyorum biraz...heryere baktım neredeyse ama yok...biyerlerden çıkacak hala umudum var...

**Bir de bu blog olayını çözmem lazım,resim ekleme,link verme,yazının bir bölümünden bölüp,"devamı"özelliğini kazandırma,ve hobi yazılarına resimli olarak başlayabilme,Cansu'nun gelişim dönemlerini kısa notlarla başlıklar altında toplayabilme vs vs...
***Örgülerime devam etme(tatilde iş-güç-koşturma derken elimi süremedim-eksik hissediyorum kendimi)
****Cansu'nun kıyafetlerinin ütüsü var...hem de çok... *Mutfak dolaplarının tekrar düzenlenmesi,yazlık-kışlık düzenlenmesi de kalan ev işleri arasında(ağırlanması gereken misafirleri ve ince işleri saymıyorum)

Var da var...Bünye bu kadar ev işine alışık olmayınca hasta oluyorum :)Bir daha bu kadar yüklenmem heralde kendime..

Neyse ne deniyor blog diliyle bir dahaki "postta"görüşmek üzere...

12 Nisan 2012 Perşembe

İYİ Kİ DOĞDUN CANDOSTUM !!!

Merhaba,
Aslında dün yayınlamalıydım bu yazıyı ama,ufak tefek aksilikler yüzünden bugüne kaldı...
Dün (11/04/2012),yaşamımın,çocukluğumun,son 23 senelik ömrümün en değerli,en önemli,en kıymetli parçalarından ,kardeşim,yol arkadaşım,sırdaşım,iyi günümde-kötü günümde hep yanımda olan CANDOSTUMUN ,EMOŞ'UMUN DOĞUMGÜNÜYDÜ... :)

Allah sağlık,huzur,mutluluk dolu güzel günler yaşatsın inşallah...
Ve Allah evlatlarımıza da bizimki kadar güzel,güçlü,gerçek bir dostluk nasip etsin.. İyi ki doğdun,iyi ki varsın...

GÖNLÜN KADAR GÜZEL OLSUN ÖMRÜN....

DUYURU-TCHİBO'DA HOBİ ZAMANI

Merhaba 18 Nisan'da Tchibo'da başlayacak olan tema "HOBİ ZAMANI" ... Renkli,yapışkanlı kağıt setleri,kesme-delme,takı,tekstil malzemeleri,boyalar,çocuk aktivite ürünleri ve oyuncaklar... Hobilerle ilgilenenler ve çocuklular bi baksın derim... sevgiler.. http://www.tchibo.com.tr/plantum/tema/Gelecek/Gelecek.html

2 Nisan 2012 Pazartesi

ABLAM İyi ki Doğdun

Bugün Canım Ablamın doğumgünü...

İyi ki doğdun,iyi ki ablamsın,iyi ki kızımın teyzesi sensin..
Nice Sağlıklı,Huzurlu,Mutlu,Neşeli,Başarılı yıllara!Ailen,sevdiklerin ve Sevenlerinle...

Seni çoook seviyoruz...

İyi ki Varsın....

KIZIMIN İLK YOLCULUĞUNUN MİNİ HİKAYESİ

Evliliğimiz 3.yılını doldurmuş,geçmiş ve artık eşimle gerçek  bir aile olmaya karar vermiştik. Kararımızla beraber, hem rutin kontrol,hem de bu süreç için doktorumuz Kahraman Kolday'a gittik.Herşeyin yolunda olduğunu öğrendik ve folik asit kullanmaya başladım.
Bir süre sonra vücudumdaki değişim ve sinyallere kulak verip,05.01.2010'da bebeğimizin varlığından haberdar olduk. 1 hafta sonra doktor muayenemizde minicik bir fasulye tanesi kadardı bebeğim...15 gün sonra ilk kez kalp atışlarını duyduk... Hala düşündüğümde inanamıyorum....Minicik bir fasulye tanesi kadardı,ama kalbi var ve atıyor....Allah'ım bu ne büyük bir mucizedir.İsteyen herkese,sağlıkla nasip et inşallah...
(tarihleri yaklaşık olarak belirtiyorum,dosyam malesef şu anda yanımda değil)
İlk kontrollerimiz 15 gün ara ile oldu.12.haftada ikili tarama testimizle beraber ayda bir kontrollerimize devam ettik.Ve %90 bir kızımız olacağını öğrendik. Rahat bir hamilelik geçiriyordum çok şükür,mide bulantısı,aşerme vb.çok fazla şikayetim olmadı.Biraz hızlı kilo alıyordum tabii...16.haftada üçlü tarama testimiz yapıldı.Bu arada hamileliğimin en başından beri 3 boyutlu ultrasondan da takiplerimizi yaptı doktorumuz,belli bir haftadan sonra da düzenli olarak renli ultrasonla da takip etti(kan akışı vs.) (yani aşı,üç boyutlu ultrason,renkli dobbler vb .için dışarıda başka bir dr.a veya sağlık merkezine gitmeme gerek kalmadı)
20 li haftalarda kızımın ilk hareketlerini hissettim. Ne farklı,ne güzel bir duygu....
Tetanoz aşılarımı da doktorum kendisi yaptı.1.doz aşımız 24.haftada,2.doz aşımız 28 haftada yapıldı.Yaklaşık olarak aynı tarihlerde şeker yüklemesi yapıldı(gebelik şekeri kontrolü için)Şükürler olsun ki 2.yüklemeye gerek kalmadı(sıcakta ağzınızda şekerli bir tatla susuz beklemek biraz zor olabiliyor)Yine yaklaşık aynı tarihlerde doktorumuzun önerisiyle(tercihi bize bıraktı,biz de kabul ettik)bebeğimizin kalbinin ultrasonuna baktırdık(bir tanıdığımızın yaşadığı deneyim nedeniyle baktırma kararı aldık)Bu işlemi yaptırdığımız doktor rutin olarak 4 hafta sonra ücretsiz olarak tekrar bakacaklarını ifade edince 2 kere bu kontrolü de yaptırmış olduk.
Belirli bir haftadan sonra folik asidi bırakıp,demir,vitamin hapları kullandım.
Beslenmeme mümkün olduğunca dikkat etmeye özen gösterdim.haftada 1 balık,rutinde sebze,et ağırlıklı beslendim(annem sağolsun :) )meyvemi yemeğe,yemediğimde taze suyunu tüketmeye özen gösterdim.Ama sanırım en çok su,tarhana çorbası,enginar tükettim.(annemin güzel enginarları)
23 Nisan tatilinde ufak bir tatil bile yapabildik.Rotamız,Ayvalık-Cunda-Edremit konaklama,Çanakkale-Şehitlik,Geyikli-Bozcaada konaklama(2 gece),dönüş;Assos-Cunda-Ayvalık ve İzmir ...(Cunda'ya senelerdir çok seven biri olarak yine çok keyif aldım,Bozcaada'yı da ilk kez gördüm ve çok beğendim...)
Mayıs ayında evin salonuna ve bebek odasına tadilat yaptırdık.Hamilelikte en zor şeylerden biri sanırım bu.Sağolsun annem ve de ablam yardım ettiler de kolaylıkla atlattık.
Havaların ısınmasıyla doktorumun izniyle her fırsatta denize girdim.Sıcaklarla beraber daha da şişen vücudum(tabii kiloları unutmamalı)en çok denizde rahatladı.Çok sıcak bir yazdı....
Bu arada çok sabırsız biri olarak ,tabi ki alışveriş için de çok sabırsızlandım.Haziran ayının sonlarında mobilyalarımıza baktık,karar verdik.Temmuz ayı sonunda mobilyalarımız kuruldu.Mobilya konusunda biraz aceleci davranmamın nedeni mobiyaların kokusunun yaklaşık 3 haftada çıkıyor olmasıydı.Ama nacizane tavsiyem,eğer ki kirada oturuyorsanız ve odalarınız çok müsait değilse başlangıç için sadece park yatak ve bir dolap edinin.Kıyafet ve diğer ihtiyaçları için internette yer alan listelerden yararlandım.(Kendi listemi de ayrıca yazıcam)
34.haftadan itibaren ayda bir olan kontrollerimiz başlangıçta olduğu gibi15 günde 1 olarak düzenlendi.Ultrasona ek olarak NST de eklendi.
37.haftayı doldurmamla beraber (20 Ağustos'ta) doğum iznine ayrıldım.Haftaiçi evde tv,sıcak,uykusuzluk ile geçiyordu.İşe gidecekmiş gibi 7.30 da otomatik olarak uyanıyor,istesemde uyuyamıyordum.Haberler,kahvaltı,kadın programları ile geçiyordu gün...Bu arada nihayet kızımın battaniyesini tamamlayabildim.Bu arada aldığım 20 kilo ve hamilelik+sıcak kaynaklı ödemlerim nedeniyle balon gibi olmuştum.Burnum bile şişmişti.
Normal doğum yapmayı çok istediğimden,ısrarla sancılarımın başlamasını bekliyordum.En son 30 Ağustos'ta denize girdim,ve artık her an bekliyorduk.Valizimiz,eşyalar her şey hazırdı.Kontroller haftada1 e düştü.İçerde her şey yolunda,kızımın keyfi yerindeydi.Bu arada isim konusunda hala kararsızlığımız devam ediyordu.Ela,Dila,Beren,Ayça,Işıl ve daha pek çoğunu düşünüyor ama kararara varamıyorduk.Tahmini günler olan;Ramazan bayramı,9 Eylül geçti biz hala beklemedeydik.40.haftamızı doldurduk,kontrole gittik.Normal doğumuçok istediğimden doktorum istersem 1 hafta daha bekleyebileceğini söyledi.Düşündük taşındık,40+5 te yani 17 Eylül'de (eğer aradaki günlerde bir hareekt olmazsa )kızımızı karşılamaya karar verdik.Son ana kadar umutluydum."hadi annem gel artık kendiliğinden gel"desemde kızım bekledi.
Ve nihayet 41 haftalık güzel,heyecanlı,umutlu yolculuğumuz mutluluk ve sevinçle sonuçlandı... 17.09.2010'da sabah saat 08:20'de hayatımın en özel,en güzel,en heyecanlı,en mutlu,en huzurlu,en unutulmaz,en şükran dolu anını yaşadım...Güzel kızım,Cansu'm kollarımdaydı....
Bembeyaz,pamuk gibi,topancık,sarı-kızıl gür saçlı bir kız....
Hoşgeldin annecim...İyi ki geldin...Hayatın hep sağlıklı,huzurlu,mutlu,umutlu,başarılı,güzel ve neşe dolu olsun...Gülen yüzün hep gülsün....
O andan beri hala,önce Allah'a,sonrasında eşime,doktoruma ve ailelerimize gönülden teşekkür etmeye devam ediyorum...
Büyüklerim derdi ki;her kadın,doğumuyla yeniden gelir hayata,yeniden doğmuş gibi hisseder kendini...Doğruymuş,daha önce de söylediğim gibi,kızımı dünyaya getirene kadar,sanki hiç yaşamamışım...Kızımla başladı hayat sanki...
Bu özel,güzel ve uzun 41 haftalık yolculuktan sadece minik başlıklarla özet halinde bahsedebildim.Yoksa ben dahil hiç kimse bu güzel yolculukta yaşadıklarını,hissettiklerini,kaygılarını ve umutlarını 1 sayfaya sığdıramaz eminim.
Bu süreçten eksik kalanları, ve doğumdan sonrasını da başka bir yazıda,fırsat bulduğumda ekliycem...
Devam edecek...

KIZIMM...


17/09/2010
Seninle öğreniyorum anne olmayı...Herkese söylediğim gibi;sen hayatıma dahil olana kadar boşuna yaşamışım sanki...
İYİ Kİ GELDİN,HOŞGELDİN....

Deneyimleri paylaşmak

Merhaba,
Senelerin lezzetli ve marifetli ellerine sahip (maşallah)annemin bildiklerini ve yaptıklarını paylaşmakla başlamayı düşünüyorum öncelikle.
Sonrasında ise bunca marifetin belki 100de 1ini kendime bulaştırmayı başarabildiysem,kendi bildiklerimi ve yaptıklarımı,
Ve en çok da güzel kızımla yaşadıklarımı,öğrendiklerimi paylaşmak amacım...
Tabii bunları sadece zaman ve fırsat buldukça yapabileceğim.Güzel kızım,ailem,iş,ev vs...
 Zaman buldukça paylaşmak için burada olacağım...